Geçen hafta yazdık bu kez başka makamlara da seslenerek yazmakta yarar görüyoruz…

Mesela Cumhurbaşkanı Tatar’a…

Başbakan Sucuoğlu’na…

Tüm bakan arkadaşlara!

Hele de çarşıya pazara gidip orada hem alış veriş yapan, hem boy boy fotoğraf çektirip sosyal medyada yayınlayarak nasıl da esnafın yanında olduklarını ispat etmeye çalışan herkese…

Bizler gibi sizler de evinize meyve sebze alıyorsunuz değil mi?

Zaten aksini düşünemeyiz…

Peki yaklaşık 10 gün bu ürünlerin gıda analizlerinin yapılmadığı biliyor musunuz?

Bize göre bilmiyorsunuz…

Bilseniz bu kadar rahat olmazdınız!

O pozları da çok rahatlıkla veremezdiniz…

Çünkü neyin nasıl olduğunu bilmeden alıp tüketiyorsunuz!

Aynen bizim de yaptığımız gibi…

İşimiz bu konuda artık şansa kalmıştır!

Sebze ve meyvelerde limit üstü kalıntı var mı yok mu bilmiyoruz…

Ama sadece istatistiklere baksak en az birkaç üründe pestisit kalıntısı olduğu kesin ve nettir!

Çünkü bir süredir analiz yapılmamaktadır…

Devlet Laboratuarı Müdürlüğü bu konuda görevini yapmamış, sizin de bizim de, tüm halkın sağlığını tehlikeye atmıştır…

Bir daha hatırlatalım;

Ocak ayının başında pestisit kalıntı analizlerinin 4 Nisan tarihinde eldeki standartların biteceği biliniyordu…

Bu nedenle şube amiri Ocak ayının başında standartların alınması için talepte bulundu!

20 Ocak tarihinde standartları getirecek 3 firma belirlendi, bundan sonra standartların verilmesi gerekiyordu ama Devlet Laboratuarı Müdürü tarafından verilmedi…

Ve bir bilgi notu;

Pestisit standartlarının sipariş edildikten sonra temin süresi ortalama 8 haftadır, bu değişmez bir gerçektir.

Müdürün sipariş vermemesi üzerine şube amiri durumu yazı ile bildirdi ve bu standartların Ocak ayı sonuna kadar verilmemesi durumunda 4 Nisan tarihinden itibaren analizlerin, standart eksikliğinden dolayı yapılamayacağını bildirdi.

Zira 20 Ocak tarihinde teklif veren firmalar standartları 6-8 hafta içinde getirebileceklerini tekliflerinde özellikle belirttiler ve bu bilgi müdür tarafından da biliniyordu…

Müdür analizlerin 4 Nisan’da duracağını bildiği halde onaylamadı ve düşünüp sonra karar vereceğini söyledi!

Ne yazık ki inatçı müdür arkadaş standart siparişlerini 7 Mart tarihinde onayladı…

Bu da demektir ki bu analizler dursun istedi, çünkü aklımıza başka bir şey gelmiyor!

7 Mart tarihinden itibaren firmaların tekliflerinde verdikleri 6-8 haftalık temin süreleri başlamış oldu…

Yani analiz için kullanılan standartlar ülkeye en erken Mayıs ayının başında olacak!

Peki bu süre zarfında analizi yapılmayan ürünler ne olacak?

Sizler, bizler ve herkes bu ürünleri üretecek!

Bu da demektir ki kansere davetiye çıkarılacak…

Burada kesinlikle görevi ihmal ve art niyet vardır!

Müdürün bu konuda çıkıp da bir açıklama yapmaması bile manidardır…

Hadi onu ve ilgili bakanı bir yana koyalım!

Onun için yazının başında diğer üst düzey devlet erkanına da çağrıda bulunduk…

Bu ülkede bir çok şeyin iyi gitmediğini biliyoruz da sağlık gibi hayati önem taşıyan bir konuda devlet boşluğunun olduğunu görünce içimiz yanıyor!

