Bengihan yaptığı yazılı açıklamada, çok basit önlemlerle birçoğunun önlenebileceği işçi ölümlerine “kaza” demenin mümkün olmadığını, işverenlerin İş Sağlığı ve İşçi Güvenliği kurallarını hiçe sayarak çalıştırdığı ve yüksek kâr hırsı ile ucuz emek olarak görülen işçilerin ölümünün “cinayet” olduğunu savundu. İstatistikler işçi sağlığı ve iş güvenliğine gereken önemin verilmediğini gösterdiğini, yasa, yönetmelik ve uygulamalarda yetersiz kalındığını ve gerek işveren kesimi gerekse kamu idaresi konumundaki devletin, konuya gereken özeni göstermediğini savunan Bengihan, özellikle ilgili denetimleri yapmakla yükümlü Çalışma Bakanlığı’nın personel eksikliği gerekçesiyle bu konuda etkin bir denetim sistemi oluşturamadığını belirtti. Bengihan açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Neo liberal politikaların dayattığı sendikasız, güvencesiz, kuralsız ve uzun çalışma süreleri iş cinayetlerinin asıl ve temel nedenleridir. Sömürünün ve iş cinayetlerinin önlenmesi ancak özel sektör çalışanlarının sendikal örgütlülüğünün önündeki engellerin kaldırılması ile mümkün olabilir. Kamu Reformunun yoğun olarak tartışıldığı bu günlerde insan hayatını doğrudan ilgilendiren iş sağlığı ve işçi güvenliği konusunda Çalışma Bakanlığının gerek personel gerekse teknik donanım ve altyapı açısından yeterli düzeye çıkarılması büyük önem arz etmektedir.”