Ülke idare etmek her babayiğitin harcı değil.

Ve hepinize çok öfkeliyiz.

Bu halkın tümü size sinirli, öfkeli.

İdare edemiyorsunuz diye düşünüyor bu halk.

Perspektifiniz yok diye düşünüyor.

“Ben bilirim” diyen egonuzun kurbanısınız diye düşünüyor.

Sabah, akşam olağanüstü Bakanlar Kurulu yapıyorsunuz.

5 dakikada 1 yeni önlemler diyorsunuz.

Alınan her bir önlem, ötekinin tersi.

Kamu işyerleri kapatılıyor.

Özel işyerleri kapatılıyor.

Memur evinde, maaşı aysonu cebinde.

Nerede özel sektöre yönelik tedbriniz?

*****

Nerede geniş açılı önlemleriniz?

Nerede Sayın Başbakan?

Nerede Sayın kudretli Başbakan Yardımcısı?

Siz Cumhurbaşkanı ile oyun oynuyorsunuz.

Ha, tabi Cumhurbaşkanı da başka havada.

Kendinde hala “ben senin babanı döverim” derdinde.

Kendince hükümeti zora sokma derdinde.

Bu kadar kolay mı bu işler?

Ensede yumurta meselesi mi bu işler?

Özel sektör işyeri kapanacak.

Ya işten durdurmalar olursa!

İşten duran asgari ücretlinin kredi borcu varsa!

Evine yemek nasıl gidecek?

Kredi borcu nasıl ödenecek?

Bunlar hiç aklınıza gelmiş mi?

*****

İşveren ne yapacak peki?

Satamadığı mal olmazsa iş dönecek mi?

Çalışanını izinli sayıp ödeme yapabilecek mi?

Yapamazsa ne olacak?

Tamam, anladık bu süreç yeni bir süreç.

Sizin için, bizim için değil, dünya için yeni.

Ama bir zahmet açınızı geniş tutunuz.

Bir zahmet bilenlere danışıp karar alınız.

Bir zahmet, herşeyi bilirim havasından uzaklaşınız.

Tamam tedbir alınız.

Ama aklı ve izan yolunda tedbirler.

Önü, arkası düşünülmüş tedbirler.

Bugünü de yarını da düşünen tebdirler .

Allah yardım etsin bugünleri atlatalım.

Ama yarın da varolacağız.

Oysa siz yarın dünyanın sonu gibi davranıyorsunuz.

*****

Bu noktada herkes şapkasını önüne alsın.

Ve ciddi ciddi samimi olsun.

Öyle artistlik samimiyeti değil.

Halkının hatırı için 40 yılda bir samimi olsun.

Ve herkes halk yararı vicdanını öne çıkarsın.

Hep birlikte olma ihtiyacı var.

Alınacak her tedbir, hepimizi bağlaycak.

Alınmayacak her önlem hepimizi vuracak.

Bu yüzden zaman siyasi oyun zamanı değil.

Hem bu Kıbrıslı var ya bu Kıbrıslı.

Birileri onu üzerse, sanmayın unutur.

Yarın sıra ona geldiğinde, kendini üzenleri hiç unutmaz.

Tefe koyar çalar, düşürebileceği en dip noktaya düşürür.

Hani uyarayım dedim, yol daha yakınken.