Bir seçimi daha kazasız belasız atlattık.

Tabii parti içi kesmeleri kendinden olmayana olan hazımsızlıkları,sataşma ve hadsizlikleri saymazsak.

Darısı bir sonrakine.

Açıkçası ülkemizdeki birçok siyasetçinin sorun çözmedeki yetersizliği ,çarşaf gibi bir oy pusulası ,oy vermenin karmaşıklığı ,pandemi ve soğuk havanın tüm muhalefeti ortada iken sıcak evimizden dışarı çıkmayı düşünmüyorduk.Fakat yapılan adaletsizliklere suç ortağı olmamak ve demokrasinin çökmesini önlemek adına birkez daha vicdan galip geldi ve oy kullanmak için hazırlandık...

Önce eşimle birlikte oturup kendi seçim ve tercih kriterlerimizi belirledik.

Facebook profilinde iş kısmında siyasetçi yazanı ,Üniversite mezunu olmayanı, mecliste 15 yılı aşkındır bulunanları, parti değiştirenleri seçmemeye karar verdik. Birde son 40 yıldır çoğunluğu erkek olan fakat yönetim anlamında bizde memnuniyet yaratmayan bir mecliste daha çok bayan vekile şans tanınmasına karar verirken aldığımız fizyonemi eğitimini tamda burada kullanmanında tadına vardık.

Kriterlerimize göre öne çıkanları birde fizyonomik değerlendirmeye tabii tuttuk.

Sonuçta 2 saatlik bir çalışmadan sonra oy kullanmaya gittik.

Yazımı sadıkların açılmaya başladığı saat 18 itibari ile yazarken tek temennim makamına talip oldukları devleti yüceltecek liyakat ve ehlihet sahiplerinin kazanması...

Tabii biz vekil seçme derdindeyken dünya durmuş değil.Herkes başka başka seçimler derdinde.

Mesela en yakınımdaki komşumuz Rum tarafıda birçok terör örgütü arasından PKK ve PYD’ yi seçerek onlara güneyde ofis açma izni vermiş.

PKK- PYD senpatizanlarına Lefkoşa'da “Kıbrıs-Kürt Dayanışma Derneği”nin kurulması onayı vermiş.

Açıkçası Kıbrısta federsyon barış kardeşlik sloganları atanların bu konuda bir açıklaması olur diye çok bekledim.

Ama bir tek Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar ve UBP başkanı Faiz Sucuoğlu bu konuda açıklamada bulunarak Rum kesiminin terörle işbirliği yapmasını kınadı.

Diğer parti başkanları ve Kıbrısta barış ve ortak devlet konusunda çaba harcayan eski Cumhurbaşkanlarındanda bu konuda bir açıklama gelmedi.

Hemen belirteyim.Bu yazıyı seçimden kaleme alacaktım lakin seçim propagandası yapıyorsun demesinler diye beklettim.

Durum şu ki UBP dışındaki partiler PKK ve PYD yi terör örgütü olarak görmüyorlarmı ki bu konuda açıklama yapmamışlar anlamış değilim.

Yoksa seçim bir devletin egemenliğinden ve toplumun güvenliğinden daha mı önemli?

Sessiz kalmak onaylamakla eşdeğerdir bunuda yeri gelmişken söyleyim.

Neyse umarım seçim telaşıdır.Yarın obürgün farkederlerde bir açıklamada bulunurlar diye bekleyelim.

Rum tarfında bu açılışı masum göstermek için adına dernek denmiş.Ama basın toplantısında PKK’nın Suriye kolu PYD temsilcisi Yassin Tabrous ve PKK'lı Çerkez Korkmazın hazır bulunması bunu çokta masum bir hale getirmiyor.

Cinayet şebekesine ofis açtırmak ve faaliyet serbestisi vermek Kıbrısta iki toplumun yakınlaşma çabalarına olumlu yansımayacağı malum.

Yansır diyenler varsa bana bundan sonra Kıbrısta barış engellenemez demesinler. Akıllarından şüphe ederim..Önce bunu engelleyenlerin kim olduğuna baksınlar.

Kaldı ki Rum kesimininde yer aldığı AB PKK ‘yı 2004 yılından beri terör örgütleri listesinde bulundurmakta.

Onlarında söylecek sözü varmı göreceğiz.

Terör örgütlerini kullanan ülkelerin olduğunu, bu örgütlerin özellikle vekalet savaşlarında kullanıldığını Suriye'de de güya DEAŞ'la mücadelede terörle mücadele kisvesi altında terör örgütlerine destek verildiğini gördük.

Yunanistan'da gerek terör örgütü PKK'nın gerekse DHKP-C'nin kampları bulunuyor.Orada eğitilen DHKP-C'lilerin dönüp de Türkiye'de terör saldırıları gerçekleştirdiği belgelerle de ispatlandı.

Sonuçta, bir terör örgütüne dernek adı altında ofis açtırmak, onlara ev sahipliği yapmak Kıbrıslı Türklerle Rumların arasını açmaktan başka bir işe yaramayacağı ilşkileri iyileştirmeyeceği ve geleceğe umutlu bir bekleyiş yaratmayacağı ortada.

Kaldı ki bir cinayet şebekesine ofis açtırmak Kıbrısta federasyondan barıştan bahsedenlerin samimiyetine inanılmayacağınında en açık göstergesi.Akıllarda soru işareti olanların bu soru işaretini oratdan kaldıran bir görüntü.

Durum Empatide yapılması gereken bir durumdur.

Kıbrıs Türk halkı DEAŞ’E veya başka bir terör örgütüne ofis açma izini verse Rum tarafı ne düşünürdü diye akıllarda soru işaretide bırakmıyor değil....

Umarım yalnız bizim değil komşularımızında tüm seçimlerinde özellikle ülkenin geleceği ve bu adada barışın korunması ile ilgili seçimlerinde vicdan ve akıl galip gelir....