Ankara’dan gayet mutlu ve mesut dönen Başbakan Saner bundan birkaç gün önce Bakanlar Kurulu toplantısından sonra bankalara olan borçlar konusunda girişimde bulunduklarını, borçluların rahatlatılması için bir takım kararlar üreteceklerini açıklamıştı…

Yüreklere su serpen bir açıklamaydı bu!

Zira banka borçları en fazla özel sektörü ilgilendiriyor…

Son bir yıldır da zaten durumlar ortada, gelir olmayınca bir takım giderler de yerine getirilemiyor, görevlendirilen banka memurları müşterilerini hemen her gün arayarak borç hatırlatmasında bulunuyor!

Onlar da haklı diyeceğiz ama bizim mantığımız da diyor ki, bir insan ya da işletme eğer salgın nedeniyle kepenk indirdiyse ve kazanamıyorsa nasıl olacak da bankaya olan borçlarını düzenli olarak ödeyecek…

Başbakanın o açıklamasından sonra vatandaş haklı olarak bankaları telefon yağmurunu tuttular!

Borçlarını yeniden yapılandırmak için…

Bankalar da haklı olarak kendilerine böyle bir talimat verilmediği için bunun şimdilik söz konusu bile olamayacağı yönünde yanıt veriyorlar!

Anlayacağınız herkesin haklı olduğu bir süreç yaşıyoruz…

Bu süreç yaşanırken de borçların faizleri katlandıkça katlanıyor…

Yaşananlar hükümet ya da bankaların umurunda olmayabilir!

Ama bu ülkede bu büyük sorunun umurunda olanların da olduğu önceki gün görüldü…

Çok sayıda sivil toplum örgütü bu konuda bir toplantı gerçekleştirerek Faiz Yasası ve Borçların Yapılandırılması gündemiyle toplantı gerçekleştirdi!

Ortak görüş faizler ve banka borçlarının yeniden yapılandırılmasıydı…

Çünkü artık ülkedeki büyük bir kesim bu konuda S.O.S veriyordu!

Birkaç örgüt binlerce kişinin ilk gündem maddesi olan borçlar konusunda belki de ilk kez ortak paydada buluşmuştu…

Onun için bir kez daha Başbakan Saner’in o açıklamasını hatırlatmak gereği duyuyoruz!

Söz artık ağızdan çıkmıştır…

Ülkede yaşayan bir çok insan için ilk gündem maddesi salgın ya da aşı olmaktan çıkmış, ibre tamamen bankalara olan borçlara dönmüştür!

Başbakanın buna duyarsız kalmayacağına da inanmak istiyoruz…

Önceki gün Ankara ile imzalanan Mali İşbirliği Anlaşmasını önemsiyoruz…

Saner gitti imzayı attı ve döndü!

Türkiye’yi biraz da İMF’ye benzetmesi biraz manidardı ama mali ve özellikle de aşı konusunda biraz olsun rahatlayacağımız müjdesini vermesi de önemliydi…

Ama işte gelin görün ki Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı bile bu protokolün içeriğinden haberi olmadığını söyleyerek hepimizi şaşırttı!

Başbakan imzalıyor ama yardımcısı bilmiyor bile…

Ardından muhalefet liderleri protokol içeriğinin kendilerine verilmediğinden şikayetçi oldular!

Onlar da kendilerince haklılar çünkü Başbakan Saner geçen haftalarda yaptı açıklamada protokol taslağının muhalefete de verileceğinin sözünü vermişti…

Haliyle kafalar karışıyor!

Haliyle çeşitli söylentiler yapılıyor…

Hatta Saner bile neyin altına imza attığını bilmiyor diyenler bile var!

İmza sahibi Saner daha fazla gecikmeden kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparak hem imzasına sahip çıkmalı hem de bizi bundan böyle ne bekliyor açıklamalıdır…

(NOT: Dün akşamüzeri Başbakan Ersan Saner ile telefonda konuştuk, Türkiye ile imzalanan protokolün tam içeriğinin tüm partilere dün öğlen saatlerinde gönderildiğini söyledi. Saner Türkiye ile imzalanan protokolde gizli saklı hiçbir şey olmadığını Kıbrıs Türkünün refahı için imza attıklarını ifade etti…)

Malum bu ülkede hemen her sektör bölündüğü için taşıma sektörü de şu anda aynı durumu yaşıyor…

Bunlardan bir tanesi hükümetle görüşme içindeyiz derken, bir diğeri de 4 gündür Başbakanlık önünde eylem yapıyor!

