Bakan arkadaş görevden alınıp başka bir göreve verince biraz olsun tepki göstersin diye bekliyoruz ama nafile…

Aksine diyor ki;

Bana hangi bakanlıkta görev verilirse kabul eder yaparım…

Memleketin geldiği durum budur ne yazık ki!

Uzmanlık yok, tecrübe yok, liyakat yok…

Bakanlık olsun da hangisi olursa olsun!

Maksat da muhabbet olsun…

Arkadaş bu kabine daha bir hafta önce kurulmuşken, insan bu anlamsız değişikliğe bir iki laf etmez mi?

Bunlar bakan değil de vekil olsalar ortalığı kaldırıp genel başkanlarına beddua yağdıracaklar ama bakan olunca pissi kedi kesiliyorlar…

İyi de senin uzmanlık alanın nedir?

Bir görevden diğerine gönderilirken hiç mi aklınızdan geçirmezsiniz ben bu işi nasıl beceririm diye…

Onun için bu süreçte ısrarla yazdık, teknokrat hükümeti kurun diye!

Ah şu parti dengeleri var ya…

Ne olduysa o dengeler yüzünden oldu!

İş bilenler değil bilmeyenler kabineye girdi, şimdi de bakanlık uğruna ‘ne iş olsa yaparım abi’ modundalar…

Vay benim ülkemin haline!

Öğrenci taşımacılığı yapan işletmeler sonunda isyan bayrağını çekti…

Diyorlar ki Pazartesi (bugün) den itibaren taşımacılığı durduruyoruz!

Yani sözlerinde dururlarsa eğitimde çok büyük bir kaos yaşanacak, bugün bunu hep birlikte göreceğiz…

Hafta sonu bu konuda ilgili bakanlıktan bir açıklama bekliyoruz!

Düşünsenize eğer taşıma duracaksa binlerce öğrenci okula gidemeyecek ya da kendi imkanlarıyla gitmeye çalışacak…

Gelin görün ki en azından bu yazıyı kaleme alıncaya kadar bakanlıktan bir cevap gelmeyince anladık ki ya onlar da dün Beşparmaklara çıkıp kar topu oynadılar, karın tadını çıkardılar!

Bu ülkede olan bazı şeylere artık inanın ki aklımız almamaya başladı…

Bir ülke bu kadar mı boş bırakılır!

Taşımacılığın durması eğitimin aksaması demektir…

Adamlar çok da haklı olarak ücretlerin artırılmasını istiyorlar çünkü zararına niye çalışsınlar ki!

Paran mı yok ödemeye…

O zaman çıkıp ortalığa açıklama yapacaksın!

Ya da işletmelerden mühlet isteyip, bilmem ne tarihinde istenen ödemelerin yapılacağı sözünü vereceksin…

Ya da ‘ben bu işte yokum’ deyip istifanı verip gidip evine oturacaksın!

Sessiz kalmak hiçbir şeyi düzeltmez…

Aksine yaşanan kaos ortamını ve keşmekeşliği artırır, kabak da öğrencilerin başında patlar!

14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun…

Görevini layıkıyla yapan özverili ile çalışan tüm çalışanları canı gönülden kutlarız!

Ama sağlık konusunda çok da umutlu değiliz…

Bugünkü gün yine bolca nutuk dinleyeceğiz!

Sonra bir yıl sonra yine aynı nutuklar devam edecek…

Bu ülkede gelmiş geçmiş tüm sağlık bakanları diyor ki;

Sağlıkta sistemsizlik sistem olmuştur…

Doğru bir serzeniştir bu da bu konuda niye şimdiye dek doğru dürüst işleyen bir sistem hayata geçirilmemiştir!

Bu ülkede hala kanser ilacı yoktur…

Bu da demektir ki kanser gibi hayati önem taşıyan bu hastalık illeti bile kimsenin umurunda değildir!

Bu düzenden öncelikle yönetenler sorumludur…

Sonra da bazı sağlık çalışanları!

Bir kısmını tabi ki bir yana koyuyoruz ama bir de diğerleri var…

Hipokrat yeminini çoktan unutmuşlar öncelik halk değil cepleri olmuştur!

Şu anda yaşananlar da kaçınılmaz son olmuştur…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, tüm sağlıkçıların başı olarak 14 Mart Tıp Haftası vesileyle yapacağınız açıklamalardan çok yapacağınız icraatlar, atacağınız adımlar merak ediliyor. Çevrenizdekiler, değişimi sağlıktan başlatmaya niyetli olduğunuzu dillendiriyorlar, hep birlikte takip etmeye başladık bile…

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, sağlıktaki kadın emekçilerin sizden daha fazla destek beklediklerine dair dönüşler alıyoruz. Sağlıkta muhalefetin dozunu artırmanızı dört gözle bekleyenler var. Bundan böyle söylemler değil eylemler sektöre büyük katkılar sağlayacaktır…

...

Sayın Filiz BESİM, geçmiş dönemde meclis dışından atanan Sağlık Bakanı olarak birçok kesimin gözünü doldurmuştunuz. Bu sefer mecliste bir milletvekili olarak yakın zamanda yeni projelerle sahaya ineceğinizden söz ediliyor. Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Özlem GÜRKUT, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği başkanı olarak örgütünüzü siyasetin etkisinden uzak tutmanız gerektiğine dair eleştiriler artıyor. Özellikle mesleklerinin ilk yıllarındaki meslektaşlarınız sizden çok daha fazla icraat bekliyorlar.

Sayın Deren OYGAR, Sağlık Bakanlığı müsteşarlığına getirilmenizden bu yana hastalarınız size çok daha zor ulaşabilir olmuş. Bir koltukta iki karpuz taşımaya çalışmak böyle bir şey olsa gerek değil mi? Ana sıra kendilerinin hal hatırlarını sormanız bekleniyor…

Sayın Atilla KARACA, Sivil Savunmanın uzman ekipleri her zaman olduğu gibi yağan kar karmaşasında da hem araçlara hem de vatandaşın güvenliği açısından üzerlerine düşeni fazlasıyla yaparak vatandaşın taktirini kazanmışlar, nezdinizde tümünü de tebrik ederiz…

Sayın Serdar DENKTAŞ, partinizin atamaları konusunda hiçbir müdahale ve görüşmede bulunmadığınızı memnuniyetle öğrendik. Bu arada yakın tarihimizi konu alan bir kitap için kolları sıvamışsınız, bakalım kimlerin kulaklarını çınlatacaksınız artık…

Sayın Mustafa NAİMOĞULLARI, eylemde hayvanlarınızı devlete vereceğinize gariban vatandaşa dağıtsanız büyük hayır duası alırdınız. En azından kasabın yanından bile geçmeye korkanlar bir süreliğine hem kendileri hem de mideleri bayram eder…

Sayın Hüsnü FALYALI, basın çalışanlarınızın tümünü de eksiksiz olarak ödediğiniz için tebrik ederiz. Umarız diğer medya patronlarına da iyi bir örnek teşkil eder. Zira bazıları çalışanları kapıya koymaya başladı bile…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, UBP’li tüm ilçe başkanlarının size destek vermeleri aslında parti yönetimine de bir mesaj olarak algılandı. Aslında biraz olsun ses çıkarsaydınız şimdi bambaşka sonuçları da beraberinde getirebilirdi…