İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars geçenlerde açıklamıştı…

Bazı bakanlıkların harcamaları konusunda üzüntülerini dile getirdi!

Doğal biz ve diğer meslektaşlar da üzülmemesini aksine bunların hangi bakanlıklar olduğunu açıklamasını istemiştik…

Meğerse durum öyle değilmiş!

Şu anki hükümetin bakanlıklarında sıkıntı yok…

Harcamalar anormal değil!

Sayın Bakan bir önceki hükümet dönemindeki bazı bakanlıkların harcamalarını kastetmiş…

Anlayacağınız boşuna yüklenmişiz Ayşegül hanıma!

Tamam da sonuçla ıvır zıvır bir insan değil…

Adı üstünde bir bakan!

Hem bakan hem de avukat…

Onun için çok önemlidir belli bir makamda oturanların açıklama yaparken bir değil birden çok düşünmesi!

İşin daha da ilginci var…

Biz bu bilgiyi kendisinden ya da bakanlığından değil başka bir bakanlıktan aldık!

Dün sağ olsunlar aradılar söylediler…

Ha keşke bunu Ayşegül hanım söylese de daha makbule geçerdi ama şimdi bunun derdine de düşecek değiliz!

Ortada bir gerçek var;

Geçmiş dönemde bazı bakanlıklar ayaklarını yorganlarına göre uzatmadılar buna bir de seçimler denk gelince harcadıkça harcadılar…

Sanki de mübarek cevizcinin çuvalı!

Seçimler sonrası hükümet değişince de bunları ödemek yeni hükümete kaldı…

Tabi ki bu senenin bütçesinden!

Bizim ülkede böyle şeyler olunca tabi ki şaşırmıyoruz…

Peki bu konu kapanıp gidecek mi?

Tabi ki kapanmamalı!

İşte sorumluluk şimdi bu hükümettedir…

Temiz bir sayfa, temiz toplumdan bahsetmişlerdi ya!

Geçmiş hükümet döneminde nereye gereksiz harcama yapıldıysa tek tek açıklamak zorundadırlar…

Kalem kalem hem de!

Hangi bakanlık nerelere gereksiz harcama yapmış ve borcu şu anki hükümete bırakmış…

Bu hükümet bunu yapar mı bilinmez…

Çünkü bizde kötü bir hastalık var!

Geleneksel olarak siyasetçi siyasetçiyi korur…

Bu bir içgüdüdür!

Boşuna harcana paralar kimsenin babasından miras kalmamıştır…

Memuru, işçisi, esnafı ve dar gelirlisi vergisini öder bunlar da vatandaşa yine hizmet olarak geri döner!

Dönmesi gerek çünkü normal ülkelerde çark böyle döner…

Yok, eşe dosta, partiliye, torpilliye harcanırsa ve bunun hesabı sorulmazsa kimse bu tür hovardalıkların önünü kesemez!

Bu hükümetin önünde şimdi iyi bir fırsat vardır…

Her bakan, geçmiş dönemde kim ne harcamış, nereye harcamış, bu harcamaların altına kim imza atmış muhakkak ki masasında duruyordur!

Yapılacak tek şey cesaret göstererek eğer uygunsuz bir harcama yapılmışsa bunu tespit etmek, kamuoyuna da deşifre ederek bedelini ödetmektir…

Farklı olmak için farklı icraatlara imza atmaktan başka bir çareleri de yoktur!

KKTC’ye hangi yabancı bakanlar geçmiş…

Geçen hafta bir yazımızda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu’ya soru yöneltmiştik…

Hollanda ve Fransa Dışişleri Bakanlarının Güney’e gelip de KKTC’ye geçmediklerinden dolayı sitem etmesi üzerine, şimdiye kadar kimler geldi diye sorduk!

Duyarlılık göstermiş bir araştırma yapıp gelenlerin listesini bizimle paylaştı,hassasiyetinden dolayı teşekkür ederiz.

