Ülkemizdeki kalp hastaları, sağlıktaki altyapı sorunları nedeniyle ciddi anlamda mahrumiyet yaşıyor.

Yeri geliyor hayati tehlikeye bile giriyorlar.

Örneğin, Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde bir by-pass ameliyatı için hala 6 ay sonraya gün verilebiliyor. Bekleyerek ecel teri dökmek istemezseniz, parayı bastırarak özel bir hastanede 2-5 gün içerisinde by-pass olabilirsiniz!

Asıl mahrumiyet koroner anjiyografilerde! Koskoca KKTC’de, mecburi nedenlerle devletin kapısını çalmak zorunda kaldıysanız, devletin elinde kalan bir tek anjiyografi cihazı için sıraya girmek zorundasınız!

Örnekler çoğaltılabilir.

İşin özeti, bu ülkede sağlığınızın devlet güvencesi altında olduğunu düşünüyorsanız şayet, ya insaflı doktorların ve sağlık çalışanların eline düşmek için dua etmelisiniz ya da şanslı iseniz yaşarsınız!

Devletin kalp hastalıkları ile ilgili altyapı eksiklikleri eskiden beri biliniyor.

Hayırsever vatandaşların bağışları ile, servislerde pansuman niteliğinde iyileştirmeler yapılsa sağlık altyapısında iyileşmenin sağlanması için köklü değişiklikler ve projeler gerekiyor.

Doktorlar, yeni bir Kalp Hastanesi istiyor.

Hatta geçtiğimiz yıl, bunun için Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ni Kalkındırma Derneği, eski Sağlık Bakanı Dr. Dt. Filiz Besim’in de desteği ile birlikte, kendi olanaklarımızla bir Kalp Hastanesi’nin açılabilmesi için piyango bileti satışı organize etti.

Akıbeti meçhul!


Geçenlerde, Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin ‘’Kalbi’’nde sessiz sedasız yapılan bir tadilat sosyal medyaya kadar düştü.

Tadilatta koridorlar kırmızı renkli kalp ritmi ve kalp şekilleri ile donatıldı. Boydan boya led ışıkları ile aydınlatıldı. Giriş salonunun sütunları ise estetik bir üslupla kaplatıldı.

Sosyal medyada ‘’ayranımız yok içmeye, ….’’ Tarzında çok eleştiri aldı.

Gece kulüplerinin ışıklarına benzetenler bile oldu.

Normal bir tadilat gibi görünebilir.

Bağış olarak yapıldığını biliyoruz.

Kendi adıma yorumlayacak olursam bu ‘’süslemeyi’’ rüküş ve itici buldum.

Her şeyden önce, boş yere elektrik masrafı.

Oraya insanlar hasta yani rahatsız oldukları için girip çıkıyor ve boşu boşuna, uyarıcı bir renk olan kırmızı led ışığa maruz bırakılıyor.

Milletin bilinçaltına ‘’kalbinizin sahibi biziz, bizim sayemizde kalbiniz çalışıyor’’ gibi mesajlar da veriliyor gibi geldi üstelik.

Oysa ki o kadar masrafa doğru düzgün farklı birçok tasarım yapılabilirdi.

Ameliyathanelerin klimalarının çalışmadığından tutun da onlarca ilkel sorunlarla boğuşan bir hastane için madem bir bağış yapılacaktı, böylesine israfla eşdeğer bir tadilata nasıl onay verildiğini sorgulamak gerekir.

Ülkemizdeki kalp hastalarının sorunlarını çözmek, yeni bir Kalp Hastanesi yapmak amacıyla yola çıktıklarını iddia edip de medyada boy gösterenlerin, bu tadilata onay verirken akıllarının nerede olduğunu, niyetlerinin ne olduğunu halkımıza açıklamaları gerekir.

Ya da, ‘’bu rüküş kalp bağışları’’ ile daha çok kişinin hayatının kurtarılması beklenir!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899