Siyasette en önemli unsur kanımca söyledikleriniz ile yaptıklarınızın örtüşmesi.

Birde ahlaklı olmanız tabii.

Bu ikisi ne kadar fazla olursa size olan güvende o ölçüde artar.

Özellikle Ahlâk, siyasetin temel yapı taşlarından biri. Siyasetin ahlâkı içine almadan işlemesi ya da siyasette siyasî alanın dışına çıkarılması, siyaseti

de ahlâksız bir hale büründürmektedir.

Çünkü Ahlâkî temelden yoksun, ahlâkî değer yargılarının süzgecinden geçmeyen bir siyaset, küresel skandallar dizisinde, rüşvet, hırsızlık ve

yolsuzluk uygulamalarındaki çarpıcı artış hızıyla karşılık bulmakta, devletin her üç erkinde (yasama, yürütme, yargı) de ortaya çıkan bu çürüme ve

bozulma tüm iş ve meslek alanlarına yayılarak, toplumun demokratik temsile olan güven duygusunu zedelemektedir.

Günümüzde; ilkeli olmak, itici olmak anlamına geliyor farkındayım.

İlkeli olmak, anlaşılamamak ve anlaşamamak anlamına da geliyor, onun da farkındayım.

Fakat sorun şu ki, ilkeli olmak, titiz olmak ahlakın üzerine bina edildiği tek alandır.

Şahsiyet dediğimiz şey ilkeler manzumesidir. Şuurlu şahıs yapacaklarının ve asla yapmayacaklarının farkında olan şahıstır.

Kudret Özersay siyasete adım attığı günlerde bazıları mahalleye bazıları mahkemeye demişti.

Açıkçası bu sözünü yerine getirmek için sınırlı bir iki denemede yaptı.

Önce Aytaç Çaluda sonra Hüseyin Özgürgün ve Ünal üstelin siyasi yaşamlarına ipotek koydu.

Fakat bunlar iktidar olmak için yeterli değildi.

Yapılması gereken başka şeylerde vardı.

Mesela merdivenin basamaklarının tek tek tırmanılması gibi.

Kişisel istikbal yerine önce toplumun istikbalinin düşünülmesi gibi.

Kudret Hoca bunları yapmadı.Yada siyasetin insanı ele geçiren o kötü tarafı kibir kendisine bunu yaptırmadı.

Etrafınızdakilerin alkışlarına ve tezahüratlarına inandı.

Tamamıyle histeri bir istek haline gelen Cumhurbaşkanlığı saplantısından kurtulmadı.

Ve buda sonun başlangıcı oldu .Bu ülkenin aydınlık yüzü olmaya aday bir şahıs ve bir parti hayal kırıklığı yarattı kendilerine olan güvenide bitirdi.

Siyasette bazı hataların yapılması muhtemeldir fakat “Temiz siyaset” dediğimiz şey kafamızda netleşmediği müddetçe siyasi kirlilik her alanı ele

geçirmeye devam edecektir.

HP ve Kudret Özersay tek başına iktidar olma şansını yakalayamasada girdiği koalisyonlarda partisinin başında kalarak zamanının örgütlenmeye

,partisini büyütmeye ve devlet dairelerine müdür ,müsteşar, özel kalem için atadıklarının performansını sorgulamaya ayırsaydı bugün 5 sene

sonrasının en şanslı Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilecekti.

Tekrar toparlanırmı bilinmez ama şimdilik ne yazık bu şansı kaybetti.

Keşanlı Ali destanında yanlış anlama yüzünden etrafındakilerin pohpohlamasıyla kendisinin kahraman olduğu yalanına inanan ve yaklaşan

muhtarlık seçimlerinde aday olmaya bile karar veren gecekondu mahallesi Sineklidağ’ın kişilerinden Keşanlı Ali gibilerinin ne yazık ki siyaset

sahnesinde yeri yok.