Geçen hafta içinde bir ihbar gelmişti;
Söylenene göre CTP Lefkoşa İlçesi Lefkoşa Belediyesi’nde görevini suistimal eden bir takım çalışanın peşine düşmüş…
Bunu bize çalışanlar söyledi, rahatsız olduklarını da dile getirdiler…
Lefkoşa Belediyesi’nde çalışan bir takım personel görevlerini suistimal ediyorsa bununun takipçiliğini niçin CTP ilçesi üstlendi ve çalışanları tek tek arayıp bazı sorular sordu?
Ellerine bir takım bilgiler geldiyse, çalışanları arayıp dedektiflik yapmak yerine bunu pek ala Başkan Kadri Fellahoğlu’na iletebilir ve bunun belediye bünyesinde soruşturulmasını sağlayabilirlerdi.

Sonra CTP İlçe Başkanı Mutlu Azgın aradı bizi;
Açıklama yapma ihtiyacı duymuş, LTB’deki bazı temizlik şubesi çalışanlarının, belediyenin imkanlarını kullanarak para karşılığı özel iş yaptıklarını tespit ettiklerini, bu kişilerin bazı özel şahısların temizliğini yaptıklarını ve fatura kesmeden para alıp, ceplerine indirdiklerini anlattı.
Ellerinde resim ve belge olduğunu söylediğinde de ‘bize de gönder de haber yapalım’ dedim kendisine…
Bize göndermedi ama sanırım Kadri başkana iletti…
Mutlu kardeşimi her ne kadar başta hata yapıp çalışanları sorguya çekmesinden dolayı eleştirdiysem de hassasiyetinden dolayı kutladım.

İyi de aradan neredeyse bir hafta geçti…
LTB’de temizlik şubesinde çalışıp, belediyenin araç ve gereciyle, mazotu ile özel temizlik işi yapan, fatura kesmeden para alıp bu parayı cebe indirenler kim?
Halen bir açıklama yok!
Ne belediyeden ne de CTP İlçe başkanlığından…
LTB’de bir takım olaylar yaşanmaktadır…
Ama her ne hikmetse, bunlar kamuoyuna duyurulmamakta ya da gizlenmek istenmektedir.
Şimdi akla şöyle bir soru geliyor;
Acaba belediyede görevini suistimal edenler belgeleriyle tespit edildi de bunlar bir takım siyasi nedenlerden dolayı mı ört bas edilmektedir?

Belediye demişken çalışanların iki aylık alacaklarından da bahsetmemek olmaz!
Buna ihtiyat sandığı ve sigorta yatırımlarını da eklemek gerek!
Yolda belde hangi çalışana rastlasak, konuyu gündemde tutmamızı isterler…
Biz gündemde tutar, gerekirse her gün yazar çizeriz de artık birileri çıkıp, ki buna yeni hükümet de dahil çalışana borçların ne zaman ve nasıl ödeneceğini açıklamak durumdadırlar.
Hatta daha da ileri gidersek, çalışanların alacakları yasal faiz oranları da hesaplanarak hangi kaynaktan olursa olsun ödenmelidir.
Yönetenlerin, nereden bulacağız deme lüksleri de yoktur!
Öyle derlerse biz de her fırsatta seçim propaganda dönemindeki vaatlerini gündeme getirir, yüzlerine vururuz.



GÜNÜN FOTOĞRAFI




MESAJ KUTUSU

Sayın Önder SENNAROĞLU, hali arazilerde bulunan ve yasal olmayan bazı binalara elektrik bağlanması istendiği bu konuda sizden habersiz birtakım işler döndüğü yönünde ihbarlar alıyoruz. Kıb-Tek Mağusa bölgesini biraz kurcalayın bakalım altından neler çıkacak?

Sayın Osman KORAHAN, Bakan Özgürgün döneminde bakanlıktan dağıtılan paraların hesabını kimin soracağı sorgulanmaya başladı. Bu konuda bazı çevreler ilgisiz kaldığınız ya da kalacağınız yönünde yorumlarda bulunuyor bilesiniz.

Sayın Münür ÖZTÜRK, DP Gençlik Kolları başkanlığından istifa etmenin eşiğine geldiğinizi öğrendik. Parti gençliği bu konuda epey tedirgin. Bu kararınızı geri almanız isteniyor. Hele de seçimlerde bu kadar çalışmışken bu kızgınlık niye?

