Sendika, KKTC’yi kurmakla övünen kesimin KKTC’nin çöktüğünün ve vatandaşın altında kaldığının farkında olmadığını savundu. KTÖS bu sabah saat 10.00’da Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı ve hükümeti “filmlerdeki gibi maske takıp soygun yapmakla” eleştirdi. KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, ekonomik sıkıntıların, kaynakların verimli kullanılmasını gerektirdiğine işaret ederek, bunun yapılmayıp israfa devam edildiğini ve siyasilerin tek gündeminin seçimler olduğunu savundu. Koronavirüs pandemisi döneminde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın gerekli tavrı ve açılımı yapamaması nedeniyle tüm öğrencilerin eşit eğitim hakkından faydalanamadığını dile getiren Elcil, aynı zamanda Bakanlığın 1 Eylül’de başlatılması düşünülen yeni eğitim dönemiyle ilgili hiçbir hazırlığı olmadığını iddia etti. Elcil, gelecek nesillere varlıklı, sağlıklı ve insan haklarına saygılı bir ülke bırakılmasını istediklerini de dile getirdi. TEL KTÖS Başkanı Emel Tel de koronavirüs salgını bahane edilerek çalışanlardan ve emeklilerden özveri istenirken, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın asli görevi olan eğitimi kullanarak partizanlığa, adam kayırmaya ve görevi kötüye kullanmaya devam ettiğini savundu. Tel, Sendika tarafından hazırlanan ve Bakanlığa yönelik eleştirileri içeren 11 maddelik açıklamayı basınla paylaştı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Eğitim Bakanlığı’nda münhal olan mevkiler açılmayarak okullarda görevli öğretmen ve yöneticiler siyasi kararla bakanlıkta görevlendirilmekte, yerlerine ise geçici öğretmen alınarak devlet zarara uğratılmaktadır. Kadro olmayan yerlere partizanca öğretmen ataması yapılarak, hapis yatan veya mahkemede davası devam eden yandaş öğretmenler memnun edilmektedir. İstismar olayı ile ilgili davası bulunan erkek öğretmenle ilgili o dönemin Denetleme Değerlendirme Kurulu Başkanı’nın emareleri kararttığına dair mahkemenin elde ettiği bulgu göz ardı edilerek dosya kapatılmış, öğretmenlik mesleği istismarına zemin yaratılmıştır. Okullarda Denetleme Değerlendirme Yönlendirme Kurulu’nun başlatmış olduğu soruşturma dosyaları sonuçlandırılmayarak, öğretmenler suçlu ilan edilmişlerdir. Seçim yasaklarının başladığı son gün seçimde oy almaya dönük olarak UBP-HP Hükümeti 88 kişiyi partizanca istihdam edip, Eğitim Bakanlığı’nda da görev dağılımına gitmiştir. Hademe adı altında onlarca geçici işçi istihdam yapılıp, bu kişiler Eğitim Bakanlığı’nda ve okullarda sekreter olarak görevlendirilmektedirler. Geçici işçi olarak hademe görevi için alınanlar Eğitim Bakanlığı’nda sekreter olarak görevlendirilmiş, onların yerine de hizmet alımı çerçevesinde özel şirketlerden temizlik hizmeti alınıp, devlet zarara uğratılmıştır. Öğrenci sayısı az olan okullara partizanca okul sekreteri görevlendirilmekte ve haftalık 40 saat çalışma yerine 25 saat çalışmalarına göz yumarak devlet zarara uğratılmaktadır. Hademe ihtiyacı olmasına rağmen, geçici işçi adı altında okul sekreteri istihdamı devam etmektedir. Virüs salgını döneminde öğrencilerin ders kayıplarını önlemek için uğraş veren sendikamızı polise şikâyet eden Eğitim Bakanlığı, eğitim kayıplarını gidermek için gerekli tedbirleri almayarak tüm öğrencilere ulaşamamış bu konuda özel dershanelerin güdümüne girmiştir. Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu sokağa çıkma yasağını hiçe sayan Eğitim Bakanlığı hiçbir tedbir almadan, okul yöneticilerini okulları açmaya zorlamış, bu yasadışı uygulamaya karşı çıkan okul yöneticilerine de astronomik maaş kesintisine gitmiştir. Yapılan istişare toplantılarında alınan ortak kararlara saygı duyulmamış, mezuniyet törenleri salgın hastalık riski olmasından dolayı yasaklanmış, ardından ise hiçbir gerekçe gösterilmeden okul yöneticilerinin tören yapması için genelge yayınlamıştır.” SAYIŞTAYA VE KAMU HİZMETİ KOMİSYONU’NA ÇAĞRI… KTÖS Başkanı Emel Tel, kriz dönemlerinde elde olanın tasarruflu bir şekilde kullanılması esas olmasına rağmen partizanlık, adam kayırma adına görevin kötüye kullanılmasını şiddetle reddettiklerini ve Sayıştay’la Kamu Hizmeti Komisyonu’nu göreve davet ettiklerini belirtti. Haber: Raif Uzkan - Fotoğraf: Erol Uysal