Adına ister evcilik oyunu deyin isterseniz evlilik oyunu…

Söz kesilmiş, nişan çoktan yapılmış, nikah günü bile alınmış!

Ah işte şu takı meselesi var ya…

Yükte hafif ama paha da ağır!

İşte bunların da bütün mesele burada yaşanıyor…

Nikah tamam da takılar nasıl paylaşılacak!

İşte burada tamamen bireysel menfaatler ön plana çıkıyor…

Bakanlıklarda hiçbir sıkıntı yok!

HP aynı bakanlıklara devam edecek…

UBP de diğer 3 partiden kalan bakanlıklara oturacak!

Buraya kadar tamam da…

Ya daireler ve bazı kurumlar!

Kavga bunun kavgasıdır…

Çok büyük ihtimalle de biraz da metezori olarak bunu da çözecekler ve nikah kıyılacak!

UBP-HP Hükümeti aslında tam bir mantık evliliği olacak…

Birbirini sevmeyen iki parti!

Oy potansiyelleri hemen hemen aynı kulvarlarda yer alıyor…

Kıbrıs konusunda farklılıkları yok!

Türkiye ile ilişkilerde aynı çizgideler…

Ama işte gelin görün partisel menfaatler var ya!

Bu memleketi gerçekten sevseler, çıkarları bir yana koysalar daha ilk günden nikahı kıyar ve takılan takıları da mesele etmezlerdi…

Ama olur mu hiç!

Siyasi rant konusu var ortada…

Önce koltuğa oturmak!

Sonra da o koltuğu başkasına kaptırmamak…

Hep şimdiye kadar olduğu gibi!

Memleket yangın yeri kimin umurunda…

Gariban vatandaştan başka!

Takılar da bugün yarın paylaşılır…

Peki UBP-HP Hükümeti kurulunca ne olacak asıl soru bu olmalı!

Ankara musluğu sonuna kadar açacak mı?

Sihirli bir değnek ansızın ortalığı güllük gülistanlığa mı çevirecek!

Herkesin cebi para mı dolacak sanırız yoksa…

Yok işte öyle bir şey!

Bunu zannedenler çok yanılırlar hatta hayal kırıklığı yaşarlar…

Asıl sıkıntılı günler bundan sonra başlayacak!

Kemerlerde delik kalmadı ama eni delikler açılacak…

KKTC halkı şimdiye kadar görmediği bir tasarruf dönemine girecek!

En kısa zamanda Türkiye ile protokol imzalanıp sonra da uygulamaya geçilecek…

Uygularsan tamam da!

Uygulamazsan ve eskisi gibi ayak sürürsen vay halimize…

Çünkü protokol demek biraz da tasarruf demek!

Kendi ayaklarımız üzerinde durabilmek için silkinmek, kendine gelmek demek…

Har vurup harman savurmayıp, sinekten yağ çıkarmak demek!

Şimdiye kadar verilen hakların bir şekilde budanması, daha çok çalışmak daha çok disiplin demek…

Sivil toplumun ayaklanması, sokaklara dökülmesi demek!

Evet bu bir mantık evliliğidir…

İki parti de mantıklı olup vitrine değil de memleket hayrına çalışırsa ne ala!

Aksi aynı tas aynı hamamdan ibaret kalır…

Teknokrat hükümet de bir seçenek!

Bakanlık dağılımında HP’de bir sorun yok…

Aynı bakanlarla devam edecekler!

Ama UBP öyle mi?

Bakanlık savaşları bundan tam iki ay önce başlamıştı…

Şimdi daha da kızıştı!

Tatar bir yana, Özgürgün bir yana…

Tam 19 milletvekili dört gözle bakanlık bekliyor!

Hepsi genel başkan etrafında pervane gibi dönüyor…

Aslında Tatar için seçenek yok değil!

Ülkenin içinde bulunduğu kritik dönemi gerekçe göstererek tamamen teknokratlardan oluşan bir kabine kurabilir…

Kimse gücenmesin kimse gocunmasın diye!

MERAKLI KÖŞE?

Nerede devlet?

LTB Başkanı Mehmet Harmancı aracıyla birlikte cami avlusuna sokulmadı diye haklı olarak sitem etti…

Girerdi giremezdi tartışmaları süredursun, bu konuda sosyal medya dışında hiçbir resmi makamdan olumlu ya da olumsuz açıklama yapmadı…

Kim bilir belki de yapamadı!

