11 Temmuz.

Ama Gökyüzünde siyah gri bulutlar . Fırtına öncesi sessizlik gibi.

Yağmur çiseliyor.

Bu mevsimde böyle bir hava olsa olsa mevsimlerinide bozduğumuz Dünyamızın ve Küresel ısınmanın sonuçları.

Fakat yinede Kıbrısın 45 derece sıcağından sonra insana oh dedirten bir hava.

Hernekadar sağlık kontrolleri için gelmiş olsakta ,

Kızlarımın isteğini kırmayarak yolumuz üzerindeki Kadıköy/ Modaya gidiyoruz.

Bir tanıdığı ziyarete .

Taksiden indikten sonra ara sokaklarda evin tam yerini bilmediğimizden biraz dolaşıyoruz.

Halbuki ;

“Dünya’nın en kolay adresi” derdi Barış Manço buraya, her programın kapanışının klasik cümlesiydi,

“Adresi biliyorsunuz, Barış Manço Moda, 81300, İstanbul…”

Bugün bu isimde İstanbulda bir adres yok, fakat bu isimle bir müze var.

Kadıköy Belediyesi’nin çabaları ile Barış Mançonun modadaki evi bir müze ev’e dönüştürülmüş.

Bahçesindeki domates biber ve patlıcan ve giriş yolundaki eşek size doğru adreste olduğunuzu belli ediyor.

İçeri girerken sizi Barış Mançonun şarkıları karşılıyor.

Büyülü bir atmosfer.

Evin önce sağdaki salon kısmına girdik.

Piyanosunun yanında Barış Manço bal mumundan yapılmış heykeli ile karşıladı bizi.

Bu piyano “Steinway B210” imiş ve Barış Manço bu piyanoyu “o benim rüyam” şeklinde diye anıyormuş.

Yaşarken bu kadar yakından görme fırsatı bulamadığımız bu büyük sanatçının balmumundan yapılmış heykeli o kadar canlı gibi duruyor ki heycanlanıyorsunuz.

Daha ,daha yakından gözlerinin içine bakma ihtiyacı hissediyorsunuz.Belki size bir göz kırpar ,gülümser diye bekliyorsunuz.

Konserlerinden ve ziyaretlerinden kendisine verilen plaketlere bakarken aralarında Kıbrısla ilgili olanlarıda görünce bir başka oluyor insan.

Kıbrıs Türk Federe Devletinin 5. Yıl kutlama törenlerinde Merhum Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş tarafından kendisine verilen plaket ve Güzelyurt Portakal festivalinde almış olduğu plaket ‘’ İyi ki mensubu olduğum halkın temsilcileri bizim adımıza bu güzel insana teşekkür etmiş bu plaketleri vermiş’’ dedirtiyor.

Duygulanıyorsunuz.

Türk insanını şarkıları ve sevecen yapısı ile dünyaya sevdiren böyle bir insanın yaşadığı evin müze olması son derece doğru bir karar olduğunu evi dolaştık sonra anlıyorsunuz.

Sol taraftaki Yemek odasına girdiğinizde masada Barış Manço’nun hayatını kaybettiği gün masanın üzerine bıraktığı arabasının anahtarı ve cep telefonu ve ajandası bulunuyor.

Duygu yüklü..

Barış Manço’nun kostümleri onun farklılığının bir simgesiydi.

Kıyafet odasında kostümleri merdiven boşluklarında Barış Manço şarkılarının notaları var, her mekanda ise sürekli çalan şarkıları.

Dünyayı gezmenin yeni yerler görmenin hazzını bir anlamda Barış Manço ile öğrendik .

Evi birbirine bağlayan merdivenler piyanonun tuşları şeklinde …

Evin en üst katında Barış Manço’nun eski pasaportlarını, uçak biletlerini görebiliyorsunuz.

Yan taraftaki odaya girdiğimizde kızlarımın heyecanı görülmeye değerdi.

Hep televizyondan gördükleri ve hep orada olmak istedikleri adam olacak çocuk odası.

İsterseniz birkaç dakikalığına sizde adam olacak çocuk olabiliyorsunuz bu odada.

Barış Mançonun arabada arkada oturmak, ıspanak yemek, süt içmek diş fırçalama öğütleri geldi aklıma.

Neticede heyecanlarını anlayabiliyordum.Onun çocuk programlarının sıkı birer takipçisi ve arabamızda sürekli çalan kasetindeki şarkıları ile büyümüşlerdi.

Bina zemin ve 2 kat birde zeminden aşağı bir kat daha var.Orada da şövalye odası ve yaz bahçesi var. Belçikanın kendisine verdiği şövalye ünvanından esinlenerek renkli vitraylar ve şövalye dönemine ait kılıç yüzük vs.eşyalarla döşenmiş bir oda .

Yaz bahçesi ise müzik çalışmalarını yaptığı ve dinlendiği bir alan.

Ziyaretimiz biterken farklı duygular içindeydik.

Ölümsüz olmak nasıl olur diye merak edenlerin görmesi gereken bir mekan.

Sanata ve sanatçıya nasıl değer verilmesi gerektiğini anlatan bir yer.

Barış Mançoyu kaybettiğimiz gün biz bu çağın Mevlanasını ,Yunusunu kaybettik aslında.

Ola ki huzurlu, mutlu, herseyden uzak, mutlu anılara dalmak isterseniz yolunuzu Baris Manco 81300 Moda adresine cevirin derim.

Bu Dünyaya yeni bir Barış gelirmi bilemeyiz ama bizim arkadaşımız Barışı çok özleyeceğimiz kesin.