Geçtiğimiz gün, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nde, miadı (son kullanım tarihi) dolmuş doksan kamyon ilaç tespit edildiğini, Sayın Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli’nin bizzat kendisi açıkladı.

İlaç ve Eczacılık Dairesi’ndeki ilaçların kontrol altına alınması için kollar sıvanmış!

‘’Mevcut depoda ne kadar ilaç olduğu, ne zaman alındığı, içeriğinin ne olduğu ve son kullanma tarihlerinin bilinmediğini üzülerek söylüyorum diyen Bakan Pilli’’, bu durumun asla kabul edilemez olduğunu ifade etti.

İlaçların sağlıklı olarak mevcut sistemde kayıt altına alınamadığını ve depoda yeni gelen ilaçların ön kısımlara yerleştirilirken tarihi geçmiş ilaçların arkada bırakıldığını da vurguladı.

Değerli okurlar;

Önce hatırlatalım. İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğü’nün şimdiki başkanı Sayın Dr. Ecz. Ayşe Gökyiğit, kurumun başına geçeli yaklaşık bir yıl oldu. Bundan önceki tam dört yılda ise Sayın Uzm. Ecz. Merdoğan Soyalan bu kurumun müdürlüğünü yapmıştı. Hatta, Sayın Soyalan, emekliliğinden sonraki bir dönemde de, dönemin Sağlık Bakanı Dr. Dt. Filiz Besim’in ‘’ricası’’ üzerine bu kurumun müdürlüğünde kalmıştı.

Merak ediyorum,

Bu doksan kamyonluk ilaç israfının sorumluları, ‘’devleti zarara uğratmak’’ suçu işlemiş olmuyorlar mı?

Mevcut depoda ne kadar ilaç olduğu, ilaçların alım tarihleri gibi hususlar bilinmiyorsa, bu konular da ilave olarak, ‘’görevi ihmal’’ suçuna girmiyor mu? Böylesine temel bir sorumluluğun neden yerine getirilmediği araştırılmayacak mı?

Depolara yeni gelen ilaçlar, rafların önüne yerleştirildiği için, tarihi geçmiş ilaçlar arkada kalıyormuş. Şaka gibi! İlaçları tarihine göre bile sıralayamayanları, devletin kocaman deposunda kim barındırır?

İlaç depolanması ile ilgili çok basit konularda bile bu kadar aksaklıklar tespit edilmişken, başta kurumun müdürlüğünü yapanlar olmak üzere, bu dairenin yetkilileri, görev ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmemiş olmuyorlar mı?

Ne yapacak şimdi Sayın Sağlık Bakanı?

Halkımızın karşısına çıkıp, miadı dolmuş doksan kamyon ilacın üzerine, bir de soğuk su için mi diyecek?

Yoksa, bugüne kadar tüm bunların sorumluları hakkında gerekli yasal işlemleri de başlatacak mı?

Sayın Sağlık Bakanı, eğer sadece sistemi düzeltmek adına kolları sıvamışsa hiç zahmet etmesin!

Çünkü, ülkemizin ilaç sektörünü kontrol eden ‘’krallar ve kraliçeler’’, Sayın Sağlık Bakanı’nın sistemi düzeltmemesi için, alttan alttan ellerinden geleni illa ki yapacaklardır! Bunu da elbette ‘’yine’’ başaracaklardır!

Hastalar, ilaçlardan faydalanamazken, dokunulmaz olduklarını zanneden o ‘’seçkin kişiler’’ de ilaçlar sayesinde nemalanmaya devam edeceklerdir!

Dolayısıyla, Sayın Sağlık Bakanı, bu işin peşini hukuken de bırakmamalıdır.

Ucu nereye kadar gidiyorsa, oraya kadar kovalamalıdır.

Eğer ucu, ilaç ihalelerine, ilaçları kimlerin kullandıklarına kadar gidiyorsa, bu konuları oralara kadar da kovalama cesaretini kendinde mutlaka bulmalıdır!

Ok yaydan çıkmıştır!

Ortada, miadı dolmuş on binlerce kutu, doksan kamyon ilaç dosyası açık dururken, buna neden olanlar da, makam ve mevkileri ne olursa olsun, bir bir tespit edilmeli ve gerekirse Yüce Yargı’nın önüne de çıkarılmalıdır!

Maksat, sistemi gerçekten düzeltmek ise, Sayın Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli, elindeki çomağı, statikonun ‘’ilaç çarkına’’ sokmaktan asla korkmamalıdır!