Devlet Planlama Örgütü’nün açıkladığı hayat pahalılığı rakamlarına dayanarak verilecek artışla çalışanların ve asgari ücretlilerin gözünün boyanmaya çalışıldığını iddia eden Ecil, “Hepimiz biliyoruz ki hayat pahalılığı ile ilgili ortaya konan oranlar alım gücünü gerçek anlamda yükseltmeyecektir” ifadelerini kullandı. Elcil yaptığı yazılı açıklamada, son üç yılda maaş ve ücretlerin döviz karşısında ortalama yüzde 60 değer kaybettiğini, alım gücünün döviz karşısında yüzde 50 gerilediğini belirtti. Elcil, döviz borçlularının ödeme yükümlülüklerinin dolar bazında son bir yılda yüzde 70 yükseldiğini kaydetti. Şener Elcil, Türkiye’nin faiz artırımına gitmesinden dolayı KKTC’deki mevduatların kaçışını engellemeye yönelik faizlerin artırılmasının, borcu olanları çok zor bir duruma soktuğunu savundu. Elcil, dövizdeki dalgalanmalardan dolayı başta Başbakan Tufan Erhürman olmak üzere tüm hükümet yetkililerinin “borçlanmayı Türk Lirası cinsinden yapın” diye açıklamalar yaparak insanları yanlış yönlendirdiğini ve yaşanan sorunun büyümesine neden olduklarını ileri sürdü. KTÖS’ÜN ÖNERİLERİ… Elcil açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bu çerçevede sorunun çözümünün dörtlü koalisyonun ve Merkez Bankası’nın elinde olduğunu ortaya koyarken, Türk Lirası kullanmanın yarattığı ‘faiz vergisine’ el atılmasını tekrardan talep ederiz. Bunun için; derhal faiz farkı fonu oluşturun. TL mevduat faizlerinden alınan stopaj sıfıra indirilmeli ve dövizden alınan stopaj oluşturulacak olan faiz farkı fonuna yatırılarak borç faizlerinin düşmesi sağlanmalıdır. Merkez Bankası üzerinden yapılan işlemlerden kâr yapmamalı, bugüne kadar oluşan 2018 yılı kârını faiz ve döviz mağdurlarını rahatlatmak üzere oluşturulacak fona aktararak bu fondan uygun faizli kooperatiflere ve bankalara fonlama yapılmalıdır. Şube bankaları başta olmak üzere bazı bankaların topladıkları mevduatların %60’ını yurt içinde tutmaları ve yurtiçinde plase etmeleri için yeniden yasal düzenlemeler getirilmelidir. Kalkınma Bankası’nın eşe dosta partiliye geriye dönüşsüz olarak dağıttığı ve bankaların yıllık almak zorunda oldukları tahvil karşılığı kullanılarak, faiz mağdurlarının mağduriyeti giderilmelidir. Batırılan bankaların sahiplerinin hortumladığı ve devlet tarafından ödenen paralar tahsil edilerek Faiz Farkı Fonu’na aktarılmalıdır. Özel bankalara uygulanan munzam karşılık ve geriye ödenmeyen kredilerin tahsil edilmesi konularındaki esneklik kooperatiflere de sağlanmaktadır. KKTC Merkez Bankası nezdinde bulunun Tasarruf Mevduat fonu kaynakları faiz mağdurlarının mağduriyetinde kullanılmadır. Kooperatifler mukayyitliği kontrolündeki Kooperatif Mevduat Fonu kaynaklarının yine kooperatif üyelerinin faiz mağduriyetlerinin giderilmesinde kullanılmalıdır. Finans şirketlerini yasa ile denetim altına almalı ve oradan gelecek kaynak faiz farkı fonuna aktarılmalıdır. Saygılarımızla…”