Her konuda aynı şekilde hareket eden bir devlet, bir defasında, her zaman olanı bu sefer hatayla yaptığını söylerse bu inandırıcı olmaz!

Memlekette gelmiş geçmiş her meselede bazı bireyler ya da zümreler diğerlerinden daha “eşit” kabul edilip ayrıcalıklandırılıyorlarsa, aniden karantinada kalınması gereken bir dönemde, 1 kişi veya 10 kişi, karantinasız olarak ülkeye girdiğinde/alındığında buna şaşırmayacaksınız.

Üstelik, kimi bakanlar, bunun, kurul kararı olduğunu söyleyip, kimileri habersiz olduğunu söylüyorsa…

Yine aynı şekilde bazı bakanlar bunların kim olduklarını ve neden geldiklerini söyleyemezken bazıları Lapta Marina inşaatı hakkında olduğunu söylüyorlarsa...

Dahası Marina inşaatının aciliyeti hakkındaki düşüncelerimizi de bir kenara saklıyoruz.

***

Gelenler doktor ya da sağlık çalışanı dahi olsa, karantinada geçirilmesi gereken bir süre varsa, Bakanlar Kurulu tarafından alınan, “karantinada kalınması zaruridir” kararına uyulmaması gibi bir seçenek olabilir mi?

Bunu bile bile bu şekilde bir tartışmaya yol açmak, bunu bile bile birilerinin memlekete elini kolunu sallaya sallaya girmesine göz yummak olmaz.

Hiçbir açıklaması yoktur, olamaz!

Ayrıca, yönetenlerin,bu hususta kandırıldıkları hissini yaratan açıklama yapmaları da gayrı ciddiliğin açıkça göstergesidir dediğimizde de bize kızamazlar!

Uzun lafın kısası: Hafta sonu yaşanan olay tam bir rezaletti.

Toplumda yaratılan infialden, zaten giren çıkanın had ve hesabının tutulamaz olduğunu ifade etmekte olduğumuz bir memlekette olduğumuzu tartıştığımız da eklendiğinde, kime hak verilmesinindaha doğru olacağını fazla düşünmemeliyiz.

***

Şimdi bu insanlar hakikaten kim?

Her geçen gün virüslü hasta sayısının yeniden tırmanışa geçtiği Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen sayısını bile net olarak bilemediğimiz 10-15 kişilik olduğu ifade edilenmisafirlerimiz gerçekten geri döndü mü?

Hakikaten geri dönenler tüm ekip değil miydi?

Neden yangından mal kaçırır şekilde geldiler ve gittiler?

Kimlerle ve ne görüştüler?

Bakanlar Kurulu girişten habersizse, gümrük kapılarından nasıl geçti bu misafirler?

Bu yetkilendirme kim tarafından ne zaman verildi?

KKTC Devleti böyle durumlarda yazılı olarak emir vermiyorsa, bu kararların altında kimin, kimlerin imzası olduğu ve sınır kapısından karantinasız geçiş emrini verecek memura bu yetki ne şekilde verildi?

Yetki nasıl kullanıldı?

Herhangi bir yetkilendirme yoksa, o kapılar neden ve nasıl açıldı bu arkadaşlara?

Madem böyle bir yöntem vardı, kendi yurttaşlarımız neden bu şekilde getirilmediler yurt dışından?

Hoş, gerçi pandemi öncesinde yurt dışından gelen herkesin aranmadığı, ev karantinası için herkesin uyarılmadığı gerçekleri de var.

Ya da yurt dışında olduğu yok sayılan kişiler de var memlekette. Bu sayede herkesle görülen, her yerde dolaşan…

Allah’a şükür(!) birine bir şey bulaştırmadı, kendisi de hasta olmadı böyleleri herhalde…

***

Yarı şaka yarı ciddi devam edecek olursak:

Yine de bence gerek Bilim Kurulu gerekse de Tabipler Birliği ve diğer sağlık örgütleri boşuna çırpınmasınlar.

Ne Sibel Siber ne Özlem Gürkut…

Aslında hiçbir şey yapmalarına gerek yok.

Birkaç dini bütün, inançlı ve kendisini affettirmeyi garantilemiş kişi bulup, nefesi sağlam dualar okutarak da bu hastalıktan korunulabilir.

Hem daha az masraflı hem şimdiki uygulamaların birçoğuna da yakın olur.

Ne dersiniz?

Denenebilir derim ben!

Hoş gelmiş/gelecek misafirlerimiz.

Sefalar getirmişler/getirecekler…

Dr. Çiğdem DÜRÜST