“Ben Özlem Tomak. 19.06.1998 "Lefkoşa/KKTC" doğumluyum. 18 yaşındayım.

KKTC Taekwondo Milli Takımında 7 senedir sporcuyum, Siyah Kuşak ikinci kademeye sahibim ve aynı zamanda da 2016 yılının başından beridir de milli takımın kaptanıyım.

2010 yılından bu yanı da KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ bayrağını, gerek burada gerekse yurt dışındaki uluslararası şampiyonalarda dalgalandırdım ve dalgalandırmaya devam ediyorum.

Ailem beni taekwondoya başlattığı zaman 11 yaşındaydım. Ben 11 yaşımdan beri bu spora gönlümü veriyorsam, bu bayrak için canımı veriyorsam, bu ülkenin nasıl vatandaşı olamam? Lefkoşa'da yaşıyorum ve milli takımda olduğum için merkez olan Girne'deki Avrasya Taekwondo Merkezi'ne her gün antrenman yapmaya gidiyorum. Yaz, kış, soğuk, sıcak dinlemeden; yeri geldi yağmurun, dolunun altında, yeri geldi 50 derece sıcağın altında antrenman yaptım. Beni yetiştiren hocalarım bilirler, haksızlığa hiç bir zaman gelemem, gelmemişimdir de.

Örnek verecek olursam eğer 2016 Temmuz ayında Rusya/Tataristan'da yapılan "10.GTF TAEKWONDO DÜNYA ŞAMPİYONASI"na, Rusya'nın 'siz tanınmayan bir ülkesiniz, bu yarışmaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak katılamazsınız.' diye koyduğu o saçma ambargoda; Kanada'ya Dünya Federasyon Başkanı'na da vatanım için mail atmış, hocalarım ve takım arkadaşlarım ile baş kaldırmıştık. Tıpkı bugün yaşadığım bu tatsız olaydaki gibi üzülmüştüm o zaman da. Ama haklı davamızı savunduk, üzüldük, ağladık. Biz bayrağımızı dalgalandırmak için bu şampiyonalara ne hırsla, azimle çalışıyoruz.

Hadi bu emekleri bir kenara atalım. Şu an Yakın Doğu Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümü okuyorum. Ama ortaokuldan beri her zaman istediğim yer "Ankara Üniversitesi" idi. Evet kazandım, hem de iyi bir puanla. İstediğim bir bölümü. "Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı"nı. Çok gitmek istedim fakat kafamda hep bir soru işareti vardı: "Gidersem nasıl taekwondo yapacağım? Bayrağım için bu kadar ettiğim mücadele boşa mı gidecek?" Gitmedim. Burada ne bir burs aldım, ne bir vatandaşlık. NEDEN? Aptallık değil mi yaptığım? Vatanımı bırakacaktım ne de olsa, 18 senedir içinde yaşadığım vatanımı..

Vatanseverlik duygularınız depreşmeyecek biliyorum ama ben bu yaşımda bu ülkenin bayrağını göndere çektirip, İstiklal Marşı'nı söyleterek kendimle onur ve gurur duyuyorum. Şimdi neden bunları yazdı bu kız diyeceksiniz: Bugün öğlen babam bana bir link attı "10 kişinin bakanlar kurulu kararı ile vatandaşlıkları iptal olmuştur." diye.

Biz Temmuz ayından beri KKTC vatandaşı olmak için uğraşıyoruz, uğraşıyoruz ki yurt dışına takımımızla rahat çıkabilelim, bu ülkede sıkıntı çekmeden yaşayabilelim diye. Biz Bakanlar Kurulu kararı ile ülkeye bu kadar çok hizmet ettiğimiz için vatandaş olacaktık. İçişleri bakanı, Başbakan herkes arkamızdaydı.

Peki neden bakanlar kurulundan çıkan karar değişti?

Ben yarın ailemle beraber dosyamı tamamlayacaktım be insafsızlar yaptığınız adamlığa sığar mı? Yurt dışından buraya gelen ipsiz sapsız, uyuşturucu kaçakçısı da değiliz, insan taciri de, elimizi, kolumuzu sallayarak gelmedik buraya. Ben bu ülkeye hizmet eden bir "SPORCUYUM".

BURADA DOĞDUM, BURADA BÜYÜDÜM, BURADA ÖLECEĞİM. Peki neden şimdi böyle yaptın ha "KKTC HÜKÜMETİ"? BAYRAĞINI GURURLA TAŞIDIĞIM İÇİN Mİ? HAYALLERİMDEN VAZGEÇTİĞİM İÇİN Mİ?

YOKSA SAHİP ÇIKAMADIĞINIZ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NE KÜÇÜK YAŞIMDAN BERİ SAHİP ÇIKTIĞIM İÇİN Mİ?

Biliyorum şu an düşündüğünüz sadece lüks, sıcak evleriniz, altınızdaki son model Mercedesleriniz, haklısınız.

Ama bu ülkeyi de kurtarabilecek insanların değerini bilin sadece. Ama bilin ki Allah yukarıda, ne yaşadığımızı biliyor. Vicdanınız rahat uyuyun bu gece de, nasıl olsa size göre hepimiz basitiz öyle değil mi?..”

(Özlem Tomak)

19 yaşındaki Özlem Tomak adlı kızımızın isyanını kaleme aktardığı görüşlerini öncelikle yorum yapmadan sizlerle paylaşmak istedim…

Yazısını birkaç kez okumama rağmen kafam bir türlü almadı!

