Tören, saygı duruşu ile başladı daha sonra sırasıyla aile adına Kıbrıslı Türk müzakereci Ergün Olgun, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu birer konuşma yaptı.<br /> <br /> Konuşmaların ardından saygı geçişi ile Meclis’teki tören sona erdi ve Konuk’un naaşı cenaze namazı ve defin için Lefkoşa Mezarlığı’ndaki İsmail Safa Camisi’ne götürüldü.<br /> <br /> OLGUN: “SİYASİ TARİHTE MÜSTESNA YER KAZANDI”<br /> <br /> Konuk ailesi adına konuşma yapan Ergün Olgun, Nejat Konuk’un Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde 1963 sonrası kamu düzeninin sağlanmasında, bir hukuk insanı olarak hukukun üstünlüğü ilkesinin gözetilmesinde, demokratik parlamenter sistemin kurumsallaşmasında, sosyal adalet ilkelerine saygı gösterilmesinde ve gerek KTFD’nin gerekse KKTC Anayasaları’nın hazırlanmasında yaptığı değerli katkılarla Kıbrıs Türk siyasi tarihinde müstesna bir yer kazandığını belirtti.<br /> <br /> “KKTC’NİN İLANINI DUYURAN MECLİS BAŞKANI”<br /> <br /> Konuk’un 1960’ta oluşturulan Türk Cemaat Meclisi’nde Genel Sekreter olarak göreve başladığını anlatan Olgun, Mücahit komutanlığından, başbakanlığa, Meclis Başkanlığı’na kadar süren hizmet maratonunda 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC’nin ilanını duyuran Meclis Başkanı olma onuruna eriştiğini kaydetti.<br /> <br /> Olgun, Konuk’un sevecenliği, duyarlılığı, cesareti, disiplinli çalışması, onurlu ve ilkeli duruşu, alçak gönüllülüğü ve Kıbrıs Türkü’nün davasına kendini adamışlığıyla aile ve toplumda bir rol modeli olduğunu belirtti.<br /> <br /> Nejat Konuk’un, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile saygı ve sevgiye dayalı, çok yakın mesai içinde olduklarını söyleyen Olgun, Kıbrıs sorunu ve dış politika yanında ülke yönetimi alanında ağırlığını koyduğunu ve Denktaş’la birçok kez kader birliği yaptığını ifade etti.<br /> <br /> Konuk’un Ulusal Birlik Partisi kuruluşunda aktif rol aldığını, Anayasa ve Seçim ve Halkoylaması Yasası, Siyasi Partiler Yasası’nın mimarları arasında yer aldığını belirten Olgun, devletin siyasal ve yasal altyapısının hazırlanmasında önderlik ettiğini anlattı.<br /> <br /> SİBER: “GERÇEK BİR DEVLET ADAMI”<br /> <br /> Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Nejat Konuk’un gerçek bir devlet adamı olduğunu vurguladı.<br /> <br /> Siber, Konuk’un görevinde halkını ve ülkesini düşünen, halkı ve ülkesi için hukukun üstünlüğü doğrultusunda çalışan, adalet duygusu güçlü bir devlet adamı olduğunu söyledi.<br /> <br /> Siber, “Sonsuz yolculuğuna uğurlanırken geride bıraktığı en önemli miras budur. Hem bizlere, hem sevenlerine, hem ailesine... Böyle anılmak, bundan daha onur verecek bir söz olamaz. Gerçek bir devlet adamı...” dedi.<br /> <br /> Konuk’un bir mücadele adamı olduğuna değinen Siber, hem politikacı, hem hukukçu, hem de komutan olduğunu belirtti.<br /> <br /> Meclis Başkanı Siber, bugünlerden daha ileri gidebilmek için devlet adamı olmak, çalışmak, çok çalışmak gerektiğini söyledi.<br /> <br /> EROĞLU: “BUGÜNKÜ VE GELECEK NESİLLER DEĞERLERİ İYİ BİLMELİ”<br /> <br /> Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da konuşmasında, bugün hüzün verici bir tören için toplanıldığını, hizmetleri ile tarihe geçen Nejat Konuk’un ebediyete uğurlanacağını kaydetti.<br /> <br /> Kendi kuşağının Konuk’u iyi bildiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Eroğlu, bugünkü nesiller ve gelecek nesillerin de Nejat Konuk ve onun gibi Kıbrıs Türk halkına önemli hizmetler veren değerleri iyi bilmesi gerektiğini belirtti.<br /> <br /> Eroğlu, “Kin gütmek, geçmişe takılıp kalmak, ya da kötü bir amaç için geçmişi iyi bilelim demiyorum. Tam tersine, nasıl olursa olsun değil, yaşayabilir, adil bir barış için geçmişi iyi bilmeliyiz. Devletimizin, Anavatan Türkiye ile işbirliğimizin, parlamenter-demokratik siyasi yaşamımızın, değerini bilmek adına verilen mücadeleyi, doğru algılamamızda önemli faydaları vardır” dedi.