Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, New York temaslarının somut getirisinin olduğunu söyledi ve bu temasların BM Genel Kurulu döneminde yapılabilmesinin bile kendi başına bir getiri olduğunu kaydetti.<br /> <br /> New York temaslarını dün tamamlayan Akıncı, tüm devlet yetkililerinin çok yoğun olduğu bu dönemde tanınmamış bir devlet statüsünde olan KKTC Cumhurbaşkanı ve yetkilileri olarak görüşme trafiğinde yer bulmanın önemine de işaret etti.<br /> <br /> Zaman bulup Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini görüştüğü yetkililere aktarmanın öneminin büyük olduğunun altını çizen Akıncı, mesajlarını anlatma fırsatı ve destek bulduklarını belirtti.<br /> <br /> BM’nin 70. Genel Kurul çalışmaları kapsamında bulunduğu New York’ta temaslarını dün tamamlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, temaslarını değerlendirdi.<br /> <br /> Pazartesi’nden bu yana New York’ta önemli temaslarda bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, AB Komisyonu Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve bir çok ülkenin Dışişleri Bakanı ve yetkilisiyle bir araya geldiğini anımsattı.<br /> <br /> Görüşmelerin her birinin ayrı ayrı önemli olduğunu görüşmelerinin verimli ve yararlı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, şimdiye kadar New York’ta bu kapsamda temaslar yapılmadığını, bu sefer çok kapsamlı ve üst düzey temaslar yaptıklarını anlattı.<br /> <br /> Bunun Kıbrıs Türk halkının çözüm konusundaki kararlı duruşunun yansıması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, hükümet ve sivil toplum örgütleriyle birlikte çözüm kararlılığıyla hareket ettiklerini ve bunun semeresini toplum olarak gördüklerini kaydetti.<br /> <br /> Uluslararası toplumun Kıbrıs sorununun çözümüne ilgisinin arttığının söylenebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, bir yandan çözüm parametreleri doğrultusunda ilerlerken diğer yandan çözümün finansmanının aranmaya başlandığını ifade etti ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.<br /> <br /> Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akıncı, bir soru üzerine İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri İyad Emin Medeni ile gerçekleştirdiği görüşmede çözümün finansmanı konusunda doğrudan doğruya ayrıntılı olarak konuşmadıklarını ama çözümden sonra mülkiyet konusunun ağırlıkla tazminatlarla çözüleceğini ve bir finansmana ihtiyaç duyulacağını aktardığını dile getirdi. Akıncı, gelecekte bu konuyu daha ayrıntılı olarak Medeni ile konuşabileceklerini de kaydetti ve İslam dünyasının bu finansmana katkı sağlayabileceğine inandığını belirtti.<br /> <br /> New York temaslarının somut getirisinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bence bu temasların somut getirisi var” dedi. <br /> Akıncı, bu temasların BM Genel Kurulu döneminde yapılabilmesinin bile kendi başına bir getiri olduğunu, tüm devlet yetkililerinin çok yoğun olduğu bu dönemde tanınmamış bir devlet statüsünde olan KKTC Cumhurbaşkanı ve yetkilileri olarak görüşme trafiğinde yer bulmanın önemine işaret etti.<br /> Zaman bulup Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini, görüştüğü yetkililere aktarmanın öneminin büyük olduğunun altını çizen Akıncı, mesajlarını anlatma fırsatı ve destek bulduklarının altını çizdi.<br /> <br /> Akıncı, mesajlarının Kıbrıs Türk halkının eşit özgürlük içeren bir yapıda iki kesimli iki toplumlu federal bir anlaşmaya hazır olduğu yönünde olduğunu, Kıbrıslı Türklerin haklarını korurken diğer tarafın da haklarını dikkate alan anlayışlarını görüştükleri yetkililere ilettiklerini ve bunun doğru anlaşıldığını da gördüklerini vurguladı.<br /> <br /> “KIBRISLI TÜRKLER’İN ÇAĞDAŞ MESAJLARI OLUMLU YANKI BULDU”<br /> <br /> Akıncı,dünya perspektifini iyi okuyup hareket edince dünyada olumlu yankı bulunduğunu ve Kıbrıslı Türkler’in çağdaş mesajlarının olumlu yankı bulduğunu gördüklerini de dile getirdi.<br /> <br /> Gerçekleştirdikleri verimli temasların kendilerini memnun ettiğini de dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, görüştükleri yetkililerin Kıbrıs sorununun çözümü hususunda bir fırsat penceresi olduğu ancak bu pencerenin sonsuza kadar açık kalmayacağı fırsatın yakalanması gerektiği endişesi olduğunu da gördüklerini kaydetti.<br /> <br /> Akıncı, Rum tarafının müzakerelerde bir takvim belirlenmesine karşı olduğu, ama müzakerelerin uzun zamana yayılamayacağı, Güney’deki seçimler öncesinde çözüm sağlanması ve referanduma gidilmesi görüşünün temaslarında karşılaştıkları yaygın bir görüş olduğunu da belirtti.<br /> <br /> Bir başka soruyu yanıtlarken de Cumhurbaşkanı Akıncı, 11 Şubat deklarasyonunda 6 başlığın dönüşümlü olarak müzakere edileceğinin yazıldığını ve güvenlik ile garantiler konusunun en son tartışılacağı konusunda anlaşmaya vardıklarını kaydetti. Bugüne kadar güvenlik ve garantiler konusunun ciddi bir tartışma olarak ele alınmadığını da dile getiren Cumhurbaşkanı Akıncı, bundan önce garanti edilecek olan anlaşmanın ortaya çıkması gerektiğini vurguladı.<br /> <br /> Cumhurbaşkanı Akıncı, müzakerelerde “mülkiyet başlığıyla ilgili kriterlerin belirlenmesi” noktasında bulunduklarını da dile getirerek, bunu halledince epey yol almış olacaklarını, geriye toprak düzenlemeleri, mülkiyet ve garantiler konularının kalacağını söyledi.<br /> <br /> Akıncı, geriye kalan başlıklarda ilk üç başlıktaki gibi hızlı hareket ederek kendilerini sonuca yaklaştıracak açılımları sağlayabilirlerse, o zaman güvenlik ve garantiler konusuna geçileceğini, Kıbrıs Türk halkının kendini güvende hissedebileceği ama Rum toplumunun da bir tehdit algısı yaşamayacağı bir formulasyonun yaratılabileceği kanaatinde olduğunu, önemli olanın bu noktaya varmak olduğunu kaydetti.