Bundan bir kaç sene önce bazı köşe yazılarımıza yapılan eleştiriler tehditlere dönüşünce biz de kendimizin değil ama ailemizin güvenliği için evin dış cephesine güvenlik kamera sistemi kurdurduk...

Çok da iyi yapmışız!

Bizim evin ön bahçesinde duran su hortumunu gecenin bir yarısı çalan adamı bu kameralar sayesinde tespit ettik...

Komşunun bahçesindeki iki adet gaz tüpünü yürütmeye çalışanlar da bizim kameralara yakalandı!

Yine bir başka komşunun aracına çarpıp kaçtılar, Kaçan aracı plakasına kadar kamera sistemi sayesinde ortaya çıkardık...

Karşı apartmanın önünde iki öğrenci içkinin de tesiriyle tahta sopalarla kavga edip polislik oldular, işte bu kameralar yine sahneye çıktı ve haklıyla haksızı ortaya çıkardı!

Sırf bu ufak tefek olayların bile basit kamera sistemiyle aydınlatılmasına şahit olduğumuz için yine yıllardır hep artık ülke genelinde çok geliştirilmiş güvenlik kameraları uygulamasına destek verdik...

Geç de olsa geliyormuş, imzalar atılmış, dört gözle de bekleyeceğiz!

...

Bu konu tek bir şekilde eleştirilebilir o da epey geciktirilmesinden ötürü...

Lakin dünyanın her yerinde olan bu sisteme de muhalefet yapanları görünce şaşırmamak mümkün değil...

Dünyanın neresinde var diye soruyorlar!

Dünyanın en gelişmemiş ülkelerinde bile olduğunu bile bile kolay muhalefete kaçıyorlar...

Ama buna muhalefet edenler akşamları televizyon başına oturduklarında dünyanın her yerinde bu kameralara yakalananları keyifle izliyorlar...

Daha da saçma bir düşünce;

Bu kameralar insanların özel hayatlarına müdahaleymiş!

Sokak ve caddelere konan bu kameralar nasıl olur da özel hayatla bağdaştırılır pes doğrusu...

Ama çarşı her şeye karşı ya!

Bizimkiler de ondan geri kalmıyorlar...

Muhalefet olsun da nasıl olursa olsun türünden!

...

Sevgili okurlar;

Biz de meslek hayatımız boyunca hep toplumsal muhalefetten yana olduk, yazılarımızla buna destek verdik...

Ama sırf muhalefet olsun diye de kalem sallamadık, toplumun ortak paydalarındaki sorunlara ve yanlışlara karşı çıktık!

Ama yaşanan bu süreçte bazı hem de çok aydın kişiler şu muhalefet olayını öyle bir abarttılar ki bunu da ardında tamamen siyasi nedenlerin yattığını artık sokaktaki çocuklar bile anlar...

İktidar olanları tabi ki yanlış icraatlarından dolayı eleştirip bu konularda kamuoyunun aydınlatılmasını sağlayacağız ama...

Toplumun güvenliği için çok geç kalınsa da yapılan doğru bir icraata sırf siyasi rant meseleleri yüzünden tartışma ortamları yaratmaya çalışırsak bu muhalefet olmaktan çıkar, bireysel menfaat kapsamı alanına girer!

Ülkede asayiş olayları yükselirken, hırsızlık, uyuşturucu ve trafik terörü tavan yapmışken sırf muhalefet adı altında bunu 'özel hayat' ile bağdaştırmak, ucuz siyasetten öteye geçmez..

Kimse kusura bakmasın lütfen!

Araç sürerken video çekenler...

Trafik kazalarında ya da yollardaki aksaklıklarda tepkilerini koymakta gecikmeyenler iş kendilerine geldi mi duyarsız oluyorlar...

Sosyal medyada son moda elinde cep telefonu ile video çekimi yapıp bunu canlı olarak yayınlamak!

Bunda neyi amaçlıyorlar anlamış bile değilim...

Ama müthiş beceri isteyen bir iş!

