Yazı seçimden öncesine ait ama araya başka gündemler girince kaldı.

Hataları ve sevapları ile HP bu ülke siyaseti için önemli olduğuna inandığım bir parti.

Yapılan iyi işler için kendilerini alkışlarken yanlışlarıda paylaşmak bir vatandaş olarak görevimiz.

Seçim muhasebelerini yaptıklarını açıkladılar.

Bunuda notalarının arasına alsınlar derim.Çünkü burada yapılan şikayet yaşanan büyük oy kaybının nedenlerinden biri gibi..

‘’Hükümet etmek sadece meclise gidip yasa geçirmekten ibaret değildir.

Hükümet etmek ayni zamanda vatandaşın bu yasalara ne ölçüde uyduğunu ama ondanda daha önemlisi devletin kurumlarında vatandaşa hizmet edenlerin bu yasalara uyup uymadığını kontrol etmekten, uymayanlar hakkında gereken önlemi almaktan geçer.

Ve tabii Hükümette Bakan olarak görev yapanlar yada parti başkanları kendi yaptıkları işler kadar idarede vatandaşa hizmet etmek için görevlendirdikleri partililerinin yaptıkları işlerdende en başta sorumlu olanlardır.

Anayasa ;

Yani Devletin keyfiliğini önlemek için yapılan yasanın 76. maddesinde Dilekçe hakkı şu şekilde tanımlanmıştır;

Herkes, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkınde tek başına veya topluca, yetkili makamlara yazı ile başvurma ve bunların süratle incelenmesi ve karara bağlanması hakkına sahiptir.Ve ekliyor Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nın76’ncı maddesine göre, vatandaşın müracaatı süratle incelenerek, otuz gün içerisinde kendisine gerekçeli bilgi verilmesi gerekmektedir.

Kim? İdare.

Kim?Hükümet edenler.Dilekçenin yazıldığı makam.

Ayrıca;

27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın özel kişilerin idareye yaptıkları istemleri düzenleyen 15’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre İdare, istemle ilgili kararını, en geç otuz gün içinde, gerekçeli olarak, başvuran kişiye veya kişilere yazılı olarak bildirir diyor.

Kime diyor. İdareye

Yani Devleti yönetene, Hükümet edene .

İlgili Bakanlığa ,

Bakan, Müsteşara, Özel Kaleme

Sayın Ombudsmanında bu konuda dünya kadar görüşü mevcut.Bununla ilgili her raporunda;

………………….…. mezkûr şahsın dilekçesine cevap vermemeleri KKTC Anayasasının ve İyi İdare Yasasının ilgili hükümlerine aykırıdır diyor…

Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarının büyük önem taşıdığını vurguluyor

İçişleri ve Çalışma Bakanlığına yazmış olduğumuz dilekçelerden Çalışma Bakanın geri dönüşü kısa sürede oldu.Sayın Sucuğlunu kutlarım.Belli ki bu konuda hassas.

Ammavelakin İçişleri Bakanına yazmış olduğumuz dilekçeye cevap gelmedi.

Belki çok yoğundurlar diyerek bekledik.Yenidirler.İş yapmak isterler diyerek daha çok bekledik.

Ardından 1 sene sonra tekrar ayni dilekçeyi gönderdik.Onada cevap gelmedi.

Acaba çok zor bir şeymi istedim diye araştırıken baktım ki İçişleri Bakanının bu konudaki dosyası oldukça kabarık.Ombudsman raporlarınada yansımış.

Oldum olası hiyerarşiye uyarım.Her iş için illede en baştakini rahatsız etmemek gerektiğine inanırım.

Bunun içinde maaş alan ve vatandaşa hizmet etmek için görevlendirilmiş ilgili Bakanlıktaki bürokrat arkadaşlara ,özel kaleme ,vekillere ulaşmamda sorunu çözmedi.

‘’Arayacağım’’ .’’İlgili arkadaşa aktardım’’ .’’O seni arayacak’’tan öteye gidemediler.

Biri diğerine konuyu pasladı.

Bir işteki başarınız haliyle diğer işlenizin de nasıl olacağının göstergesi niteliğindedir.

Bir ekip olarak çalışıyorsanız haliyle ekip içinde ayni şey geçerlidir.Ve ekibin her bir üyesini ilgilendirir.

HP bir parti için olmazsa olmaz olan örgütlenmedeki başarısızlığını ne yazık kamu kadrolarında taşıdı.

Anayasadan ve yasalardan kaynaklanan bir hakka dayanarak vatandaşın bir dilekçesine bile cevap vermeyenlerin, kişilerin yada bir ekibin Hükümet etmesi yada Devleti idare etmesi düşünülemez.

Ombudsmanında dediği gibi demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uymadığı ve bilgi edinme hakkımı kullanmamı engellediği ayrıca idarede görev verdiği kişi ekmeğimi kazanmamı engellediği için kusura bakmasın ama Kudret Hoca bu seçimde bizden oy alamayacak.’’

Bu bir vatandaşın serzenişiydi….Üstelikte HP senpatizanı bir vatandaşın….

Siyasetin kibrine kapılmak ,toplumun ikazlarını göz ardı etmek ,daha iyi örgütlenip tabana yayılamamak kadar kamuda vatandaşa hizmet sunmakta yetersiz kalmakta belli ki bu sonucu hazırladı.

Bunları yazdığım için bazı HP’ li arakadaşlar ve belki Kudret Hocada kızıp gücenecek olsada ;

Siyasetçinin Şeyh Edebali'nin, "Ey oğul" diye başlayan nasihatleri sık sık okuması gerekiyor.

" Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana... Suçlamak bize; katlanmak sana... Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... "