BKP Kadın Meclisi Sözcüsü Hediye Kurucu, yazılı açıklamasında, “Hangi, dil, din, ırk ve milletten olursa olsun bir çocuk hayatını kaybetmiş, bir anne de hayatta telafisi olmayan en büyük kaybı, evlat kaybını yaşamıştır. Bu konuda gösterilen duyarsızlığa anlam vermek mümkün değildir” dedi. “Kıbrıs’ın kuzeyinde militarizmin gölgesinde ve ateşkes koşullarında bir hayata ve onun sonuçlarına sessiz ve duyarsız kalanlar olduğunu” ileri süren Kurucu, bunu kınadıklarını kaydetti. Hiçbir kaybın bir annenin evladını kaybından daha ağır olmadığına vurgu yapan Kurucu, “13 yaşında açlığın, fakirliğin başka bir ülkeye sürüklediği bir çocuğun, okul harçlığı çıkarmaya çalışırken hayatını kaybetmesi, Kıbrıs’ın kuzeyinde yıllardır devam eden militarist, anti-demokratik ve insan haklarını hiçe sayan sistemin ve bu sistemin koruyucularının sorumluluğudur” iddiasında bulundu. Kurucu ayrıca, ateşkes ortamında yaşamaya mahkum edilmiş Kıbrıslı Türklerin ve daha iyi bir hayat için bu topraklara göç etmek zorunda kalmış insanların savaşların bedelini hayatlarıyla ödemek zorunda kalmalarının ülkenin en büyük utancı olduğunun öne sürdü.