Bu açıkça bir vatandaşlık isyanıydı…

Vatandaşlıkların golifa gibi dağıtıldığı bir dönemde milli takım kaptanı olan bir genç kızımızın nasıl olur da vatandaş yapılmamasını ne akıl alır ne de izan!

KKTC’yi yurt dışında başarıyla temsil ediyor, altın madalya kazandırıyor ama iş vatandaşlığa gelince yapılmıyor…

Tabi ki olayın perde gerisinde başka bir şeyler var mı bilemeyiz!

Varsa da bakanlık yetkilileri tarafından hem kamuoyuna hem de bu kızımıza açıklanmalı…

Onun için top bundan böyle İçişleri Bakanlığı yetkililerindedir!

KKTC Milli takımının hem de kaptanı olan bir genç kızımız nasıl olur da KKTC vatandaşlığına layık görülmez…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, Milli sporcumuz Özlem Tomak’ın çok duygusal sitemini bu sayfada muhakkak okumuşsunuzdur. İnancımız odur ki kendisinin vatandaş olmamasında muhakkak bir teknik hata var ve bunu çözmek de tamamen sizin inisiyatifinizdedir. Gerekli hassasiyeti göstereceğinizden kuşkumuz yoktur…

Sayın Talip ATALAY, dün akşam KKTC’ye döndüğünüzü ve kalabalık bir kitleyle karşılandığınızı duyduk, öncelikle büyük geçmiş olsun! Bu arada sizin yerinize konuşan ve kraldan fazla kralcı olanlar da öncelikle size zarar veriyorlar haberiniz osun istedik!

Sayın Fahrettin ÖĞDÜ, kamuoyunu tehdit eden paylaşımlarınız ne doğru ne de hoş karşılanacak cinsten oluyor! Bir din adımı böyle paylaşımlarda bulunma lüksüne kesinlikle sahip değildir, uyarma ihtiyacı hissettik!

Sayın Suphi COŞKUN, mühürlenen Arch Houses işletmelerine dün girerek turizmin hizmetine açtığınızı duyduk. Bakalım bu konuda bir polis müdahalesiyle karşılaşacak mısınız yoksa bıraktığınız yerden yola devam mı edeceksiniz!

Sayın Hasan SADIKOĞLU, bölgenin en büyük belediyesi olarak bölge insanının haklarını aramak ve korumak için bir inisiyatif oluşturmanız bekleniyor. Zira bölge insanı artık patlamaya hazır bir bomba kıvamına geldi,elinizi çabuk tutun deriz…

Sayın Faiz SUCUOĞLU, devlet hastanelerinin güvenlik ihalesi sonuçlarına ara emri alınınca hastaneler şu an tamamen güvenliksiz kaldı. Bu kaosa nasıl bir çözüm üreteceksiniz artık o da sizin işiniz…

Sayın Hasan TOPAL, Mağusa Devlet Hastanesi’nde hekim ve hemşire eksikliği artık hat safhaya kadar çıkmış. Dün bazı hemşire arkadalar aradı dayanacak güçleri kalmamış. Bundan böyle hata oranlarının yüksek olacağını ifade ediyorlar…

Sayın Kemal DÜRÜST, CAS’ta 3 kişinin işe hiç gitmeden ay başı geldi mi maaşlarını alması 43 derecede bin 800 TL’ye çalışan diğer çalışanların artık iyice gücüne gitmeye başladı. Bu konuda önlem almanızı istiyorlar…

Sayın Hüseyin AYKUT, TC Lefkoşa Büyükelçiliği basın müşavirliğiniz hayırlı ve uğurlu olsun da bu makama geldikten sonra hala basın mensupları ile tanışmamanız çok da doğru değil! Fazla gecikmeyin deriz!

Sayın Mustafa AKINCI, bilgilendirme toplantılarına sadece mecliste temsil edilen siyasi partileri davet etmeniz demokrasi açısından da yanlış oldu! Tek bir üyeleri olsa da davet nezaketini göstermeniz gerekiyordu…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Crans Montana sürecinden sonra yapılan değerlendirmelerde siz epey hoşgörülü bir açıklama yaparken parti meclisinizin kararı epey sert oldu diyorlar! Umarız parti içi görüş ayrılıkları başlamamıştır…

Sayın Mehmet ÇAKICI, pek muhterem teyzenizi kaybettiğinizi üzülerek öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın İlker TEKBIYIK, oğlan kazasız belasız askerliğini bitirince evde küçük bir kutlamayla geçiştirdiğiniz yönünde şikayetler geliyor. Yakın dostlar şöyle anlı şanlı bir kutlama beklediklerini belirtiyorlar…

Sayın Ercan İBRAHİMOĞLU, köyün yaşlı kesimini tavlada yenerken fazla böbürlendiğiniz iddia ediliyor. Bu arada dünkü 7-0’lık mağlubiyetten sonra dut yemiş bülbüle döndüğünüz söyleniyor, bu kadar mı kötü yani…

Sayın Soner KARASALİH, hafta sonu köyde lakın dostlara kuzu çevireceğiniz yönünde haberler yayılmaya başlandı! Tarlada çalışacak olanlar mı davetli yoksa herkese açık mı? Bir açıklama lütfen vatanda ona göre program yapacakmış…

Sayın Özer ÖZBİLEN, işletmenizden bir çalışanın elim bir kaza sonucu hayatı kaybettiğini üzülerek öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm camiaya sabırlar dileriz. Kazalara kurban gidenler çok genç olunca acısı elbette daha fazla oluyor değil mi!