Bir elinde direksiyon diğer elinde telefonla çekim yapmak...

Tamamen dikkatlerin dağıldığı anlar bunlar!

Küçük bir deneme bile büyük facialara neden olabilir...

Demedi demeyin!

Uçak 20 dakika geç kalkmış!

Yine sosyal medyadan yapılan ilginç tepkiler...

Vatandaş uçağa biniyor, 20 dakika geç kalkınca veryansın ediyor!

Arkadaş bu bisiklet ya da balıkçı teknesi değil ki...

Onlarca kişinin havada yapacağı bir seyahat...

Bakımı var, akaryakıtı var, güvenliği ve hava şartları var!

Saatlerce süren rötarlara yapılan tepkileri anlarız da...

Bu kadarı biraz fazla olmuyor mu!

Kaymak'a tepki büyük...

K.T.Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kaymak yurt dışından adaya gelip en zor işlerde çalışanlara verilen en fazla 500 Dolar maaşın düşürülmesini isteyince sadece kamuoyundan değil bazı sanayici kesimden de tepki aldı...

Açıklamaları 'gaf' olarak nitelendirilirken konuyu yönetim kurulu toplantısına taşımak isteyenler bile var!

Ama o ne yaptı?

Dün yönetime bir açıklama yaptırıp kendine sahip çıkılmasını istedi…

Yanlış yaptı!

Sadece merak işte?

Kum sıkıntısı mı var?

İnsan ister istemez merak ediyor..

Vukuatı çok olan dağ yolunda bir kamyon kum havuzunun hilkat garibesi olmasından dolayı büyük tehlike atlatınca haliyle insan öfke duyuyor!

Tabelada bile kum havuzu yazıyor...

Bunun için özel yol da yapılmış!

Ama havuzda kum yok işte...

Hem de dağların denizlerin kum olduğu bir ülkede!

Kim ihbar etti?

Bizim yazıların en büyük kaynağı okuyucularımızdır...

Onlar söyler biz yazarız!

bazı yazdıklarımıza ise tepkiler gelir...

Ve ilk soru şu olur;

"Kim ihbar etti..."

çünkü yazılanlar doğrudur ama bunun hesabını ya da açıklamasını yapacaklarına genelde sorulan budur...

"Kim ihbar etti..."

Kim ettiyse etti kardeşim!

YÖDAK binası ne oldu?

100 bin öğrenci...

Bulutlara yükselen yeni üniversite binaları, ışıl ışıl!

hele de kaliteli eğitim ise bundan keyif alırız...

Ama işte her önünden geçişimizde hep buruk olduğumuz an!

Derme çatma bir YÖDAK binası...

Onca üniversiteyi denetleyen, yöneten bir kurum!

Sözümüz bu izbe binayı görmeyenleredir...

Savaşa hazır mıyız?

Kuzey Irak'ta yaşananlar malum...

Referandum yapıldı halk bağımsız devlet istedi!

Bunun adına Kürdistan diyorlar...

Sınırda asker yığılı, savaş ha çıktı ha çıkıyor!

İyi de bir Kıbrıs türkü olarak buna hazır mıyız?

Çünkü bu savaş çıkarsa geniş alana yayılacak ve çok ülke katılacak!

Bu olasılıklar karşısında içimizde kafa patlatan birileri var mı?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa KAYMAK, Sanayi Odası’nın dünkü metozori açıklaması özrü kabahatinden büyük bir açıklama oldu. Yılların odası şimdiye kadar kamuoyunun gözünde hiç bu kadar küçük duruma düşmemişti, siz başardınız tebrik ederiz!

Sayın Kemal DÜRÜST, devlette çalışan ve paraları cebe indiren vatandaş bu işten yırtmak için tüm siyasi gücünü kullanmaya başlamış. Umarız konunun yargıya taşınması için elinizden geleni yaparsınız aksi halde kamuoyu tepkisi büyük olur değil mi?