<br /> <br /> Kendi kuşağının Nejat Konuk’u Türk Mukavemet Teşkilatı’nın sadık, önde gelen, komuta kademesinde yer alan isimlerinden biri olarak duyup tanıdığını belirten Eroğlu, “Biz, onun 1960’lı yılların başından 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli Rauf Denktaş’ın kah Cemaat Meclisi’nde, kah kurulan yönetimlerde yakın çalışma arkadaşlarından biri olduğunu biliyorduk. Kendisi, Türk Cemaat Meclisi Genel Sekreterliği görevinde, Kıbrıs Türk halkının 1963 Rum saldırılarının yaralarının sarılmasında, 25 bine yaklaşan göçmenin sıkıntılarının aşılmasında önemli katkılar sağlamış bir şahsiyettir” diye konuştu.<br /> <br /> Konuk’un Denktaş’a yakınlığına değinen Eroğlu, Denktaş’ın adaya girişini yasaklayan Rum Yönetimi’nin bu tutumuna karşın 1964 yılında gizlice adaya çıkma sürecinde yanında olan iki arkadaşından birinin de Konuk olduğunu belirtti.<br /> <br /> “ÖNEMLİ HİZMETLERDE BULUNDU”<br /> <br /> Konuk’un, 1969 yılından itibaren ise Kıbrıs Türk halkının kendi devlet yönetimini oluşturma çabalarının önemli aşamaları olan Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi ve Kıbrıs Türk Yönetimi’nde Adalet ve İçişleri Bakanı olarak görev yaparak önemli hizmetlerde bulunduğunu vurgulayan Eroğlu, Konuk’un halk tarafından daha yakından tanınma, bilinme sürecinin ise 1974 Mutlu Barış Harekâtı’ndan sonra çok partili demokratik sürecin başlamasıyla birlikte olduğunu söyledi.<br /> <br /> Eroğlu, şöyle devam etti:<br /> <br /> “Kendisi Ulusal Birlik Partisi’nin kuruluşunda aktif görev alan bir abimizdi. Nitekim Ulusal Birlik Partisi’nin ilk genel sekreteri rahmetli Nejat Konuk oldu. 1976 yılında Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ise UBP Genel Başkanlığı’na seçildi. Parti ilk genel seçimden başarı ile çıkınca Nejat Konuk Başbakanlık görevini üstlendi. Ben, rahmetli Nejat Konuk’un 1976 seçimlerinden sonra kurduğu ilk hükümette Eğitim, Öğrenim ve Kültür Bakanı olarak görev aldım. UBP çatısı altında bir süre, rahmetli Konuk Genel Başkan, ben Gazimağusa İlçe Başkanı olarak birlikte çalıştık.<br /> <br /> 1978 yılında Ulusal Birlik Partisi’nden ayrıldı ve arkadaşları ile birlikte Demokratik Halk Partisi’ni kurarak demokrasimize hizmete devam etti. 1982 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclis Başkanı seçildi. 15 Kasım 1983’te halkımızın taleplerine uygun, siyasi konjonktürün bir gereği olarak, çok doğru bir kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin ilanına karar veren Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin Başkanı olarak tarihi bir onura sahip oldu.”<br /> <br /> Cumhurbaşkanı Eroğlu, Nejat Konuk’un özellikle KKTC’nin kuruluşu aşamasında, KTFD Meclis Başkanı ve KKTC’nin ikinci Başbakanı olarak büyük hizmetler verdiğine işaret ederek, ilk hükümet üyeliğini onun kabinesinde yaşadığını ve ilk Başbakanlık görevini de 1985 yılında Konuk’tan devraldığını anlattı.<br /> <br /> Konuk’un gerek varoluş ve özgürlük mücadelesi sürecine gerekse çok partili demokratik parlamenter sistemin kurumsallaşmasına, Bakan, Başbakan, Meclis Başkanı olarak yaptığı değerli katılarla Kıbrıs Türk siyasi tarihindeki müstesna yerini çoktan aldığını söyleyen Eroğlu, “Nejat Konuk’la Bakan olarak ilçe Başkanı-Genel Başkan ilişkisi çerçevesinde mesai yapmış, aynı Meclis çatısı altında çalışmış bir kardeşinizim. Daima kendisi ile samimi diyaloglarım oldu. Sizi dinleyen, anlamaya çalışan, elinden geleni yapma gayreti içinde olan bir yapısı vardı. Bunlar, halka hizmet için yola çıkan bir siyasetçi için önemli meziyetlerdir” diye konuştu.<br /> <br /> Eroğlu, Konuk’la tanıştıkları ilk günden itibaren dost olup, hep dost kaldıklarını ve bir birlerine hep sevgi ve saygı ile yaklaştıklarını söyledi.<br /> <br /> Nejat Konuk’un Kıbrıs Türk halkının destansı mücadelesinin, kararlı, dirayetli, vatansever, milliyetçi, Anavatan Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinin öneminin bilincinde olan, üzerine düşen görevleri yapmış bir aydın ve siyasetçi olduğunu vurgulayan Eroğlu, onu devlet olarak unutmayacak ve unutturmayacaklarını belirtti.<br /> <br /> Tarihe, değerlere, mücadeleye sahip çıkmak gerektiğinin altını çizen Eroğlu, “Aksi takdirde yalan yanlış yönlendirmelerle aleyhimize yazılan senaryoların oyuncağı haline gelir bugünlerimizi ararız” diye konuştu.<br /> <br /> Eroğlu, merhum Nejat Konuk’a Allah’tan rahmet, ailesi ve KKTC halkına başsağlığı diledi. <br />