ODTÜ’nün Kuzey Kıbrıs Kampüsü’nde 67 yaşının üzerindeki hocaların görevlerine son verme kararı alındı. Bu yıl başlayan ve önümüzdeki yıllarda sürecek karar nedeniyle pek çok bölümde akademisyen kaybı yaşanacak. Karar, okul içinde hem öğrencilerin hem de öğretim üyelerinin tepkilerine neden oldu. Kampüste bulunan 5 profesörden 3 tanesinin ilişiği 67 yaşını aştığı gerekçesiyle bu yıl sonlandırılıyor. Önümüzdeki yıllarda bu sayının artması bekleniyor. Kampüste öğrencilerin kurduğu “Hocama Dokunma Platformu”rektörlüğün aldığı kararın durdurulması için şu ana kadar 600 imza topladı. KARAR ALALACELE ALINDI Kampanyadaki imza sayısı artarken, kampüste çalışanların sendikası Kampüs-Sen yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “30 Nisan günü kampüs hocalarına yollanan bir e-posta mesajı ile ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsünde görev yapan akademik personel için 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yaş sınırının 67 olarak uygulanmasına karar verildiği duyurulmuştur, ve aynı gün 67 yaş üzerindeki hocalarımıza 1 Temmuz 2019 tarihi itibariyle kontratlarının feshedilip işlerine son verildiği kampüs rektörümüzün imzaladığı bir yazı ile bildirilmiştir. ODTÜ Yönetim Kurulunca alındığı belirtilen bu kararın ne tarihi, ne de numarası bildirilmiştir, fakat gerekçenin Ankara kampüsü ile “uyumluluk” olduğu belirtilmiştir. Yaptığımız araştırmalar sonucu bu kararın 29 Nisan 2019 tarihinde alelacele Skype üzerinden yapılan bir toplantı ile alındığı bilgisine ulaşmış bulunuyoruz. Bu kararı hem kampüsümüzdeki eğitim faaliyetleri açısından sakıncalı buluyor, hem de bu kararın alınma, duyurulma ve uygulanma şeklini yanlış buluyoruz. Ayrıca gerekçesinin de meşru olmadığını düşünüyoruz.” ORTALAMA HOCA SAYISI 4.8 Sendikanın açıklamasının devamında şu ifadeler kullanıldı: “Akademik atama ve yükseltme kriterlerinde, Ankara ile Kıbrıs kampüsleri arasında uyum olmasında hiçbir sakınca görmemekteyiz ve bunun liyakat açısından da önemli olduğunu düşünmekteyiz. Fakat söz konusu kararın sebebi ‘uyumluluk’ ise, iki kampüs arasında diğer konularda neden uyum olmadığını sorgulamak isteriz. Bunlardan biri çalışma şartlarıdır ki iki kampüsün statüsündeki farklılıklar bu konudaki uyumu imkânsız kılmaktadır. Örneğin, Ankara kampüsünde hocalar dönem başına iki ders verirken Kıbrıs hocaları üç ders vermektedir. Ankara hocalarının iş garantisi varken Kıbrıs hocalarının kontratları seneliktir. Ankara hocaları TC devlet memuru kanunlarına tabi iken, Kıbrıs kampüsü mensupları KKTC yasalarına göre SSK’ya bağlı işçi statüsünde çalışmaktadır. Sabbatical haklarımız da Ankara kampüsünün sağladığı hakların gerisindedir ve Ankara kampüsü hocalarının yararlanabildiği pek çok ulusal ve uluslararası araştırma kaynaklarına da ulaşımımız yoktur. - Kampüsümüzde hoca fazlalığı yoktur, hele yaşlı hoca fazlalığı hiç yoktur. Kampüsümüz sadece 14 yaşında olduğu üzere, kampüsümüzden emeklilik hakkı kazanmış herhangi bir çalışan da yoktur. Bu yeni karar ile 67 yaşına ulaşmış hocalarımız emekli edilmemekte, işten atılmaktadır. Kampüsümüzdeki 13 bölümün ortalama hoca sayısı 4.8’dir. Bu bölümlerden bazıları lisans eğitiminin yanı sıra yüksek lisans eğitimi de vermektedir. Bazı bölümlerdeki hoca sıkıntısı kronik haldedir, dolayısıyla açıkların kapatılabilmesi için dışarıdan hocalar getirilmektedir. Akademik personel değişim oranı da çok yüksektir ve bu kampüsümüzün önemli sorunlarından biridir. Ayrıca kampüsümüzün sadece beş adet profesör ünvanlı hocası vardır ve bu yeni kararla en az üç tanesinin işine son verilmektedir. Kaybımız sadece bu hocalarla sınırlı kalmayacaktır; son yıllarda gittikçe artmış olan kampüs yönetiminin bu tip duyarsız davranışlarına karşı çalışanlar kendilerini güvencede hissetmemekte ve bu sebeple istifalar da yaşanmaktadır. Bu kayıplarla bazı bölümler işleyemez hale gelecek, en azından bir yüksek lisans programı da kapanma tehlikesi altına girecektir. Onaylanmış bir yüksek lisans programı da aynı sebeplerden başlatılamamaktadır. Zaten öğrenci ve eleman çekmekte zorlanan kampüsümüzün sıkıntıları bu karar ile katlanacaktır. Bu karar alınmadan önce profesyonel bir kuruluştan bekleneceği gibi bir etki değerlendirmesinin yapıldığına dair bir kanıt da yoktur. Dolayısıyla bu kararın gerekçesini anlamak mümkün değildir. - İşine son verilen ve/veya verilmeye çalışılan hocalarımız bu kampüsümüzde senelerdir emek vermektedir. Kendileri çok aktif çalışanlarımızdan olup genç hocalardan dahi daha çok kampüsün akademik ve sosyal aktivitelerine katkıda bulunan hocalarımızdır. Bazıları mensubu olduğu bölümleri kurmuş, bölümlerini tek kişi idare etmişlerdir. Bir geçiş dönemi dahi tanımadan hocalarımızın bu şekilde alelacele ve kaba bir mektup ile kapının önüne koyuluyor olması hem bu hocalarımızın emeğine haksızlıktır, hem de ODTÜ’nün vefa kültürüne aykırıdır. Nitekim bu durum sadece öğretim üyeleri arasında değil, öğrenciler arasında da infial yaratmıştır.”