Bize de sendikacı arkadaşlar söyledi…

Bazı öğretmenlerden bilgi gelmiş!

Bundan böyle devlet erkanından birileri okullara ziyarete gittiğinde kendisine ne öğrenciler ne de öğretmenler külliye konusunda soru soramayacaklarmış…

Hatta bu konuda bu hafta içinde genelge yayınlanacağı da iddia ediliyor!

Umarız da doğru değildir…

Eğer doğruysa da bu karar geri alınır!

Ne demekmiş külliye konusunda soru sorulmayacakmış…

İnsanların zihinlerinde eğer bir takım soru işaretleri oluşmuşsa bu soru işaretlerini zihinlerinde saklamalarını sağlamak da neyin nesi!

Eğer böyle bir yasaklama getirilse bunun daha büyük sonuçlar doğuracağını da bir kenara yazmak gerek…

Türkiye kalkmış bu ülkede bazı binaların bir devlete yakışmadığı gerçeğiyle okkalı bir parayı ayırmış…

Bizdeki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binalarının durumu ortada!

Yeni binaların yapılacağı bölgeye bir de cami yapalım demişler…

Camiye de karşı değiliz!

Ama şu gerçeği de unutmamak gerek…

Külliye kararının alındığı tarih ile bu yaşanan süreç birbiriyle çok çelişkili!

Deprem faciasıyla canlar verdik, çok ocağa ateş düştü…

Bazı okullardaki öğrenciler çadırda eğitime başlıyorlar!

Böyle bir ortamda külliye inşaatı yapımına devam edip, insanların gözünün içine sokmak hataların en büyüğü olacaktır…

Zaman ve zemin uygun değildir!

Zamana bırakmakta yarar vardır…

Biz külliyeyi tartışaduralım, Türkiye’deki dev külliye de seçimler nedeniyle gündemdeki yerini korumaktadır…

14 Mayıs seçimleri bu nedenle çok önemlidir!

Kılıçdaroğlu seçimi kazandıkları taktirde külliye binası kullanmayacaklarını Çankaya’daki eski binaya gideceklerini söylüyor sürekli olarak…

Tabi ki bunun için seçim sonucunu beklemek gerek!

Kılıçdaroğlu eğer kazanırsa burada da her şey çok değişecek…

İnanın ki bizim yönetim bile bizim külliyeye filan ihtiyacımız yoktu demeye başlayacak!

Onun içindir…

Külliye inşaatı bugünden itibaren durdurulmalıdır!

Seçime şunun sırasında 2 ay kadar az bir süre kaldı…

Halkın sinirleriyle oynamanın da kimseye yararı yoktur!

Bu arada Türkiye’deki 14 Mayıs seçimleri ilk kez ülkemizde de fazlasıyla ilgi görmeye başladı…

Büyük çoğunluk CHP’li filan değil ama Erdoğan’ın gitmesi için Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini söylemeye başladı!

Ama bir kesim de var ki, Erdoğan’ın kaybetmemek için tüm hamlelerini gerçekleştirip bir kez daha kazanacağını düşünüyor…

Bize de çeşitli sorular yöneltiliyor, düşüncemiz soruluyor!

Deprem olmasaydı çok bir şey değişmezdi ancak deprem sonrası durumlar karışık, diye cevaplıyoruz…

Bizim asıl endişemiz ise seçimde alınacak olan sonuç değil, seçim sonrası Türkiye’yi ve tabi ki dolaylı olarak bizi neyin beklediğidir!

Ankara kulisleri…

Erdoğan adaylıktan çekilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olup olmayacağı gündemin tepesinde duruyor…

Bu konudaki kulisler sadece Ankara’da değil Lefkoşa’da da yapılmaya başlandı!

Ortak düşünce ise şu;

Erdoğan eğer kaybedeceğini anlarsa adaylıktan vazgeçebilir!

Aslında konu vazgeçme de değil…

Zira daha YSK Erdoğan’ın adaylığı konusunda henüz bir açıklama yapmadı!

Rivayet o ya, önümüzdeki süreçte yapılacak olan anketler Erdoğan uçun olumsuz sonuçlanırsa burada yine Erdoğan’ın talimatıyla YSK’nın devreye girip bir açıklama yapmasının sürpriz olmayacağı konuşuluyor…

YSK, Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı olmayacağını açıklayacak ve Erdoğan da yasalara saygısından dolayı adaylıktan geri adım atacak!

Tamamen komplo teorisi de diyebiliriz ama olmama ihtimali de çok düşük değil…

Siyasette dündür bugün bugündür teorisini unutmamak gerek!

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu daha önce yaptığı "İttifak içinde ittifak" söylemine açıklık getirdi.Karamollaoğlu Gelecek, DEVA ve Saadet Partisi'nin bir araya gelmesi durumunda 30-40 milletvekili çıkarabileceklerini söyledi.

