Küçük bir esnaf…

Günlük cirosu 300-400 TL arasında!

Dükkanına müşteri arıyor, hesap üstüne hesap yapıyor…

Bankaya borcu epey fazla, dükkan kirasını aylardır ödeyememiş, uzun bir süredir de vergi borcunu ödeyemiyor!

Amacı dükkanını satıp önce borçlarını ödemek sonra da Londra’ya temelli gitmek orada çalışmak…

Genç birisi olsa benim de aklıma yatacak ama!

60’ayaklaşan yaşıyla insan Londra şartlarında nasıl çalışır, ekmeğini nasıl kazanır işte o epey tartışılır bir konu işte…

Bir cafede iki lise öğrencisi oturuyor, sohbete dalmışlar…

Birisi cebinden sigara çıkarıp yakıyor keyifle tüttürüyor!

Birinciden sonra ikinci, sonra üçüncüsü yakılıyor…

Arkadaşı soruyor ‘niye bu kadar çok içiyorsun’ diye!

“Bizim evde sigara içmeyen yoktur, alıştık bir kere” diye cevaplıyor…

O da diğerine soruyor, niçin sen içmiyorsun diye;

“Bizim evde sigara içen kimse yok, ben de onun için alışmadım galiba” diye cevaplıyor…

Sigara içen öğrencinin annesi ve babasının çocuklarına yaptığı kötülük geliyor ansızın aklıma…

Evet sigara özentidir ama bu özenti ana babadan gelince çok daha fazla düşündürücü oluyor işte!

Markette kasadaki sırada bekliyorum…

Önümdeki genç üniversite öğrencisi, bir ekmek iki paket de bisküvi almış tutarı 3.5 TL…

Kredi kartını uzatıyor kasiyere, kasiyer garip garip bakıyor genç öğrenciye!

Memnuniyetsizliğini de başını yana sallayarak gösteriyor…

Sonra ‘yetersiz limit’ diye sırıtarak gülüyor!

Aklınca dalga geçiyor kendisiyle…

Arkadan el kol hareketleriyle işaret ediyorum ‘ben öderim’ diye!

Genç bunu fark edip bana dönüyor, ‘yok abi olmaz öyle bir şey’ diye ağlamaklı gözlerle cevap veriyor…

Aldıklarını kasaya bırakıp hızla çıkıyor marketten!

İnsanın içinin eridiği an işte o an oluyor…

Bizim berberde tıraş olurken sırada bekleyen iki kişi sıra bekliyor, sohbet ederken…

Aldığı lüks aracın taksitlerini ödemekte artık güçlük çektiğini, belki de satmak zorunda kalacağını söylüyor bir tanesi…

3 sene önce almış aracı döviz borçlanarak!

İlk taksiti 960 TL’ymiş…

Geçen ay ödediği rakam ise bin 560 TL!

Oysa bankadaki görevli eğer TL ile ödeyecek olursa aylık taksitinin bin 50 TL olacağını söylemiş…

O da ‘yok döviz ödeyeyim’ diye tutturmuş!

Şimdi ise söylediği ‘vay eşek kafam vay”!

Uçakta hemen önümde oturan karı koca sohbet ediyor…

Belli ki ikisi de devlet memuru!

Kadın eşine ‘benim doktor raporunu sakın unutma!”

Eşi, ‘merak etme canım yarın sabah tamamdır’ diye yanıtlıyor…

Kadın ‘Pazartesi de içinde olacak tamam mı’ diye uyarıda bulunuyor!

“Merak etme canım o iş bende” diye cevaplıyor kocası…

Çünkü bizim ülkede kamu çalışanı olmak böyle ayrıcalıklı bir durum arz ediyor!

Cuma doktor raporlu, iki gün tatil, sonra Pazartesi de doktor raporu…

Yemeyen domuz meselesi!

“Özelleştirelim…”

“ …Bırakalım Belediyelerin azaltılmasını yada seçimler için birbirimizi yemeği  de  ihaleye çıkıp tümünü özelleştirelim.

Evet özelleştirelim.

İhale şartnamesini hazırlayıp,teklif alalım.

