Bir yakınımız var…

Devlet çalışanı, sürekli ek mesaisi olan bir dairede çalışıyor!

Son günlerde fazla marazlı…

Hükümet ek mesailere tırpan vurunca hesabı kitabı karıştırdı!

Çünkü onun için ek mesai demek ev taksiti demekti…

Çünkü aldığı maaşı ev giderlerine ek mesaiden aldıklarını da ev taksitine yatırıyordu!

Buna iki türlü bakabiliriz;

Birincisi bu arkadaşı muhakkak ki çok zor günler bekliyor çünkü taksitlerini ödemekte büyük güçlük çekecek…

İkincisi de devlette çalışıp da sürekli ek mesai alanlar belki hayatlarını buna göre ayarlamışlardır ama ya hiç alamayanlar?

Ya da bir devlet bir yılda çalışana 120 Milyon TL gibi büyük bir rakamı ek mesai ücretlerine ödüyorsa eğer, bunu yapmayıp devlete daha fazla istihdam yapsa kötü mü olurdu yani?

Dikkat ettiniz mi?

Bu ülkede elektriğe çok ciddi zam yapıldı…

Akaryakıt zammı zaten otomatiğe bağlı, depoları artık ful kimse yapamıyor!

Bununla birlikte son günlerde yaşanan dövizdeki yükseliş aile bütçelerini allak bullak etti…

Ama sendikalar bunun için ya hiçbir eylem yapmadı, ya da cılız açıklamalar yaparak dostlar alışverişte görsünler dedi!

Ama iş ek mesailere gelince ortalık ansızın karıştı…

Ek mesai yapmama kararı aldılar!

Hatta gümrükler kontrolsüz bırakıldı…

Ne büyük bir olaymış değil mi şu ek mesai meselesi!

Çünkü bu bir rant meselesidir…

Cebe aylıktan öte ciddi paralar girer!

Ama adamlar devlette çalışıp da ek mesai alanlar, görevlerine yeteri ilgiyi göstermezken, kendi yaptıkları işlerde gece yarılarına kadar çalışırlar, helak olurlar…

Ne büyük çelişki değil mi ama!

Ortada bir gerçek daha var…

Hükümet bu krizi doğru yönetememiştir!

Kriz artık kaosa dönmüştür…

Alınan hiçbir karar hiçbir kesimi memnun etmemektedir!

Alınacak olan kiralarda sabitlenen kur meselesi de bunun bir parçasıdır…

Evini kiraya veren birisi kiracısını sabitlenmiş kurdan işlem yaparken, bankaya olan döviz borcu karşısında apışıp kalmıştır!

Hatta bazı uyanıklar da evlerini kiraladıkları insanlarla hemen irtibata geçip kiraların TL cinsine çevirdiklerini iletmişlerdir, hem de şimdi çarşıda uygulanan döviz kurlarıyla…

Bunu yapanlar artık stopajları da daha az ödeyecektir ama ya kiracıların durumu!

Bu bir kaos değil de nedir Allah aşkına…

Hükümetin aldığı her kararı böyle bir hassas dönemde hep desteklemek istiyoruz ama olmuyor işte…

Çünkü artık hükümet de çaresizlikler nedeniyle pusulayı kaybetmiştir!

Düşünsenize bir lütfen;

4’lü hükümet ek mesailer konusunda bir paket hazırlıyor…

Ortaklardan biri yurt dışına gidince, üçü toplanıp alınan kararı değiştiriyor!

Bu ne demektir biliyor musunuz?

Bu ülkede çok yakında sadece ekonomik kriz değil hükümet krizi de yaşanmaya başlayacaktır…

Yani, hükümet, sendikalar ve sivil toplum, hatta vatandaş birleşmiş ve seferberlik yapacaklarına bunu değil de krizi körükleme yolunu seçmiştir!

Sonunda kimsenin kazanamayacağı bir süreçtir bu…

Hakkımızda hayırlısı!

Bu arada eşime özellikle bir teşekkür;

10 yıl borçlanıp aldığı dairesinde oturan ve TL üzerinden sözleşme yaptığı kiracısına bu ay sonu biten sözleşme nedeniyle kira artırımı yapmama kararı aldığı için…

(NOT: Tüm okurlarımızın mübarek Kurban Bayramını kutlar esenlikler dileriz. Bayram tatili nedeniyle yazılarımıza 4 gün ara veriyoruz. Cumartesi günü buluşmak üzere sağlıcakla kalın.L.Ö.)

Israrla ‘zehirlenme’ diyorlar!

Tamam belli bir kesim Çanakkale kamplarına sıkı muhalefet yapıyor ama…

Bu da yalan yanlış bilgiyle olmaz!

Son olarak Çanakkale’de bulunun kafilede 30 çocuğumuzun zehirlendiği haberi kasıtlı olarak yayılmak istendi, Milli Eğitim Bakanlığı da buna alet edildi…

Bakanlık ilginç bir şekilde bu haberleri doğruladı, ayıp etti!