Millet İttifakı liderlerinden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, üzerinde durduğu "ittifak içinde ittifak" önerisine ilişkin yeni bir açıklama yaptı.

Meclis seçimleri için söz konusu formülü masadaki liderlere de aktardığını belirten Karamollaoğlu, "Gelecek ve DEVA Partisi'yle Saadet Partisi arasında bir seçim ittifakının yapılmasını önemsiyorum. Bir ittifak içerisinde bir araya gelirsek 30-40 milletvekili çıkarabiliriz." ifadelerini kullandı.

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayını Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlemesinin ardından Karamollaoğlu ilk kez Nisan 2020'de ortaya koyduğu "ittifak içinde ittifak" formülünü yeniden gündeme getirdi.

Sözcü Medya Grubu açıklama ihtiyacı duymuş olmalı…

Dedi ki;

Yılmaz Özdil atılmadı kendi iradesiyle Sözcü Gazetesinden ayrıldı…

Ne büyük tesadüf değil mi?

Önce Sözcü TV kurucu üyeliğinden şimdi de gazete yazarlığından sözde kendi isteğiyle ayrıldı…

Buna sokaktaki çocuklar bile güler!

Türkiye’de medya patronları ile çalışanlar arasındaki bir takım pozisyonları bilmeyen yok…

İnsanları bıktırırlar, yazılarına sansür uygularlar gazeteci de bunlara daha fazla dayanamaz ve istifayı basar!

Aslında bu tam anlamıyla işten kovulmaktan başka bir şey değildir…

Adam biraz İyi Parti’ye yakınlık gösterdi diye resmen işinden edildi!

CHP’nin demokrasi anlayışı buysa vay halimize…

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikri ATAOĞLU, Kalkınma Bankası’nın son dönemde bazı işletmelere verdiği krediler konusunda çok ciddi ihbarlar yapılmaya başlandı. Yapılan suçlamalar partiniz içinden gelince çok daha fazla önem taşıyor. Konuyu gündeminize alıp eğer varsa bu işten nemalananları hiç gecikmeden görevlerinden almanız isteniyor…

Sayın Hasan TAÇOY, İskele bölge şubenizin bir kadın hakkında sosyal yardım alması uygun olmadığı konusundaki uyarısına rağmen söz konusu kişinin hala devletten maaş çekmesi tepki görmeye başladı. Bu arada ilgili kişinin yalnız yaşamadığı da ortaya çıkmış, haberiniz olsun istedik!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Yeşilköy’de bir öğretmen evinin boş olduğu halde ihtiyaçlı öğretmenlere niye kiralanmadığı konusunda şikayet mesajları gelmeye başladı. Bir çok öğretmen bölgede harabe evlerde oturmak zorunda kalıyor, gerekli talimatı vermeniz isteniyor…

Sayın Özdemir BEROVA, Girne Akçiçek Hastanesinde başhekimlik sınavının açılmaması için hükümet üzerinde baskı unsuru oluşturduğunuz yönünde mesajlarınız gelmeye başladı. Özellikle bazı hekim arkadaşlar konuyu çok yakında medya ile paylaşacaklarını ifade etmeye başladılar…

Sayın Uğur Alkan YEŞİL, 112 sorumlu hekimliği görevinden bazı nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda bırakıldığınız yönünde haberler gelmeye başladı. İddia o ki bazı çalışanlar fazla mesai konusunu abartınca buna tepki göstermişsiniz ve olanlar da olmuş…

Sayın Ünal ÜSTEL, çadırda eğitim konusu ülke genelinde infialle karşılandı. Geç olmadan bu hatalı karardan dönülmesi için talimat vermeniz konusunda yoğun mesajlarınız geliyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Alişan ŞAN, kredi kartı ile alışveriş yapanlar iade yapılması konusunda alınan kararın ne zaman başlayacağı yönünde haklı sorular gelmeye başladı. Devletin verdiği sözleri tutması hele de böyle bir süreçte fazlasıyla önem taşıyor olsa gerek değil mi?

Sayın Uğraş BERATLI, muhalif kesimin yaptığı bazı açıklamalara karşı verdiğiniz tepkiler anlaşılan o ki birilerinin gözüne fena halde takılmış olsa gerek ki üsluba daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor. Hele de hastalık konularında en iyisi hiç yorumda bulunmamak gerek!

Sayın Kasım KUNİ, henüz atamanız gerçekleşmese de medya ile ilişkiler ileriki günlerde sizin ve kurumunuz için çok daha önemli olacaktır. Şimdiden bu konuda bir hazırlık yapmanız ve onlarla dirsek temasında bulunmanız yararınıza olacaktır düşüncesindeyiz…

Sayın Erkut ŞAHALİ, bazı bakanlıklar konusunda sosyal medyada yaptığınız iddiaya dayalı suçlamalar bir vekil için çok da uygun değil. Araştırın, soruşturun sonra ne isterseniz yapın hatta bu konuda size biz de yardımcı olabiliriz…