Daha sonra parti başkanları iç tüzüğün 62’nci maddesi uyarınca söz alarak KKTC-TC İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü hakkında konuştu. ÖZYİĞİT: “PROTOKOL İMZALANACAĞINI AA’DAN ÖĞRENDİK” İlk sözü alan TDP Genel Başkanı Özyiğit, yeri geldiğinde ülkenin, toplumun çıkarları için katkı istenebileceğini, bunun da hiç kuşkusuz tarihi ve kültürel bağlar olan kardeş ülke Türkiye’den isteneceğini kaydetti. Özyiğit, öte yandan daha önce imzalanan protokollerin ülke insanını üretimden kopardığını söyledi. Son imzalanan protokolün haberini Anadolu Ajansı’ndan aldıklarını dile getiren Özyiğit, protokolle ilgili daha önce konuşulmuş olsa da imzalanma haberini bu şekilde aldıklarını anlattı, protokolün imzalanmasından hükümet ortağının bile haberinin olmadığını öne sürdü. Özyiğit, bir yandan bağımsız egemen KKTC denirken öte yandan bu protokolle “alt yönetim” olgusunun pekiştirildiğini iddia etti. TDP Genel Başkanı Özyiğit protokolle bütün yetkilerin devredildiğini öte yandan gelecek kaynağın da Cumhurbaşkanlığı seçimine kurban olmamasını diledi. ARIKLI: “EYLEM PLANININ HAYATA GEÇİRİLİP PARANIN ALINABİLECEĞİNE İNANMIYORUM” YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da protokol hakkında bilgi vererek, protokolün belli şartları ve kalkınma planı şart koştuğunu dile getirdi. Arıklı, bunların yerine getirilebileceğine inanmadığını söyleyerek 17 maddelik eylem planının hayata geçirilip paranın alınabileceğine de inanmadığını kaydetti. Açılım kapsamında atılan adımların ekonomiye zarar verdiğini anlatan Arıklı, otellerin, turistlerin gelmesine izin verileceği tarihten önce açılmasını eleştirdi. Türkiye’den gelecek öğrencilerin karantina paralarını ödemesi kararını da yorumlayan Arıklı, üniversite tercihleri sürecinde bunun zararının görüleceğini söyledi. YDP Genel Başkanı Arıklı, karantina kararının üniversitelere büyük zarar verdiğini anlattı. Erhan Arıklı, protokol kapsamında ilgili parayı ülkeye getirmeyi başaramayanları istifa etmeye ve siyasi hayattan çekilmeye çağırdı. ATAOĞLU: “HÜKÜMET ORTAĞININ BİLE HABERİ YOKTU” DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu da protokolün ciddi büyüklükte bir rakam içerdiğini dile getirerek protokolün imzalanmasından hükümet ortağının bile haberdar olmadığını söyledi. Ülkeye dönecek öğrencilerin karantina kararını eleştiren Ataoğlu turizmin açılması sürecinde belli ülkelere karantina şartı uygulaması olursa bu ülkelerden hiçbir turistin ülkeye gelmeyeceğini kaydetti. “Belli ki hükümet turizm ve eğitimi gözden çıkarmış” diyen Ataoğlu imzalanan protokolün içerdiği 17 maddenin nasıl hayata geçeceğini de sordu. ERHÜRMAN: “MALİYE’NİN GELİRLERİNE YOĞUNLAŞMAK GEREK” Ardından CTP Başkanı Tufan Erhürman söz aldı. Erhürman, “imzalanan metin muhalefetle görüşülse ne olacaktı” sorusuna yanıt vermek gerektiğini söyledi. Karantina sürecinde yaşanan ekonomik sorunlara bakarken Maliye’nin nereden gelir elde ettiğini incelemek gerektiğini söyleyen Erhürman, protokolde bu konuda gerekenin yapılamadığını anlattı. Tufan Erhürman, kendilerine sorulsa yapılması gerekenin Maliye’nin gelirlerine yoğunlaşmak olduğunu anlatacaklarını ifade etti. “NEDEN MUHALEFETLE GÖRÜŞÜLMEDİ?” Eylem planında yer alan şartların yerine getirilmesi konusunda “KKTC tarafı yaptık derse yapılmış mı olacak?” diye soran Erhürman, protokolde gelecek seneyi de kapsayan şartlar olduğunu kaydetti ve zaten bu yönüyle acelesi olmayan bu metnin neden muhalefetle görüşülmediğini sordu. Erhürman anlaşmanın esnafı, turizmi, reel sektörü vs. ayakta tutmak için gereken şartları içermediğini söyleyerek “Bu insanları nasıl ayakta tutacağız, tek hedef maaşları ödemek mi?” diye konuştu. TATAR: “KAYNAK AKIŞINDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN” Ardından Başbakan Ersin Tatar kürsüye çıktı. “Protokolde belirtilen kaynağın akışının gerçekleştirileceğinden kimsenin şüphesi olmasın” diyen Tatar, reel sektörü dışlamış bir hükümet olmadıklarını dile getirdi. Pandeminin tüm dünyayı etkilediğini, tüm ülkelerin ekonomik sıkıntı yaşadığını belirten Tatar, Maliye gelirlerindeki azalışın ilk gün tahmin ettiklerinden az olduğunu ifade etti. Piyasalara ne söylendiğine dikkat etmek gerektiğini söyleyen Tatar, amacın ekonomiyi ayakta tutmak ve yaratılan kaynakla sürdürülebilirliği sağlamak, kalıcı tahribatları önlemek olduğunu dile getirdi. Protokolün kalıcı ya da her hükümeti bağlayan bir durumu olmadığını söyleyen Tatar, muhalefete hitaben “Sen hükümete geldiğinde değiştireceksen değiştirebilirsin” dedi. Bu protokolün defalarca tartışıldığını ve değerlendirildiğini de ifade eden Tatar, KKTC insanına daha fazla rahat ve esenlik sağlamak için imzalanan protokolün doğru olduğunu söyledi. “SINIR KAPILARININ AÇILMASI İÇİN BELİRLİ KOŞULLAR OLUŞMALI” Tatar, sınır kapıların açılmasını kendilerinin de istediğini ancak bunun için belirli koşulların oluşması gerektiğini bu konuda gerekli değerlendirmelerin yapıldığını dile getirdi. Başbakan Tatar’ın politika yaparken ölçülü olunması gerektiğini dile getirmesi üzerine Meclis’te sözlü tartışma yaşandı. Başbakan Tatar, kendisine sorulan bir soru üzerine piyasaya sunulacak kredi imkanlarının artması için çalıştıklarını dile getirdi. Türkiye ile imzalanan protokolün ekonomiye güveni artırdığını söyleyen Tatar, bütçe açıklarının kontrol edilebilir hale getirildiğini ifade etti. Tatar, hastane projelerinin tamamlanması için gerekli adımların atıldığını dile getirdi. Eldeki imkanların belli olduğunu ifade eden Tatar popülizm yapılmamasını istedi.