Öngörü

Öngörü, ‘’bir işin ilerde ne durum alacağını kestirme, önceden anlayabilme, ileriyi görebilme yeteneği’’ olarak tanımlanıyor. Hepimiz, hayatımızın farklı aşamalarında, farklı konularda öngörülerde bulunduk ve bulunmaya devam edeceğiz. Öngörü, bizleri geleceğe de motive eden bir unsurdur aslında. Bazen de geleceğimizi doğrudan şekillendiren bir etken… Öngörünün kaynağı bilimdir, ekip çalışmasıyla yoğrulmuş bireysel sezgi gücüdür. Ancak, gelin görün ki, öngörünün üzerine ‘’ego’’ bulaştığında, sahibini ne durumlara düşürebildiğine dair örnekler de mevcut. Tarihe şöyle bir baktığımızda, ‘’işinin erbabı’’ olarak nitelendirebileceğimiz, belirli bir konuma gelmiş kimselerin öngörülerinde nasıl da yanılabildiklerine, tarih karşısında nasıl da zor durumda kalabildiklerine şahit olabiliyoruz.

İşte bazı karavana öngörüler:
 - "Radyonun geleceği yok." Lord kevin – (İskoçyalı fizik bilim adamı).
- "Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi." Charles H. Duell (Amerikan Patent Dairesi Başkanı - 1899)

 - "Bu mücadeleden atın galip çıkacağına inanıyorum. Otomobil sadece gelip geçici bir heves olacaktır." II. Wilhelm –(Alman İmparatoru - 1905)

- "Uçaklar hoş oyuncaklar. Ama askeri bir değerleri yok." Mareşal Ferdinand Foch, (I.Dünya Savaşı'nda Fransız Orduları Başkomutanı - 1911)
- "Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemez." Daryik F. Zanuck (Twenty Century Fox'un başkanı - 1944) -
"Bilgisayarlar gelecekte belki sadece 1,5 ton ağırlığında olacaklar." Popular Mechanics Dergisi (1949)
- "İnsanların büyük bir çoğunluğu için sigara içmek son derece yararlı ve sağlık açısından faydalı bir şeydir." Doktor Ian G. Macdonald (18 Kasım 1963
- Los Angeles’li uzman cerrah) - "İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için herhangi bir neden göremiyorum." Kenneth Olsen (Digital Equipment Corp.'un (bir bilgisayar firması) başkanı - 1977)
- "Çok güzel bir buluşa benziyor ama tanrı aşkına bunu kim, niye kullanmak istesin ki?" Rutherford B. Hayes – (ABD Başkanı - 1876 yılında ilk telefonu gördükten sonra yaptığı yorum)
- "Çevreciler boşuna endişeleniyorlar. Bir nükleer enerji istasyonunun bir yıllık atığını, masanızın çekmecesinde bile saklayabilirsiniz." Ronald Reagan (ABD eski başkanı - 1980 - Bunun bir gaf olduğu hâlâ tartışmalıdır!)
‘’ Var olmak, var kalmak için ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmaktan başka şansımız olmadığı bilinciyle hazırladığımız bir programdır bu… ‘’Umut yok’’ diyorlar durmadan. ‘’Umut yok’’. Biz de diyoruz ki ‘’ ne demek umut yok’’! Burada biz varız. Burada Kıbrıs Türk halkı var. En zor zamanlarda bile umudu yitirmeyenler, bedel ödemeyi göze alarak umudu sıcak tutanlar ve başaranlar, yapanlar var… NE DEMEK UMUT YOK! NE DEMEK GELECEK YOK! NE DEMEK YAPAMAYIZ. BİZ HALKIZ. BİZ BURADAYIZ. BÜTÜN KALBİMİZLE İNANIYORUZ. ÇALIŞIR YAPARIZ...’’ CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman (CTP 2018 Ekonomik-Sosyal Kalkınma ve Demokratikleşme Programı, Sunuş Bölümü’nden alıntı.)
‘’ Beceriksizlik, acemilik, cehalet iddiaları havada uçuşuyor. Öneri ise yok denecek kadar az. Herkes bu olağan dışı dönemde olağan dışı önlemler alınması gerektiğinin farkında aslında. Mesele, her bir kişinin bu çorbada tuzu olmasında ve bakış açısını “ben bu dönemi zarar görmeden nasıl atlatırım”dan “bu dönemi başta dar gelirliler olmak üzere bir halk olarak en az zararla atlatabilmemiz için ben ne yapabilirim”e çevirmekte.’’ Başbakan Tufan Erhürman (24 Ağustos 2018 Facebook sosyal medya paylaşımından alıntı.)
Ekonomik kriz sürecinde zaman daralıyor… Şayet, bir tarafta, en zor zamanlarda bile umudu yitirmeyenler, bedel ödemeyi göze alarak umudu sıcak tutanlar ve başaranlar, yapanlar varken, diğer tarafta da “ben bu dönemi zarar görmeden nasıl atlatırım” diyenler var ise; ilk gruba ‘’önder’’ olmak, ikinci grubun ise tepesine çökmek, bu tespitleri yapanların görev ve sorumluluğundadır! Zaman, çalışıp yapma, doğru öngörüde bulunma, ‘’slogandan gerçeğe uyanma’’ zamanıdır… 
H. İlker İpekdal