<br /> Özgürgün, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs konusunda kalıcı ve adil bir çözüm hedefinde yarım asra yakın süredir yürütülmekte olan görüşmelerin, Rum tarafının çeşitli şekillerde gösterdiği isteksizliği ya da samimiyetsizliği dolayısıyla sonuç doğuramadığının tüm çevrelerce bilindiğine dikkat çekti.<br /> <br /> Güney Kıbrıs’ta gerçekleşen başkanlık seçimleri nedeniyle ara verilen ve Ekim ayında başlaması beklenen müzakereler öncesinde, Rum tarafının, aynı anlayışla, iyi niyetten yoksun tavırlarını sergilemekten vazgeçmediklerinin açıkça görüldüğünü dile getiren Özgürgün, “Ne yazık ki, Sayın Anastasiadis’in müzakereler öncesinde görüşmeci tayin ederek liderler arası görüşmekten kaçmasını müzakerelerin başlamasına ön şart niteliğinde isteklerinin takip etmesi, umutla baktığımız görüşme sürecinin zora sokulmasının habercisidir” dedi.<br /> <br /> UBP Genel Başkanı Özgürgün, açıklamasında şunları kaydetti:<br /> <br /> “Bütünlüklü bir anlaşma çerçevesinde ele alınması gereken Maraş’ın, hemen sahiplerine devredilmesi, Gazimağusa Limanının AB Yönetimine bırakılmasını talep eden önerinin, Kıbrıs Türk’üne uygulanan ambargoları ise hiç içermemesi, ancak Rum liderliğinin gerçek niyetinin göstergesidir.<br /> <br /> Türk tarafının defalarca belirttiği şekliyle Maraş’ın da bütünlüklü çözümün bir parçası olduğuna dair duruşunun bilinmesine rağmen, Maraş dahil hiçbir konunun müzakerelerin başlamasına ön şart yapılma ısrarı karşısında Ulusal Birlik Partisi olarak görüşümüz açık ve nettir. Maraş bütünlüklü bir çözümün parçasıdır ve müzakerelerin ön şartı olamaz. Bu anlayışta ısrar müzakereleri sabote etmek anlamını taşımaktadır.”