Dünya Kanser Savaş Örgütü (UICC), dünyada kansere yönelik bilinci ve farkındalığı
artırmak amacı ile 4 şubat’ı ‘Dünya Kanser Günü’ olarak belirlemiştir.
Vücudumuzda doku ve organları oluşturan hücreler belirli bir düzen içinde büyür,
bölünür, çoğalır ve ölürler. Normal hücrelerin çoğalması esnasında kontrol
mekanizmalarının kaybolması ile anormal hücre oluşumları görülür. Kontrol
mekanizması ortadan kalkınca hücreler devamlı çoğalır ve anormal hücre toplulukları
oluşur. Bu kontrol dışı çoğalma gösteren anormal hücre topluluklarına Kanser denir.
Normal hücreler belli bir zaman görevlerini yerine getirdikten sonra programlı olarak
ölür ve yerlerini aynı dokudan olan yeni hücrelere bırakırken, kanser hücreleri bunun
tersine ölmek yerine sürekli anormal şekilde çoğalarak normal hücrelerin
gereksinimleri olan beslenme kaynaklarını da tüketirler ve bulundukları organların
işlevlerini de bozabilirler. Normal hücrelerin nasıl kanserli hücrelere dönüştüğü kesin
olarak belirlenememesine rağmen, bunun muhtemelen vücudun doğal korunma
sisteminde (bağışıklık sistemi) bir değişiklik sonucu olduğu yönünde teoriler vardır.
Radyasyona ve çeşitli ışınlara maruz kalma, kimyasal maddeler ve çevre kirliliği gibi
etkiler, bütün hücrelerin aktivitesini kontrol eden ve genetik materyal olarak
adlandırılan DNA moleküllerinin hasar görmesine neden olarak, normal hücrelerin
çoğalmasının kontrol edilemez hale gelmesi ve kanserli yapıların oluşması sonucunu
meydana getirir.
Kanser, günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini
korumaktadır. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıkları ile
yarışan kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek
maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden
olmaktadır.
Ülkemizde durum ne? Özel günlerde bir çok açıklamalar yapılır. Daha sonraki
günlerde konunun yeterince hatırlandığını söylemek mümkün değil. Yıllar geçiyor,
alınması gereken tedbirler hala alınmamış. Ve alınacağı söyleniyor.İnsanlar bir bir
ölüp gitmekte biz hala daha alacağımız tedbirlerden bahsetmekteyiz.
Ülkemizdeki ilgili dernekler, her fırsatta halkı bilinçlendirmeye çalışmaktadırlar.
Kanser Hastalarına Yardım derneğinin açıklamasına göre, 8000 kanser hastası söz
konusu. Görülen o ki, ailesinde kanser hastası olmayan aile kalmadı. Biz hala daha
alınacak tedbirlerden söz ediyoruz.
Ülkede yetiştirilen sebze ve meyvelerdeki kimyasallar düzenli kontrol ediliyor mu?
Kamuoyu ile paylaşılan bilgilerden anlıyoruz ki, hala daha sebzelerde limit üstü
kimyasallar var. Bu demektir ki yavaş yavaş zehirleniyoruz. Sıkı ve devamlı kontroller
yapılmazsa, günün sonunda kanser hastaları çoğalacaktır. O zaman ‘ölen ölsün
kalan sağlar bizimdir’ mi diyeceğiz.
İlgili kurumların sıkı denetimini isterken kendimiz de beslenmemize dikkat etmeliyiz.
Zamansız üretimlere de fazla rağbet etmemeliyiz.
Bir de sağlığımızı ihmal etmeyip belirli zamanlarda sağlık kontrolü yaptırmalıyız. Bu
imkan ülkemizde mevcuttur. Sağlıklı günler dileklerimle.