İşte Güney Kıbrıs’a gelip de KKTC’ye geçen bakanların listesi;

Joe BIDEN ABD Başkan Yardımcısı 22 Mayıs 2014

Harlem DÉSIR Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı 3 Temmuz 2015

Jean- Claude JUNCKER Avrupa Komisyonu Başkanı 16 Temmuz 2015

Federica MOGHERINI AB’nin Dışişleri ve Güvenlik Politikalarından Sorumlu Yüksek Temsilcisi 23 Temmuz 2015

Donald TUSK Avrupa Konseyi Başkanı 11 Eylül 2015

Victoria NULAND ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrasya ve Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı 15 Eylül 2015

Frank Walter STEINMEIER Almanya Dışişleri Bakanı 17 Kasım 2015

Philip HAMMOND Birleşik Krallık’ın Dışişleri ve Commonwealth Konularından Sorumlu Devlet Bakanı 19 Kasım 2015

John KERRY ABD Dışişleri Bakanı 3 Aralık 2015

Martin SCHULZ Avrupa Parlamentosu Başkanı 29 Mart 2016

Jean-Marc AYRAULT Fransa’nın Dışişleri ve Uluslararası Kalkınma Bakanı 24 Ekim 2016 Federica MOGHERINI AB’nin Dışişleri ve Güvenlik Politikalarından Sorumlu Yüksek Temsilcisi 28 Ekim 2016

Boris JOHNSON Birleşik Krallık’ın Dışişleri ve Commonwealth Konularından Sorumlu Devlet Bakanı 30 Kasım 2016

Sadece merak işte?

Güney’e geçseler ne yaparlardı?

Şükürler olsun uzlaştılar da eylem sonlandı…

Umarız sağlam anlaşmışlardır zira 4 aylık bir anlaşma olduğu için biraz ucu da açık oldu!

Hayvancıların eyleminde en dikkat çekici olanı Güney’e geçmek istemeleriydi…

Polis çok tartışılan biber gazı ile kendilerini bir şekilde durdurdu!

Peki durdurmasaydı ne olacaktı?

Gerçekten Güney’e geçecekler miydi?

Bizimkilerden umudu kestikten sonra Rum Hükümetine el avuç açacaklar mıydı acaba diye düşünmüyor değiliz doğdu

UBP iktidar olsaydı?

Özellikle Sendikal Platformun yürüyüşü ve tabi ki diğer sendikaların ufak tefek eylemleri…

Hala tartışılıyor!

Çeşitli de iddialar atılıyor ortaya…

Eğer UBP iktidar olsaydı, ortalık cehenneme dönerdi diye!

Gerçekten öyle mi olurdu?

O zaman ah şu siyasetin gözü kör olsun kulağı da sağır!

Etler sağlıksız mıydı?

Hayvancılar ile uzlaşma sağlandıktan sonra Serdar bey dedi ki…

Bu anlaşma ve uzlaşmadan sonra vatandaş artık daha sağlıklı ve kaliteli et tüketecek!

Yani bu ne demek şimdi…

Şimdiye kadar yediklerimizde kalite ve sağlık sorunu mu vardı yani!

Konuya muhakkak açılım getirilmesi gerek…

Okul yolunda sürücü kursu olur mu?

Şaka gibi değil mi?

Düşünün bir kez, yeni araç ehliyeti alacakların sürüş kurslarının bir okul yolunda yapılmasını…

Adı üstünde sürüşü yeni öğrenen insanlar bunlar!

Bizde yeni uygulamaya geçildi, Lefkoşa’da Şehit Ertuğrul İlkokulu’nun önündeki ve tüm çevresindeki yollarda şimdi her gün onlarca sürücü kursu aracı cirit atıyor…

Allah kazadan beladan korur inşallah, çünkü gerçekten bu işler tamamen Allah’a havale kalmış gibi gözüküyor!

MESAJ KUTUSU

Sayın Tufan ERHÜRMAN, 1000’er Türk Lirası ek ücret vaadinde bulunduğunuz sosyal yardım alan ve engelli vatandaşlarımız bu ödemenin akıbeti konusunda bir takım sorular yöneltmeye başladılar. Bu konuda bir tarih verebilir misiniz?