Öncelikle bölünme çok kötü bir şey çünkü bölünmenin zararını tümü görecek…

Dün yanlarına uğradık, Başkan Menteş Aytaç basın açıklaması yapıyordu:

Maliye Bakanı Dursun Oğuz’a gitmişler hiçbir önerileri kabul görmemiş ama isteklerin Başbakan’a ileteceğini söylemiş Maliye Bakanı…

Aytaç’ın son sözleri şu oldu;

Eylem de ateş de devam edecek…

Hayli gergin ve sinirliydiler!

Çok da haklı nedenleri vardı…

Salgın nedeniyle bir çok kesim gibi onlar da fazlasıyla olumsuz etkilendi ve bu ülkenin vatandaşları oldukları için maddi destek talebinde bulunuyorlardı!

Öncelikle bir can suyuna ihtiyaçları vardı…

Yani herkes gibi ekmek derdindeydiler!

Bizim ofise giden yolu kapadıkları ve zaman zaman boru çalarak gürültü kirliliği yaptıkları için kızıyordum ama onları dinleyince yerden göğe kadar da hak verdim…

Hükümet onlarla en azından bir masa etrafında buluşmalı ve ilk etapta tüm istekleri olmasa da evlerine ekmek götürecek desteği fazla gecikmeden vermelidir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, Girne Yeni Devlet Hastanesi ihalesinin iptal edilerek yeniden ihaleye açılması için bir takım kişilerin devreye girdiği yönünde ihbarlar alıyoruz. Bu konuda tam yetkili olduğunuz söyleniyor, umarız Başsavcılık kararını göz ardı etmezsiniz zira kesinlikle mahkemelik olacak diyorlar…

Sayın Adil ÖZYILKAN, Onkoloji Hastanesi giriş bölümünde sosyal mesafeden yoksun hizmetler verilmesi hem hekim ve hemşireleri hem de hastaları rahatsız ediyor. Buradaki sistemin en kısa zamanda değiştirilmesini isteyen çok sayıda mesaj geliyor. Allah korusun bir vakaya rastlamadan önlemleri artırmanız tavsiye ediliyor!

Sayın Ufuk TANERİ, Covid-19 ve üniversiteler konulu makaleniz hem eğitim kesiminden hem de akademisyenlerden büyük rağbet gördü. Umarız aynı duyarlılığı ilgili bakanlık ta gösterir ve bu konuda bilimsel çalışmalarınızdan yararlanırlar…

Sayın Hayri ORÇAN, atamalar konusunda memnuniyetsizliğin halen devam ettiği konuşuluyor. Partinizin Mağusa İlçe Başkanı olarak bir çok partilinize karşı mahcup olup ciddi sıkıntılar yaşadığınız gözlemleniyormuş. Birkaç öğretmen teklifinde bulunun bakalım onlara makam verecekler mi?

Sayın Erhan ARIKLI, banka borçları konusunda hükümetin diğer ortaklarından ses çıkmazken şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Binlerce mağdur bu konuda bir adım atılmasını bekleyen kararı bekliyor, hadi bakalım gösterin ağırlığınızı!

Sayın Ali PİLLİ, bazı konularda gerekirse açıklama yapacağınızı söylemeniz epem merak konusu olmuş ki hala neyi beklediğinizi soran mesajlarınız geliyor. Desenize son sözünüz fazlasıyla ortalığı kaldıracak. Dört gözle bekleyeceğiz!

Sayın Mehmet HARMANCI, Pazar günleri yasaklar tam olarak uygulandığından üretici kesimi Lefkoşa açık pazarının Cumartesi günü açılması gerektiği yönünde taleplerde bulunuyor. Zira manavlar bunu fırsat bilip fiyatları insafsızca yükselttiler!

Sayın Aykut HOCANIN, St. Hilarion Kalesi yangınında hemen herkes nutuk sallarken siz DAÜ olarak teknik destek açıklaması yaparak bu konuda öncülük etmiş oldunuz. Umarız dünya mirası olan bu mekan en kısa zamanda tarihi dokusu bozulmadan restorasyon edilir…

Sayın Özdemir BEROVA, genel sekreterlik konusunda bölge vekil ve bakanlarından tam destek aldığınız belirtiliyor. Ancak bu yeterli olmayabilir çalışmaları ülke geneline yaymanız gerektiği ifade ediliyor. Hadi bakalım hayırlısı artık…

Sayın Bulut AKACAN, uzun bir sessizlik ve dinlenme döneminden sonra yeni projelerle bir kez daha ses getirmeye hazırlandığınız söyleniyor. Bu kez medya projesi yokmuş, herkes bildiği işi yapmalıdır değil mi?

Sayın Tolga ATAKAN, her türlü toteme rağmen Ankara’daki maç hüsranla sonuçlanınca evdeki hemen herkes yanınızdan uzaklaşarak kendini korumaya almış. Bazı yakın uzun boylu dostlarınızın da şişenin dibini bulduğu söyleniyor, gelmiş geçmiş olsun artık ne diyelim…