Tek sorun pandemi sanıyorsanız yanılıyorsunuz beyler, hanımlar! Çünkü memlekette internetten telefona, elektrikten her meseleye kadar sorun çok!
Buyurun işte: Dün itibarı ile başlayan 14 günlük online eğitim Lefkoşa-Girne yolunda yapılan kazı çalışmaları nedeniyle sekteye uğradı.
Doğal afet değil, olağanüstü hâl değil… Altı üstü bir yol çalışması. Ama eğitimi durdurmaya yetti.
Babamın bir lafı var. Özellikle çocukken bu laf çok ilgimi çekerdi.
Hele o yıllarda henüz deyimleri gerçek anlamları ile tanımlamaya çalışır ve bol miktarda Tom&Jerry izler olduğumuzdan:
“Sıçanı deliği sığmaz, kuyruğuna kabak bağlar” deyimini aklımdan kaçırmaya çalışsam da bu vesile ile uzaklaştırmak mümkün değil!
Neyimize güveniyoruz da böyle işler açıyoruz başımıza?
Neyine güveniyoruz da teknoloji kullanacak hovardalığa soyunuyoruz!
Buyurun işte!
Hatlar koptu. Girne ve ona bağlı tüm çocuklar kalakaldı.
Şimdi bu çocuklar devamsız mı sayılacak?
Yoksa öğretmenler mi devamsız sayılacak?
Devlet devamsız sayılıp bununla ilgili zararın bir şekilde telafisini sunacak?
Pehh ki ne pehh…
***
Zaten küçücük çocukların ebeveynlerini işten, güçten, hayattan alıkoyacak bu sistem baştan yanlıştı. Her olmayacak işte bir hayır varmış ki bugün eğitimin durmasına neden oldu. Onunla da kalmadı devlet dairelerinden bankalara her türlü internet gereksinimi duyan işkolu ile birlikte yaşamın da durmasına sebep olundu.
Hala daha direnmeye devam!
Halendaha ne yapılacağını birilerini belli ki bildiği ama hizmet sunucular ile alıcıların emin olmadığı karmaşık ve çetrefilli arazide tehlike içinde dolanmaya devam. Çöküşe kadar ne kadar ilerlersek diyor da başka bir şey demiyorlar.
Yüksek öğrenime ne demeli?
Özel yüksek öğrenim kurumları başta olmak üzere vakıflar dahil nasıl ve hangi yöntemle bu dönemi sürdüreceklerine dair açıklamalar yapmaya başladılar. Lakin yine de açıklamalarının en sonuna bunun değişebileceğine, alınacak kararların takip edilme zorunluluğuna vurgu yapmayı atlamıyorlar.
Yurt dışından gelecek öğrenciler gelse bir dert, gelmese başka…
Ekonominin daha çok sarsılmaması için hayatı normalleştirmek adı altında öğrenciyi adaya getirmeye çalışan iktidar, bir yandan da evlerin, yurtların, öğrenciyi portföy olarak kabul edilen sektörlerin aksamamasını güzeldüşünmüşler de fiyatlar hakkında takibi yapılabiliyor mu o hususta biraz endişeliyim doğrusu.
Dünyanın en pahalı elektrik hizmetlerinin sunulduğu, oldukça pahalı ve nadir(!)bir doğal kaynak olan suyun sunulamadığı halde oldukça pahalı olduğu, sağlığa dair güvence sunulamayan bir ortam, öğrencileri getirtme fikrine hayran kalmamak elde değil(!)
***
Deveye sormuşlar: Neren eğri?
Deve cevap vermiş: Nerem doğru ki…?
Hiç bu türden vecize, atasözü, ders verici hikayelere dair belleğimi çalıştırmak istemiyorum…
Ama elimde de değil ki…
Dr. Çiğdem DÜRÜST