Sonuçta adam yerine konulmayan bir LTB başkanı…

Bu konuda tek başına bırakıldı!

Akıncı acaba duymadı mı bu olayı dersiniz?

Hala Sultan Camisi kimin?

Bu cami için büyük paralar harcandı…

Sağ olsun Türkiye Cumhuriyeti milyonlar akıttı bu en büyük cami için!

Ama bir türlü açılamadı işte…

Hesapta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapacaktı caminin açılışını!

Şu anda faaliyette değil…

Ne zaman faaliyete geçeceği de belli değil!

Cami KKTC topraklarında ama sanki de bizim değilmiş gibi bir hava var ortada…

Tecavüz iddiaları!

Polis olayın üzerinde olduklarını söylemişti…

Bir polis subayının oğlunun 14 yaşında bir kızı tecavüz ettiği yönündeki iddialar!

Bildiğimiz kadarıyla çok yönlü soruşturma başlatılmıştı çünkü olayın kapatılmak istendiği yönünde de ciddi ihbarlar yapıldı…

Şimdilik bir açıklama yok!

Umarız önümüzdeki günlerde beklenen açıklama yapılır…

Aksi halde iddialar da kamuoyunda gerçek olarak algılanacaktır!

MESAJ KUTUSU

Sayın Saffet BARUTÇU, siz Kalkınma Bankası’nın 10 Mayıs’ta toplanıp kimseye kredi verme kararı almadığını açıklamıştınız ama aksine toplantıyı gerçekleştirip eski bir bakana 2 milyon TL, hem de teşvik kararı olmadığı halde verme kararı ürettiğinizi öğrendik. Konuyu takip ediyoruz haberiniz olsun istedik!

Sayın Ersin TATAR, Maliye ve Ekonomi’yi başbakanlığa bağlamak için çok özel bir formül üzerinde durduğunuz konuşuluyor. Demek ki buraya atanan bakanlar biraz göstermelik olacak desenize. Vardır mutlaka bir bildiğiniz değil mi?

Sayın Barış SEL, Mağusa’da yaşanan krizi sonunda çözmüş ve oradaki sorunlu arkadaşları Lefkoşa’ya çekerek yerlerine ekipten başka isimleri atamışsınız. Umarız yüzünüzü kara çıkartmazlar zira çok önemli bir bölümün patronusunuz!

Sayın Necdet OSAM, DAÜ’nün yeni atanan müdürleri konusunda hukuksal olarak bir sorun olmadığını söyleseniz de hükümet düşmüşken bunun etik kuralları açısından çok da hoş kaçmadığını mutlak biliyorsunuzdur değil mi? Hayırdır aceleniz neydi böyle?

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, yeni hükümet kurulduktan hemen sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığı için düğmeye basacağınız ve ağırlığınızı ortaya koyacağınız konuşulmaya başlandı. Artık bir atakta bulunmanın tam zamanıdır değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, sizin bakanlık ibresi yine Sağlık Bakanlığı’na doğru yön göstermeye başladı. Zira Ersin bey bu konuda çok daha başarılı olacağınızı düşünüyor ve bakalım son kararı hangi yönde verecek!

Sayın Şener LEVENT, bu yakada dost bildikleriniz artık ne hikmetse ansızın AKEL destekçisi olduklarının rengini açık seçim belli etmeye başladılar. Bakalım kocaman bir parti mi yoksa yaseminler mi ipi göğüsleyecek, sonucu merakla bekliyoruz artık…

Sayın Anıl KAYA, motosiklet tutkusunun son günlerde fazlasıyla baş gösterdiği ve üçüncü makineyi de garaja dahil ettiğinizi duyduk hayırlı olsun. Bu arada aman dikkat iki tekerleklilerde kontrolü elden bırakmamak gerek!

Sayın Fehim GÜRDALLI, her ne kadar müdür olsanız da muhabirlik ruhu sizi epey güzel haberlerin altına imza atmanızı sağlıyor. Bu arada ülkenin şartlarına da epey alışmış gibi gözüküyorsunuz, bu memleket her şeye rağmen bambaşka değil mi?

Sayın Filiz BESİM, bakanlık icraatlarını değerlendireceğiniz bugünkü toplantıyla birlikte artık makam odasını da toplamaya başlayacağınız söyleniyor. Bu arada her şeye rağmen bu kısa süredeki icraatlarınız genelde memnuniyet yarattı bilesiniz!