Sayın Günay KİBRİT, engelliler ilgili etkinliklerde siyasi partilerin adı geçince bazı sıkıntılar yaşandığı ve bu yüzden katılımların da yeteri kadar çok olmadığı gözleniyormuş. Konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor…

Sayın Serdar DENKTAŞ, devleti çalıp bu işten yırtmak için her yolu deneyenler yakında sizin de kapınızı çalmaya hazırlanıyorlar. Hadi vergi affını anlarız da devleti soyan devlet çalışanlarının affını bu topluma anlatamazsınız, haberiniz olsun istedik!

Sayın Kutlu EVREN, ülkeye güvenlik sistemi kurulması bu hükümetin en doğru icraatlarından bir tanesi olacak, doğru bir karar aldınız. Bu arada odun kömüründe köy horozu partisinin de çok yakında olduğu söyleniyor, ağzınızın tadını biliyorsunuz değil mi?

Sayın Özel KADIOĞLU, sizin Göçmenköy’deki mekan yine dolup dolup taşmaya başlamış. Eskiden Sarayönü’nde yapılan siyasi kulislerin artık adresi değişti diyorlar. Hele bir seçim startı verilsin siz asıl o zaman cümbüşü görün…

Sayın Besim TİBUK, Barış Ruh Hastanesi’nde işletme olarak çok ciddi bir tadilat işine giriştiğinizi memnuniyetle duyduk. Ancak burası artık öyle yaşlı bir bina ki sanki de yıkılıp yenisi yapılsa daha iyi mi olacak acaba?

Sayın Halil TALAYKURT, İskele’de köklü aileleri ziyaretlere başladığınıza göre artık seçim bölgenizde belli oldu demektir değil mi? Bu arada ziyaretlerde vatandaşa projelerinizi de sunarsanız, hedefe daha kolay ulaşırsınız…

Sayın Kemal Deniz DANA, evde küçük bir kaza geçirip elinizden sakatlandığınızı duyduk büyük geçmiş olsun. Bu kadar yoğun tempoda çalışınca evde enerji bitiyor değil mi? Takviye vitamin almayı sakın unutmayın olur mu?

Sayın Akile BÜKE, ülkedeki yükseköğretimin ilk kez bilimsel olarak masaya yatırılması çok önceden yapılmalıydı ve bunu inşallah siz başaracaksınız. Bu arada o izbe binaya misafirleriniz geldiğinde yüzünüz kızarıyor değil mi?

Sayın Hayri ORÇAN bu ülkede sizin ne kadar sağlam ve sadık bir DP’li olduğunuzu bilir ama bir takım senaryolar yazılıyor ve hepsinde de sizin adınız mutlaka anılıyor. Yakında bu konuda kapınız çalınırsa sakın şaşırmayın olur mu?

Sayın İlkay DİREN, yapılan televizyon yayınları konusundaki uyarılarınız tam zamanında oldu ama bazı yaptırımlar gazetelere getirilmezse daha durun bakalım ne gazetecilik faciaları yaşanacak bu ülkede. Hakkımızda hayırlı artık!

Sayın Suphi COŞKUN, Dipkarpaz halkı yıllardır alnını akıyla ayakta kalmak için çabaladı şimdi de kendi devleti tarafından dilenci konumuna getirimdi ya artık ne kadar öfkelenseniz hakkınızdır. Yakında hırsız da çıkarırlarsa hayret etmeyin deriz!

Sayın Soner KARASALİH, sıkı bir diyete başlayıp mümkün olduğu kadar az yemeye başlamışsınız. İyi de o yastık altındaki paraları bundan böyle kim yiyecek. Can boğazdan gelir sözünü de unutmamak gerek değil mi?

Sayın Ali ÇIRALI, Sanayi Odası’ndaki yeni yönetim biraz acemi oldukları için sanırız kamuoyunun tepkilerine kulak tıkayıp olayı geçiştireceklerini sanıyorlar. Burunları kaf dağında olanlar bunun sonucunu hiç mi düşünemiyorlar acaba?