Öncelikle iplerin yinede Devletin elinde olduğu Vatandaşın hak ve menfaatlerini koruyacak bir anlaşma ile  yapılacakları ,teminatları ,fesih şartlarını koyup  ihale edelim.

Gerekirse vatandaşa da soralım.

Bakın diyelim durum bu .Bu batık Belediyeler bugünkü durumları ile hizmet vermeye devam ederse bir süre sonra sizde Yenierenköy’dekine benzer bir durum ile karşılaşacaksınız.Çöpleriniz yollarda kalacak, sularınız bir süre sonra akmayacak, meftalarınızı kaldırmak için adam arayacaksınız .Tabii durum çözülse bile Belediyenin biriken  borcunu ödemek için her birinizin Belediyeye ödediği vergilere ve hizmetlere zam gelecek .Belki çeşmeden akan su ve sağlık vs. faturasına 250 TL ödemek zorunda kalacaksın.Yada ne bileyim oturduğun evin emlak vergisi yıllık 3 bin TL olacak.

Ya bu  yada özelleştirirsek suyunuz şu kadar emlak verginiz şu kadar olacak.Yollarınızda çukur olmayacak kazılıp bırakılan kanallar için her bir vatandaşın dava açma ve tazminat hakkı olacak ,yol kenarına araçlar park yapamayacak, inşaat izinleriniz en geç 15 gün içinde sonuçlanacak,kaldırımlar işgal edilmeyecek  ,çöpleriniz her gün düzenli olarak alınacak ,çöp toplama kamyonlarından çöp suları asfalta akmayacak ,belediyeye ait yeşil alanlar korunacak ,mezbahada temiz ve hijyenik hayvan kesimleri veterinerler kontrolünde yapılacak .Su tahlilleri düzenli olarak halk ile paylaşılacak...

Hangisini istersiniz…”

(Hakan ORAN)

Sadece Merak İşte?

Neyi görüşeceklerse artık?

Uzun bir aradan sonra iki lider 16 Nisan’da bir kez daha bir araya geleceklermiş…

İki taraf ta epey temkinli!

Ama Güney’de durum çok daha farklı, ciddi bir isteksizlik var çünkü…

Anastasiadis diyor ki;

Gündemsiz ve basit bir görüşme olacak!

Belli ki üstünde büyük bir baskı var…

İyi de Kıbrıs sorunu artık bu kadar basitleştirilmişse neyi görüşecekler, neyi çözecekler?

Yönetim kurulları niçin atanmıyor?

4‘lü koalisyon hükümeti atamalarda epey zorlanıyor anlaşılan…

Devletin iki bankası atama yapamadığı için zorda!

Devletin iki üniversitesi de öyle…

Eski yönetimler durumu idare etmeye çalışıyor ama!

Daha nereye kadar…

Görevden alınacakları kesin olan insanların karar üretmeye hevesi mi olur?

Lefke’de neler oluyor?

Son yıllarda öğrenci patlamasıyla gündeme gelen güzel Lefke…

Belli ki öğrenci olayları, gruplaşmalar artık bu şirin ilçemizde tehlike sinyalleri vermeye başladı!

Burada artık güvenlik önlemlerini artırılması da kaçınılmaz olmuştur…

Hele de geceleri o kadar az polis memuru çalışıyor ki!

Yetkililer onları bir dinlesin deriz…

Festivaller güzel de…

Baharın gelişiyle birlikte adanın dört bir yerinde festivaller ve özel günler bir kez daha başladı…

Ama görüyoruz ki bu furyaya bir türlü düzen getirilemiyor!

Onun için iş devletin ilgili birimlerine düşüyor…

Artık bunu bir disipline sokun!

İnsanlar aynı gün birkaç festivale birden katılmak için helak oluyorlar…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, seçim kaybeden ve emekliliğine çok kısa bir süre kalan bir partilinizi bakanlığa müdür olarak atamanız sadece dışarıda değil sizin parti içinde de teki ile karşılanmaya başlandı. Ha keşke bu fırsatı genç ve gelecek vaat eden arkadaşlara verseydiniz daha isabetli olmaz mıydı?

