Markidis, haftalık Kathimerini’ye verdiği ve gazetenin bugünkü sayısında “AKEL çözümü kabul etmezse plan geçmez” başlığıyla aktardığı söyleşisinde, “NATO, üyesini üyesine karşı garanti etmez” dedi, şu izahta bulundu: “Bu, Türkiye-Yunanistan arasındaki savaş ihtimali hakkında defalarca dile getirildi. Önlemeye çalışmak başka, garanti etmek başka şeyi. Garanti etmek ne demek? Bunun ötesinde, AKEL çözüm şekline uymazsa planın asla (referandumdan) geçmeyeceği de görmezden gelinmemeli.” Son dönemde Rum tarafında yer alan tartışmaların yanlışlığına vurgu yapan Markidis, bunun yalnız Kıbrıs Türk ve Rum toplumları arasındakini değil, Rum siyasi güçleri, özellikle de “mümkün olan tek çözüm şekli olan iki bölgeli iki toplumlu federasyonu savunan siyasi güçler” arasındaki uçurumu büyüttüğünü söyledi. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in tartışmaya açtığı desantralize federasyona da değinen Markidis, “ben, federal devletin birliği için zaruri olan yetkilerin merkezî devlette kalması, diğer yetkiler oluşturucu devletlere devredilmesi şartıyla desantralize federasyonu kabul ederim” dedi, şunları ekledi: “Ancak Başkan’ın desantralize federasyon derken aktarılmasını istediği yetkilerin hangileri olduğunu anlamış değilim. Federasyonun komiteler vb çok üyeli organlarının azaltılmasına katılıyorum ancak bütün bunlar merkezî hükümete, Sayın Anastasiadis’in müzakerecisinin ısrarıyla yüklendi. Bunlar ortaya çıktığında Sayın Mavroyannis’e, bunca yetkinin merkeze alınma nedenini sordum, ¬Başkan’ın emri cevabını aldım.”