Hele de kanser hastalığının birinci sırada olduğu her yıl 700 kişinin bu hastalığa yakalandığı gerçeğini göz önüne alınca insan dehşete düşüyor…

Sayın Cumhurbaşkanı,

Sayın Başbakan ve diğer bakan arkadaşlar;

Böyle bir ihmal dünyanın hangi ülkesinde görülür?

Gidin onkoloji hastanesine ve 7’den 70’e bu illet hastalığa yakalananları kendi gözlerinizle bir görün lütfen…

Bu ülkede bir kişi binlerce insanın sağlığı ile oynamaktadır!

Bir gıda analizini bile yapamıyor ve bunun hesabını bile soramıyorsak Devlet Laboratuarını kapatın gitsin…

Şimdiye kadar bu ülkede başıbozukluk çok gördük ama bu kadarına ilk kez şahit oluyoruz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, hani şu sıklıkla Pazar günleri Lefkoşa açık pazarında gezip alışveriş yapıyorsunuz ya bunu bir süreliğine ertelemeniz gerekiyor zira ürünlerin hiçbirisi artık analiz edilmiyor. Bakalım devletin en üst makamı olarak bu konudaki görev ve sorumluluğunuzu en kısa zamanda yerine getirecek misiniz?

Sayın Doğuş ELMAS, Müdürü olduğunuz Devlet Laboratuarı artık daire olmaktan çoktan çıkmış güvercinlerin yuvası durumuma gelmiş. Bu arada camların kimler tarafından neden kırıldığına dair bir bilginiz var mı?

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, belediyeler reforma konusunda parti içinde büyük bir başkaldırı ve disiplinsizlik gözleniyormuş. Bunu siz kendi partililerinize anlatamazsanız diğerlerine nasıl anlatacaksınız bir düşünsenize artık!

Sayın Halis ÜRESİN, Merkezi İhale Komisyonu ve bakanlık koordinatörü olarak alıp ya da almadığınız kararların dört gözle izlendiğini biliyor muydunuz? Bazı yasal süreçlere uyulmadığı ifade ediliyor bunun ileride bir de hesap sorulmasın da göz önünde bulundurmak gerek değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, hem bir doktor olarak hem de Başbakan olarak Devlet Laboratuarında yaşanan laçkalık nedeniyle insanların sağlığı hiçe sayılmıştır. Bu konuda sorumlu listesinin başlarında yer alıyorsunuz, bir an önce gereğini yapmanız isteniyor!

Sayın Fırat ATASER, Alsancak’ta otobüslerin üzerinizdeki büyük boy fotoğraflı afişleriniz kamuoyunda eleştiri konusu olmaya başladı. Bu konularda biraz daha mütevazi olmakta yarar görüyoruz, zira muhalefetin de gözleri sizin üzerinizde…

Sayın Sunat ATUN, bakanlık içinde çok yakında Başbakan ile birlikte Ankara ziyareti planladığınız konuşulmaya başlandı. Bu arada yeni protokolün de 80’den fazla madde içerdiği iddia ediliyor, Allah kolaylıklar versin…

Sayın Hakan GÜNDÜZ, bu sıralar eve çekilenlerin sayısında hayli artış gözleniyor ancak bazılarının mutfağında tek bir tane zeytin bile yok ekmekle katık edebilsinler. Acaba diyoruz sizin depodan bir miktarını onlar için hibe edebilir misiniz? Müslüman’ın malı ortaktır değil mi?

Sayın Hüseyin AYKUT, emeklilik döneminde biraz istirahattan sonra KKTC’ye dönerek bir üniversitede akademik döneme yeniden başladığınızı duyduk. Bu arada eski dostları ihmal ettiğinizden şikayetler geliyor, hiç yakıştıramadık doğrusu!

Sayın Hamza DUYGU, kalp sağlığı için sosyal medyada sıkça yaptığınız önerileri dikkatle takip ediyoruz ama ülke öyle zor şartlardan geçiyor ki sıraladığınız maddelerin bir çoğuna uymak imkansız gibi görülüyor. Bu arada sadece kalp sağlığı değil ruh sağlığı da gitti gidiyor…