Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) ve Gümrük Çalışanları Sendikası (GÜÇ- SEN) yetkilileri, yazıyı önce Meclis Başkanı Sibel Siber’e ardından da İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı Ahmet Kaşif’e vermek istedi ancak her ikisinin de Meclis’te olmadığını öğrenerek Meclis’ten ayrıldı. Sendikacılar, hazırladıkları ve teslim edecek birini bulamadıklarını söyledikleri yazıyı da Meclis’in demir kapılarının arasına sıkıştırdı. Meclis önünde toplanan sendikalar adına KTOEÖS Başkanı Selma Eylem konuşma yaparken hazırlanan ortak bildiriyi de KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan okudu. Daha sonra hazırladıkları yazıyı verecek birini bulamayan sendikacıların tepkisini KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan yaptığı konuşmayla dile getirdi. EYLEM: “SIKINTILAR EKONOMİK HAYATIN SADECE BİR KESİMİNE YÜKLENMEYE ÇALIŞILDI” KTOEÖS Başkanı Selma Eylem konuşmasında, çalışanlar arasında eşitsizlik ve adaletsizlik yaratan “göç yasasının” devletin ekonomik sıkıntıları gerekçe gösterilerek yürürlüğe konduğunu ifade ederek, bu sıkıntıların bedelinin ekonomik hayatın sadece bir kesimine yüklenmeye çalışıldığını belirtti. “Gayri ahlaki, adaletsiz ve bölücü” diye nitelediği yasanın kaldırılması ve yerine sendikaların hazırladığı yasa tasarısının yürürlüğe konması amacıyla 17 Haziran 2014’te Meclis’e önerge sunulduğunu anımsatan Eylem, “Ancak bu yasa taslağı görüşülmemiştir” dedi. Eylem, bugün bu yasa taslağının gündeme alınıp ivedilikle görüşülmesini talep etmek için geldiklerini ifade ederek, bu taleplerinde kendilerine destek olan Çağ-Sen’e de teşekkür etti. ORTAK BİLDİRİ KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan’ın okuduğu ortak bildiride ise sendikaların bir süreden beridir kamuda çalışanlar arasında büyük eşitsizlik yaratan göç yasasına karşı mücadele ettiği anımsatılarak, bu çerçevede 2014 yılı içerisinde hazırlanan ve Milletvekili Hakan Dinçyürek’in yasa önerisi olarak sunduğu Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi (Değişiklik) Yasa Önerisi tam 3 yıldır İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nde görüşülmeyi beklediği vurgulandı. Başta Komite Başkanı Ahmet Kaşif olmak üzere tüm komite üyelerine seslenilen bildiride, “Bir an önce bu yasa önerisini alt komitede gündeme almalarını ülkemiz gençliği adına onlardan talep ediyoruz” denildi. Yasanın amacına ulaşmadığı ifade edilen bildiride, bu yasanın özel sektörle kamu arasında denge sağlanması amacıyla getirildiği ancak tüm çalışanları düşük maaşla ve güvencesiz çalıştırılmaya mahkum ettiği ileri sürüldü. “Bugün göç yasası ile kamuda görev ifa etmeye başlayan bir kamu çalışanının almış olduğu düşük ücret yetmezmiş gibi yapılan yasal değişikliklerle ihtiyat sandığı prim oranları yüzde 5 + yüzde 5’den yüzde 4 + yüzde 4’e düşürülmüş ve bir çalışanın günün sonunda emekli olduğunda alacağı İhtiyat Sandığı yatırımlarından yüzde 20’lik pay devlet tarafından çalınmıştır” denilen bildiride, pahalılık ve alım gücünün düşmesiyle birlikte bu yasanın orta sınıfı ortadan kaldırdığı belirtildi. Yasaya destek veren Sanayi Odası ve Ticaret Odası’nın da tüketim ve alım gücünün bittiğinin, ayrıca ülkenin kaosa sürüklendiğinin farkına varması gerektiğinin de ifade edildiği bildiride, “ Ayrıca Sosyal Güvenlik Yasası ile birlikte başta kamuda görev ifa eden kadın çalışanlarımız olmak üzere 5’e 1 yıpranma hakkı olan tüm kamu görevlilerinin bu hakkı kaldırılmış ve göç yasası ile kamuda çalışanlara bir darbe daha vurulmuştur. Kamu çalışanlarına yapılan tüm bu saldırıların arkasında örgütsüz bir toplum yaratılmak istendiği hedefinin olduğu aşikardır” denildi. “Bugün asıl ve sürekli kamusal hizmetlerin, başta sağlık alanı olmak üzere anayasaya aykırı bir şekilde kamu görevlileri eliyle değil taşeron üzerinden gayrı yasal yapılan istihdamlarla yürütülmeye çalışıldığını ve vatandaşın anayasal hakkı olan kamusal hizmetlerin de özelleştirildiği” dile getirilen bildiride, taşeron üzerinden yasalara aykırı bir şekilde yapılan bu istihdamlarla kamusal alandaki hizmetlerin özelleştirilmesinin yanı sıra bu alanlarda örgütsüz, iş ve sosyal güvencesiz, düşük ücretli kişilerin çalıştırılmasının amaçlandığı da ileri sürüldü. Bildiride “Devletin yürütmekle yükümlü olduğu kamusal hizmetleri, taşeronlaşma ile özele peşkeş çekmelerine sendikalarımız asla sessiz kalmayacak ve örgütlü bulunan kamusal alanlardaki çalışanları sendikasızlaştırma oyunlarına karşı sonuna kadar mücadele edeceklerdir” denildi. KAPTAN Hazırladıkları belgeyi verecek birini Meclis’te bulamayan sendikalar adına açıklama yapan KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan ise halkın malı olan Meclis’in halkın örgütlerine kapalı olduğunu söyleyerek, “Bugün Meclisimizin içerisinde kimse yok, hiç kimse verimlilikte disiplinden söz etmesin” dedi. Yüksek maaş çeken 50 milletvekilini Meclis’te bulamamalarını eleştiren Kaptan, halkın böyle bir Meclis’ten nasıl medet umacağını sordu. Kaptan, halkın durumunun çok kötü olduğunu, birçok sorunu bulunduğunu belirterek bu sorunların Meclis’in çalışmaması, görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle çözümlenmediğini savundu.