Eyleme, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) da destek verdi. EYLEM Eylemde ilk sözü alan KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, “TC’den öğretmen dayatmasını” protesto etmek için bugünkü eylemi düzenlediklerini belirterek, eylemi atama bekleyen öğretmenlerle gerçekleştirdiklerini söyledi. Eylem, TC’den dayatma ile öğretmen getirilmesinin çalışma hakkına, anayasaya ve toplumda yetişen öğretmenlere ihanet olduğu görüşünü dile getirdi. TEL KTÖS Başkanı Emel Tel de, TC’den öğretmen dayatmasına karşı sürekli uyarılarda bulunduklarını, ancak bu uyarılarının dikkate alınmadığını belirterek, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı. “Hiçbir planlama yapılmadan, ihtiyaçlar belirlenmeden TC ile imzalanan protokoller kapsamında öğretmen getirildiğini” söyleyen Tel, “bu kadar işsiz öğretmen varken, TC’den öğretmen getirilmesini kabul etmiyoruz” dedi. Tel, protokollerin iptalini isteyerek, iş bekleyen gençler için mücadeleyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından KTOEÖS Başkanı Selma Eylem basın bildirisini okudu. BASIN BİLDİRİSİ Bildiride, Anayasaya göre; “Ekonomik ve Sosyal Hayatın Düzeni, Çalışma Hakkı ve Ödevi, Gençliğin Korunması, Kamu Hizmeti ile İlgili Asıl ve Sürekli Görevlerin Yürütülmesi” maddelerine dikkat çekildi. “Kendi ülkemizde insanlarımızın altında imzası olan Toplum Sözleşmesi, yani Anayasamıza göre bu ülkeyi yönetme görevini geçici bir süre için yapanlar, devleti ele geçirip istediğini yapabileceğini sanmaktadır” ifadelerine yer verilen bildiride, binlerce çocuğun eğitim hakkının çalınarak okul açılmadığı, okullarda kadro eksikliği yüzünden dersler, görevlerin yapılamadığı, yüz binlerce lira ödeyerek eğitimini tamamlayan gençlerin atılmış durumda olduğu savunuldu. Ülkede halen açılma izni verilmeye devam edilen, sayısı bilinmeyen üniversitelerden, İngiltere, ABD ve dünyanın her yerindeki üniversitelerden mezun olan binlerce gencin mezun oldukları bu okulların hiçe sayıldığı vurgulanan bildiride, “binlerce işsiz, atanmayı bekleyen öğretmen adayı varken başka bir ülkeden öğretmen getirip istihdam etmek -amacı ne isterse olsun- gençlerimizi harcamak demektir. Anayasal, yasal suç işlemenin yanında, ihanettir” denildi. Bildiride şu ifadelere yer verildi: “Hele kadroların bilinçli olarak boşaltılması ve bu kadrolara ajanlık yapması bile öngörülen dost, kardeş TC’li gençlerin işsiz gençlere rağmen atanması düşmanlığa, ötekileştirmeye prim verilmesi demektir. Kültürünü, benliğini, dilini, dinini yıllarca mücadele ederek korumuş Kıbrıs Türk toplumu ve gençlerini bu duruma sokan, göç yollarına iten, işsiz bırakan böyle bir hükümet anlayışı kabul edilemezdir. Kendi avantaları, maaşlarıyla koltuklarına yapışan bu bakanlara, omurgasız yönetime ve bu toplumun ve her kurumunun varlığını hedef alan dayatmalara boyun eğmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bu ülkeden göç etmeyecektir. Direnerek kazanacağız, bu sese kulak verilene kadar peşini bırakmayacağız.”