Sayın Erol UÇANER, sosyal medyada kayınpederiniz hakkında çıkan bir habere fena halde sinirlendiğinizi ve bazı basın mensuplarını taradığınız söyleniyor. Sosyal medya bir disiplin altına alınmazsa daha durun bakın neler göreceksiniz? Bu iş artık çığırından çıktı…

Sayın İsmet AKİM, mide rahatsızlığınızı da atlattığınıza göre genel seçimlerde ‘karma’ oy kullanan partililer için kurulan komiteyi çalıştırmakta yarar var. Zira çok sayıda partiliniz komitenin raporunu dört gözle bekliyor.

Sayın Ersoy İNCE, UBP Mağusa Belediye Başkanlığı için Turgay Avcı da dahil aday adaylarının sayısı her geçen gün artmaya başladı. Bir ara genel merkeze gelip ağırlığınızı koymazsanız durumlar hiç de iç açıcı olmayabilir, bizden uyarması!

Sayın Ata ATUN, kaliteli bir yaşamınız olduğunu bilirdik ama kaliteli şarap düşkünü olduğunuzu yeni öğrendik. Çok özel dostlarınız öve öve bitiremiyor. Afiyet bal şeker olsun diyoruz.

Sayın Erhan ARIKLI
, son dönemde televizyon kanallarının vazgeçilmez konukları arasına girmişsiniz. Yakında bir de televizyon programı kaparsanız hiç şaşırmayacağız. Özellikte trihi bilgileriniz beğeni ile izleniyor.

Sayın Besim TİBUK, NET TV ile NET Gazete yılbaşından itibaren yayın hayatlarına başlıyormuş. Yayınlar turizm içerikli olursa ne ala, eğer siyasete de el atarsanız muhalifler şimdiden gardını alıyor bilesiniz.

Sayın Adem ADEMGİL
, Akdoğan’a kuyu kazıyorum diye bazı çevrelere rant kazandırma çalışmalarınız başınızı ağrıtacağa benziyor. Bu konuda bölgenizde müthiş bir operasyon başlatıldı. Yakında gazete manşetlerini süsleyebilirsiniz, uyarmadı demeyin…

Sayın Mutlu AZGIN, LTB’de görevini suistimal edip belgelerle belirlediğiniz isimlerin listesini hala bekliyoruz. Şu yüzsüzlerin listesini bize de gönderin de kamuoyunu bilgilendirme görevimizi yapalım…

Sayın Hasan KILIÇ, DAÜ Turizm Fakültesi dekanlığı için artık saatleri saymaya başlamışsınız. Şimdiden hayırlı olsun diyoruz. Bu makam size mutlaka çok yakışacaktır bundan hiç kuşkumuz yok.

Sayın Teberrüken ULUÇAY,
işkence konusundaki açıklamalarınız kamuoyunda memnuniyet yarattı. Bu arada polis karakollarında işkence gören ve KKTC’li olmayanlara karşı da toplumun duyarlılık beklediğini hatırlatmakta yarar görüyoruz.

Sayın Adnan IŞIMAN, Güneş Gazetesi’ne Genel Yayın Yönetmeni olarak atanmışsınız. Sizin için yabancı bir koltuk değil. Tebrik eder başarılı bir yayın hayatı dileriz. Mülayim kişiliğinizle bu işi sorunsuz başaracağınızdan kuşkumuz yok.

Sayın Mustafa ARABACIOĞLU,
bakanlığınızdan bazı yetkililerini şikayet eden mesajlar almaya başladık. Bel altı konularını da kapsayan bazı konuları görüşmek için yakında kahvenizi içmeye geleceğim, duyunca dudaklarınız uçuklayacak.

Sayın Şenol BEKTAŞ,
apandisitten hastanelik olduğunuzu üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Umarız en kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz.

Sayın Feriha NURLUÖZ, özel kalem odasında görev almanız yakın dost ve arkadaşlarınızın sizi telefon yağmuruna tutmasına neden olmuş. Ahmet bey akıllıysa hiç düşünmeden gözü kapalı sizi o makama atar.


Günün Fıkrası

Zil sesi


Kasabanın saygın papazı, bir akşam meyhaneye gider.
Yemeğini yerken şarabını da o kalabalık meyhanede yudumlamaktadır.
Saatler sonra tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Çıktığında,
meyhanedeki o kalabalık kahkahalarla gülmekte ve birbirlerini dürtüp işaret parmaklarıyla papazı göstererek kahkahalarına devam etmektedirler. Buna anlam veremeyen papaz, meyhaneciyi çağırarak neler olduğunu sorar.
Meyhaneci der ki:
- Papaz efendi bizim tuvalette pisuarın üstünde belden aşağısı bir kağıda kapanmış, üstü çırılçıplak bir kadın resmi vardır, zaten görmüşsünüzdür.
- Eeee, der papaz.
Meyhaneci:
- İşte o kağıdı kaldırınca bizim bu tarafta bütün ziller çalar da ondan gülüyorlar.”