KKTC’de belki de bir ilk yaşandı...

Ekmek parası için ülkemize çalışmaya gelen işçiler sokağa döküldü!

Polise yürüdüler...

İsyanlarını dile getirdiler!

Medya da sağ olsun haberin hakkını verip son iki gündür bu konuyu gündemde tutmaya çalışıyor, onların da emeklerine sağlık...

Omağ Ltd’de çalışan 195 kişi bunlar!

Artık Türkiye’den inşaatlarda çalışacak işçi bulamıyoruz ya doğa boşluk tanımadığı için gereken neyse yapılıyor...

Artık hepsi ya Afrika’dan ya da uzak doğudan gelmeye başladı!

Ailelerine ekmek parası göndersinler diye...

Hepsi de karınlarını doyurma derdinde!

...

Haber ilk yayınlandığında şirket yetkilisinin çok manidar açıklamaları vardı...

Kimse onları zorla çalıştırmıyor ki dediler!

İstedikleri zaman gidebilirlermiş...

Maaş ödemelerinde filan da sıkıntı yokmuş!

Şantiye denen yerin nasıl olmasını bekliyorlarmış...

Sadece edebiyat yaptıkları ortaya çıktı!

Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu ile görüştük telefonda...

Şirket yetkililerinin söylediklerinin doğru olmadığını ifade etti!

195 çalışanın 40 kadarının ödemelerinde bir sıkıntı olmadığını ama diğerlerinin hepsinin de şirketten alacaklı olduklarını belirlediklerini söyledi...

Çalışma şartları ve barındıkları yer de tam bir felaket!

İnsan olana yakışmayacak bir durumdalar yani...

Bir çoğunun yatırımları da tamam değilmiş!

Yani hem devlete hem de işçilere olan yükümlülüklerini yerine getirmemişler...

Sucuoğlu, konuyla ilgili 6 müfettişin görevlendirildiğini, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi!

Umarız da peşini bırakmazlar...

Bu ülkede yaşayan herkes artık devletin ağırlığını hissetmek ve yükümlülüklerini getirmek zorundadır çünkü!

...

Bu ülkede önüne gelen hemen herkes insan haklarından dem vurur...

Devleti yönettiklerini söyleyenler de öyle!

İşte buyurun size çok önemli bir fırsat...

Dünyanın neresinden gelirlerse gelsinler onlar da öncelikle bir candır!

Onların da bu ülkede insan gibi yaşamak haklarıdır...

Kendi vatandaşlarımız değil de çok uzaklardan geldiler diye, onların insanlığa yakışmayacak ortamlarda barınması, patronların kaderine terkedilmelerine eğer göz yumarsak öncelikle insan haklarını kendi ayaklarımızla çiğnemiş oluruz!

Ne demekmiş beğenmezlerse gitsinler...

Siz kim oluyorsunuz da onlara bin insan gibi değil de köle gibi davranıyorsunuz!

Nasıl olur da onların alın terleri olan maaşlarını ödememek için bin dereden su getirirsiniz...

Bu insanlar hallerinden memnun olsa, huzurlu bir ortamda çalışsalar, haklarını bir tamam alsalar, sokaklara dökülüp polise mi yürürlerdi?

Burada hem Çalışma hem Sağlık hem de LTB’ye büyük sorumluluklar düşmektedir...

Yok bizim ilgi alanına girmez diye kimsenin geri çekilme gibi bir lüksü olamaz!

Bu ülkede yasalar nasıl KKTC vatandaşları için yapılmışsa onların da bu yasalardan yararlanma gibi bir insanı durumları mevcuttur...

Yok eğer işiniz gücünüz patronları korumak ise, o makamlarda işiniz nedir ki!

İş insanları oturup paralarını sayarken bu kadar çok insanı köle gibi görmek de kimin haddinedir?

...

Bu arada yapılan yayınlarda ve açıklamalarda şirket isminin de gizli tutulmaya çalışılması manidardır, ayıbın ta kendisidir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Olgun AMCAOĞLU, 15 gün kadar önce Girne Antik Liman tamiratı için verilen teklifler keşif bedeli olan 8 Milyon 148 Bin TL’nin etrafında olurken, şimdi nasıl olur da bu miktar 12 Milyon TL’ye ulaşır her hangi bir bilginiz var mı? 4 Milyon TL’ye yakın fark size göre de şaibeli değil mi?

...

Sayın Şaziye OMAĞ, üçüncü dünya ülkelerinden buralara ekmek parası için gelen gariban insanlara yapılan reva mıdır acaba? Umarız hatadan döner ve onların da birer insan olduklarını hatırlar ve sorumluluklarınızı yerine getirirsiniz!

...

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, bir mahkumun içeride kendini asmaya kalkanken ipin koparak bir faciaya ramak kaldığını biliyor muydunuz? Bir soruşturun bakalım bu konuda sorumsuz davrananlar kimlermiş!

...

Sayın Polat ALPER, Jet Fadıl benzetmesi nereden aklınıza geldi de böyle ağır bir paylaşımda bulundunuz epey merak konusu olmuş. Zira biz de bu araçlardan ayırtmayı düşünüyorduk, vaz mı geçelim yani şimdi!

...

Sayın Mehmet HARMANCI, mağdur olan 195 işçinin durumu hakkında son söz sizin olacağa benziyor. Bu konudaki araştırma sonuçları ve tabi ki alacağınız kararları dört gözle bekliyoruz! Bakalım patronlar mı yoksa emekçiler mi kazanacak!

...

Sayın Ersin TATAR, anket sonuçlarına bakıp rehavete kapılmamanız ve seçimlerde partinizin tüm organlarını aktif hale getirmeniz öneriliyor. Bu arada seçimden nemalanmak isteyenler de epey çok olacaktır aman dikkat. Bizden uyarması!

...

Saylın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Türkiye’nin KKTC’de maarif okulları açmak istemesi konusunda kimi olumlu kimi olumsuz bakarken en önemlisi de sizin bakanlık olarak ne düşündüğünüzdür. Zira konu göründüğünden çok daha fazla ciddi bir konuya benziyor!

...

Sayın Ahmet DARGIN, elimize öyle bir şikayet yazısı ulaştırıldı ki küfürler resmen havalarda uçuşuyor, gözlerimize inanamadık doğrusu. Kıb-Tek müdürü eğer çalışanlarına böyle bir üslupla konuşuyorsa cemaat ne yapar acaba! Hiç yakıştıramadık doğrusu!

...

Sayın Ahmet BENLİ, İngiliz Yüksek Komiseri sizin bölgeyi ve çalışmalarınızı bu kadar övdüyse muhakkak bir gerçeklik payı vardır değil mi? Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz.

...

Sayın Hasan KILIÇ, dekanı olduğunuz bölümde bazı öğrenciler ders saatlerinin değiştirildiği yönünde şikayet mesajları göndermeye başladılar. Umarız onları dikkate alır ve yapılan hatadan da gecikilmeden dönülür. Hassasiyetinize inancımız tamdır...

...

Salın Bülent DİZDARLI, emeklilik günlerinde artık torun bakımı ve bahçe temizliği tamamen sizin sırtınıza yüklenmiş diye duyduk. Bundan daha iyi bir tablo mu olur, bu sıralar sokağa çıkmayanlar en mutlu insanlardır, hadi bakalım kolay gelsin...

...

Sayın Sibel SİBER, bize ulaşan duyumlara göre son kararınızın aday olmama yönünde olacağı mesajları olarak algılanıyor. Her türlü kararınıza saygılıyız ama insanları çok da merak içinde bırakmayın olur mu?

...