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, biz de yeni öğrendik v şaşkınlık içindeyiz ki bakanlığınızda bir de Senfoni Dairesi varmış ve iki kişi de buradan maaş çekiyormuş. Hatta ve hatta buraya üçüncü bir kişinin alınmak üzere olduğu da iddia ediliyor. Lütfen bu bilginin doğru olmadığını ve birilerin bizi yanıltmaya çalıştığını söyleyin olur mu?

Sayın Filiz BESİM, son günlerde Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde randevu alacak hastaların bu telefonlara ulaşamadıklarından dolayı yakındıklarını biliyor muydunuz? Umarız sistem çökmemiştir bir el atıverin bir zahmet!

Sayın Emrah YEŞİLIRMAK, belediyenize tahsis edilen yeni lüks araçları umarız vatandaşın arasında kullanmayı denemezsiniz değil mi? Zira haberi okuduktan sonra bile sırf sizin bölgeden yüzlerce tepki mesajı geldi, aman dikkat!

Sayın Ayşegül BAYBARS, yani açıklamalarınızda bir takım bakanlıkları suçlarken bunun eski dönemdeki bakanlıklar olduğunu belirtmediniz ki? Artık bir takım acemilikleri üzerinizden atmak durumundasınız hatırlatalım dedik!

Sayın Kutlu EVREN, bir yandan düğün davetiyesi dağıtırken bir yandan da kurultay seçimlerinde Hüseyin Özgürgün’den yana tavır koyduğunuzu açıklayıp destek istediğiniz konuşuluyor. Sonunda kararınızı verdiniz desenize!

Sayın Sibel SİBER, yine çok ciddi ve ses getiren bir çıkış yapınca bu kez de siyasi kulislerde yeni bir oluşumun ayak sesleri olarak algılandı. Bir şeyler olacak ama bizde bunun hangi kapıya çıkacağını bir türlü kestiremedik gitti…

Sayın Gürsel BENAN, Şehit Aileleri gibi çok önemli bir dernek ed artık bu ülkede Türk barakları bulmakta sıkıntı yaşıyorsa vay halimize demektir. Bu devlet kendi bayrağına sahip çıkmayacak ta kiminkine çıkacak acaba?

Sayın Kemal DÜRÜST, kayınpederinizin hayvancılık sektöründe artık tüm sorumluluğu üstünüze yıktığı ve konuyla tamamen bizzat sizin ilgilendiğiniz söyleniyor. Demek ki eğer bir  daha olursa sizi de eylemlerde göreceğiz desenize…

Sayın Hasan PARALİK, öyle bir kaza geçirdiniz ve bu bazı basına öyle yansıdı ki bütün sevenlerinize korkulu saatler yaşattınız. Büyük geçmiş olsun artır bir daha görünmez kazalara uğramamak için fukarayı sevindirin deriz…

Sayın Mustafa BAŞLAR, hellim üreticisi de artık bu kadar devlet teşvikine rağmen ağlamaya başladıysa fakir fukara ne yapsın acaba? Ara sıra da insan şükretmeli devletine zeval gelmesin diye dua etmelidir diye düşünüyoruz…

Sayın Mine GÜRSES, oğlunuz size Beylerbeyi’nde bir ev hediye edince yıllardır yaşadığınız Lefkoşa’dan göç etme kararı aldığınız söyleniyor. Bakalım oralarda ne kadar kalır ve yine kürkçü dükkanına dönersiniz…

Sayın Sunat ATUN, genel başkan adayları çalışmalarını epey gürültülü sürdürürken sizin daha sessiz ve derinden çalıştığınız söyleniyor. Bu sıralar öğlen ve akşamları artık tamamen yemeklerde geçiyormuş aman kilolara dikkat…

Sayın Çilem ESENYEL, uzun bir bekleyişten sonra nihayet gönlünüzün prensini bulup dünya evine girmişsiniz. Bir ömür boyu salık ve mutluluklar dileriz. Artık bundan böyle nüfus artışı için de yakında müjdeyi verirsiniz değil mi?

Sayın Metin ATAN, kamu çalışanına yüzde 40’a varan zam istediniz ya sakın bunu hükümet edenler duymasın zira hepsinin de yüreklerine iner sonra da hükümetsiz kalırız. Böyle sıkıntılı günlerde biraz kelebeklerden, çiçek ve böceklerden bahsetmeye ne dersiniz…