Sendika, “Sanata, sanatçıya, dile, dine, kültüre, eğitime, demokratik değerlere, özgürlüklere taşlarla saldıran, kitapları yasaklayan, tiyatro oyunlarını sansürleyerek Kıbrıslı Türkleri baskılara karşı durmaktan engellemeye çalışanların halkı susturamayacağını” kaydederek buna izin vermeyeceğini vurguladı. “TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ DOZU ARTIRILDI” KTOEÖS Başkan Selma Eylem, tiyatro sanatçısı Yaşar Ersoy’un Devlet Tiyatroları için yazdığı ancak sahnelenmeye uygun bulunmayan “Yangın Yerinde Kabare” oyunu konusunda yaptığı yazılı açıklamada, oyunun yasaklanmasının ülkede “demokratik değerlerin ortadan kaldırılması, kültürel kimliğe yönelik asimilasyon, baskı, susturma, sindirme politikalarıyla toplum mühendisliği dozunun artırılması” anlamına geldiği görüşünü belirtti. Bunun asla kabul edilemeyeceğini vurgulayan Eylem, bireylerin özgürlük ve sorumluluk bilincinin sanatla geliştiğini, biat eden, sorgulamayan, özgür olmayan toplumların kolaylıkla yönetilip hedeflenen şekle sokulabildiğini kaydetti. Selma Eylem, “ülkede liyakat yerine siyaseten atamalar ile kurumlarda elçilikten görevlendirilen memurların Kıbrıslı Türkleri şekle sokmak için işbirliği içinde çalıştığını” iddia etti. Eylem, tiyatroda yaşananların, oluşturulmaya çalışılan yapının topluma ve çocuklara her türlü yöntemle ve aracı kurumlarla ya da direkt olarak hedeflenen insan modelinin pedagojik yüklemesi örneklerinden biri olduğunu savundu. KTOEÖS Başkanı Selma Eylem,“Buna böyle bakılması gerekirken hala laf ebeliği yapan, işbirlikçiliğe hizmet eden ve olayların kendisini değil biçim ve içeriğini, nüanslarını tartışan anlayışlar bu politikaların değirmenine su taşımaktadır. Bu böyle bilinmelidir” ifadelerini kullandı. “Sanat özgürlüktür, sanatçı özgürdür” diyen Eylem, açıklamasında şu görüşlere de yer verdi: “Sanatımıza, sanatçımıza, dilimize, dinimize, kültürümüze, eğitimimize, demokratik değerlerimize, özgürlüklerimize taşlarla saldıran, kitapları yasaklayan, tiyatro oyunlarımızı sansürleyerek biz Kıbrıslı Türkleri baskılara karşı durmaktan engellemeye çalışanlar bilmelidir ki; bizi susturamayacaksınız, zincire vuramayacaksınız, dönüştürmeyi, yok etmeyi başaramayacaksınız, izin vermeyeceğiz!”