Çağlar boyunca görüntüsünden dolayı “korkunç” olarak nitelenen, “vampirlerle” ilişkilendirilen, sinema tarihinde korku filmlerinde en çok kullanılan öğelerden olan ancak bir gecede binlerce kelebek ve sivrisinek tükettiği için, çiftçiler ve halkın “gizli kahramanı” olarak nitelendirilen yarasaların popülasyonundaki düşüş, doğal ortamlarının tahribinin durdurulamamasından dolayı hızlanarak devam ediyor.<br /> <br /> Yeşil Barış Hareketi, ülkedeki yarasa nüfusunun yüzde 80 düştüğünü ve halen yarasaların koruma altında olmamasından dolayı üreme ve tünekleme ortamlarının tahrip edilmekte olduğunu savundu.<br /> <br /> Bazı bitkilerin döllenmesini sağlayan, bitki zararlılarına karşı mücadelede önemli bir etken olarak görülen ve bir gecede bir tanesi binlerce kan emici sivrisinek yiyebilen yarasalar, Avrupa’da yasalarla koruma altında iken, KKTC’de korunmalarına yönelik herhangi bir yasal düzenleme yok.<br /> <br /> Kıbrıs adası büyük yarasaların (meyve yiyen yarasaların) yaşadığı tek Avrupa ülkesi. Yapılan çalışmada KKTC’de tespit edilen 22 tür yarasanın çoğu böcek yiyen türler olduğu tespit edildi. Beslenmesi sinek ve uçan böceklere bağlı olan yarasaları tehdit eden en önemli faaliyetler, sinek ve uçan böceklere karşı kullanılan zirai ilaçlar ve yaşadıkları yerlerin tahribatı.<br /> <br /> Avrupa Birliği’nde (AB) yarasalar koruma altında ve yaşam ortamlarının bozulması suç olarak nitelendiriliyor. AB’de, haiz oldukları önemden dolayı hedefi sadece yarasaları korumak olan vakıflar dahi oluşturuldu.<br /> <br /> Çevre Koruma Dairesi’nden alınan bilgiye göre, mevcut yasa ve tüzüklerde yarasalar koruma altında değil ancak hazırlanmakta olan Flora, Fauna ve Kuşlar tüzüğünde yarasaların da koruma kapsamına alınacağı kaydedildi.<br /> <br /> Yeni tüzük sayesinde yarasaların yaşam ortamları korunacak ve tahrip edilmesi suç sayılacak.<br /> <br /> Ülkede pek çok yerde yarasanın doğal alanları tahrip olsa da Bağlıköy’deki gibi nüfusları halen yoğun olan mağaralar da mevcut. Bağlıköy’deki yarasa mağarası dağın üzerinde, yerleşim yerlerinden uzak konumu nedeniyle önemli bir yarasa popülasyonu barındırıyor.<br /> <br /> SAHİR<br /> <br /> Yeşil Barış Hareketi Başkanı Doğan Sahir, 2005’de Alayköy ve Ercan bölgesinde yapılan araştırmada yarasa polülasyonunun çok iyi olduğunun görüldüğünü ancak 2009’da yapılan incelemede yarasa nüfusunda yüzde 80-90 arasında azalma tespit edildiğini kaydetti.<br /> <br /> Doğan Sahir yarasa nüfusundaki azalmanın, yaşam ortamlarının bozulması ve zirai ilaç kullanımından kaynaklandığını belirtti.<br /> <br /> Yarasa nüfusunun korunması için Doğan Sahir, zirai ilaç kullanımının durdurulması, yarasaların barındığı yerlerin korunması ve yaşam yerlerinin ziyaretlerin ölçülü ve rahatsız etmeyecek şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.<br /> <br /> Bellapais, St. Hillarion ve hisar mazgallarının aydınlatılmasından dolayı yarasaların bu bölgeleri terk etmeye zorlandığını vurgulayan Sahir, yarasaların barındığı bazı eski bina ve kalelerin aydınlatılmaması ve insan faaliyetlerinin en aza indirgenmesi gerektiğini belirtti.<br /> <br /> Sahir, İngiltere’de bir apartman çatısının yarasaların barındığı yer olmasından dolayı koruma altına alındığına işaret etti.<br /> <br /> Kullanılan zirai ilaçlardan dolayı böcek, kelebek ve sineklerin azaldığını bunun da yarasaların nüfusunun azalmasında büyük etken olduğunu kaydeden Sahir, organik tarımda yarasaların zararlılarla mücadelede en etkili silah olduğunu kaydetti.<br /> <br /> Taş ocağı faaliyetlerinin de ülkede yarasa nüfusunu yakından ilgilendirdiğini kaydeden Sahir, örnek olarak Kumyalı’da faaliyet gösteren bir taş ocağı işletmecisinin, bölgedeki yarasaların kaldığı bazı mağara ve koyukları tahrip ettiğini savundu.<br /> <br /> Sahir; “Taş ocağı izini verilirken yarasalar açısından da dikkatli incelemenin ardından yapılması lazım. Yasa gerekli” dedi.<br /> <br /> Ülkede yarasalara karşı bir antipati bulunduğunu, yarasaların insanlara saldırdığı düşüncesinin hakim olduğunu kaydeden Sahir, Avrupa’da okullarda olduğu gibi KKTC’de de çocuklara yarasalarla ilgili bilgi verilmesi ve sevdirilmesi gerektiğini söyledi.<br /> <br /> Doğaya büyük faydası bulunan yarasaların korunmasına yönelik ülkede herhangi bir politika bulunmadığını savunan Sahir, “Hükümetler tarafından yarasalar hiç kaale alınmıyor, gündemde dahi yok” dedi.