Sayın Mustafa AKTUĞ, Lapta Bağımsız Belediye Başkan adaylığınız sadece bölgede değil çevre bölgelerde de epey ses getirdi. Hele de kökten UBP’li olmanız durumu daha ilginç hale getirmeye yetti de arttı bile, hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Tolga ATAKAN, daha önceden hazırlanan ama bir türlü uygulamaya geçirilmesen Bilişim Yasası’nın öncelikli listenize almanız talep ediliyor! Zira özellikle sosyal medyada işler rayından çıktı ve hukuk da buna çaresiz kalıyor!

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt’ta rakipler karşınıza aday çıkarmak için epey zorlanıyorlar çünkü halen o ismi bulamadılar! Yerel seçimler sizin için çok kolay geçeceğe benzese de son dakika sürprizlerini unutmamak gerek değil mi?

Sayın Fuat AZİMLİ, günlerdir cevabi yazınızı bekliyoruz ama bir türlü elimize ulaşmadı! Yapılan yanlışları da kabul edip onları da kamuoyuna açıklamak bir alternatif olabilir! Tabi ki özür dilemek şartıyla…

Sayın Erkan OKANDAN, Sanayi Odası’nın geçmiş dönemlerde dağıttığı sanayi arsalarının peşine düşmeyi hiç düşündünüz mü? Zira bir çoğu hava parası karşılığı satılmaya bile başlandı. Biraz kurcalayın deriz bakalım altından neler çıkacak?

Sayın Zorlu TÖRE, güneş çarpması nedeniyle hastanelik olduğunuza göre artık tempoyu biraz düşürmeye ne dersiniz? Zira gençlik biraz gerilerde kaldı değil mi/ Büyük geçmiş olsun diyoruz, aman biraz daha fazla dikkat…

Sayın Asım İDRİS, bundan böyle sadece devletin değil özel okulların da sıkı bir denetime başlanacağını memnuniyetle öğrendik. Artık buralarda da tam gün olması dışında çok fazla özellik kalmadığı yönünde şikayetler yapılıyor!

Sayın Fuat NAMSOY, tamam bölgede çok güçlü ve uzun zamandır yenilmezsiniz ama hiç görevden aldığınız hem de partili bir çalışanın karşınıza rakip çıkacağını düşünmüş müydünüz? Nerede hata yaptınız acaba?

Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele’de son yılların en başarılı etkinliğine imza attınız ve kültürlerin buluşması hemen tüm siyasetçilerin epey ilgisini çekti! Onlar biraz fazla konuşsa da en azından orda bir köy olduğunu hatırlatmayı başardınız tebrik ederiz…

Sayın Adnan ERASLAN, yani şu müdürlük meselesinde dertsiz başınıza dert açtınız. Ha keşke böyle bir atamaya yılların sendikacısı olarak hiç girmeseydiniz! Şimdi çekin bakalım kıyak emeklilik suçlamalarını, kendi düşen ağlamaz değil mi?

Sayın Hasan Ulaş ALTIOK, yarın DAÜ’de gerçekleştirilecek olan elektrik üretimi ve planlaması konulu panele çok sıkı hazırlandığınız ve şimdiye kadar hiç konuşulmayan konuları gündeme getireceğiniz söyleniyor. Hükümeti zorda bırakmazsınız değil mi?

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, Çiftçiler Birliği genel kurulunda başkanlık seçiminde biraz zorlanacağınız tahmin ediliyordu ama demek ki böyle düşünenler yanılmış olmalı! Tebrik eder başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Yüksel ÇELEBİ, son birkaç aydır Dikmen ve çevresini adeta şantiye alanına çevirdiğiniz gözleniyor. Bundan daha önemlisi borcu harcı olmayan bir belediye başkanı olmak da ayrı bir zevk değil mi? Tebrik ederiz…

Sayın Erkut ŞAHALİ, Güney ve Kuzey arasındaki et fiyatları arasında artık bir uçurum oluşunca vatandaş buradaki kasapları defterinden silmeye başladı! Şu ithal et konusunun gündeme gelmesinde fayda görüyoruz…