Çanakkale’de zehirlenme olayı filan yok, bizzat orada bulunan Kıbrıslı Türk öğretmenler söylüyor bunu…

Birkaç çocuk dışarıda yedikleri ürünlerden dolayı midelerini bozdu, ama ilgililer hassasiyet gösterip kafilede bulunan tüm çocuklar üzerinde tahlil yaptı ve zehirlenme teşhisi de konulmadı!

Eğer bu tür yayınlar Çanakkale ruhunu karalamak için yapılıyor ve devlet de buna alet oluyorsa gerçekten çok yazık…

Sadece Merak İşte?

Öğretmen sınavları niye gecikti?

Oysa geçen yıl ve önceki yıllarda doğru tarihlerde yapılmış ve öğretmen açığı bir nebze önlenmişti…

Şimdi bakanlık garip bir karar alarak öğretmenlik sınavlarını okullar açıldıktan sonda yapma kararı aldı!

Bunun nedenini de açıklamadı…

Bu da demektir ki bu sene eğitim yılı yine sıkıntılı başlayacak!

6.5 ton kaçak et ne oldu?

Bize gelen ihbarlar nedeniyle ısrarla gündemde tutmaya devam edeceğiz…

İki ay önce KKTC’ye geçirilen 6.5 ton kaçak etin akıbeti ne oldu diye…

Zira iddialara göre bu etlerin büyü bir bölümü getiren işletmeye 5 bin Euro karşılığında verilmiş!

Halkın sağlığıyla oynayanlar, kanunsuz yollardan ülkeye kaçak et sokanlara bedeli ödetilmezse aksine bunlar korunup kollanırlarsa vatandaş kime sırtını dayayacak, bilen var mı?

Yıldırım ne demek istedi?

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, KKTC’ye yaptığı ilk dış ziyaretinde aslında kelime aralarında çok ciddi mesajlar vermeye çalıştı…

Bu mesajları aldık mı onu bilemeyiz!

Ama bundan sonra KKTC’nin tanıtılması için çalışacağını söyleyen bir TC yetkilisi bunu muhakkak ki bil bildiği vardır da söylemiştir…

Bundan böyle Türkiye’nin Kıbrıs’ta yol haritası daha fazla merak edilir olmuştur!

Bizim yol haritamızı bilen birileri var mı acaba?

Kıb-Tek çalışanları özveride bulunmayacak mı?

Hükümetin almak istediği önlemler ortalığı karıştıradursun, krizden etkilenmeyen kesimler de yok değil…

Örneğin Kıb-Tek çalışanları!

Elektrikte millet kazık yerken onların aksine elektrik tahsisatlarına zam oranında artış yapılıyor…

Bir hesap yapın hele;

700’e yakın çalışana her ay 900 TL elektrik tahsisatı verilince toplamda bu rakam ne kadar olur?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet HÜDAOĞLU, Kıb-Tek’in 2017 yılı bilançosunun niçin halen imzalanmadığı yönünde sıkı mesajlarınız geliyor. Kurum geçen yıl kara geçmişti değil mi? Bu arada yeni akaryakıt alımı için yeniden borçlanılmış hakkınızda hayırlı artık…

Sayın Ayşegül BAYBARS, aile olarak nereye tatil yapmaya gittiğiniz kimseyi ilgilendirmez ama böyle sıkıntılı bir dönemde sosyal medyada Barcelona fotoğraflarını paylaşınca kendi partilileriniz bile eleştiri yapmaya başladı haberiniz olsun istedik!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, 1 Eyül’den itibaren araziye inme kararı aldığınızı ve kurultay çalışmalarına start vereceğiniz konuşuluyor. Hadi bakalım hayırlısı artık başbakanlık seçimi gibi bir yarış olacak gibi görülüyor…

Sayın Ayşe ÖZTABAY, bayram sonrası en fazla size yarayacak diye konuşuluyor. Zira artık müsteşarlık makamına da sayısı günler kaldı değil mi? Hayırlara vesile olsun epey zor bir sorumluluğun altına gireceksiniz…

Sayın Hasan BAŞOĞLU, Kıb-Tek’te görevinizin sözleşmesi bittikten sonra bir daha aynı göreve talip olmayacağınız söyleniyor. Kaptanlar gemiyi son terk ederdi ama fazlasıyla bunaldınız değil mi?

Sayın Kutlu EVREN, UBP’li ber genel başkan adayı ile yemekte görülünce epey zor anlar yaşadığınız ve baskı altına alınmak istediğinizi duyduk, sıkın dişinizi artık kurultay geçtikten sonra huzurlu günler sizi bekliyor…

Sayın Mehmet Salih GÜRKAN, kurumun eski yönetiminin bayram sonrası Savcılığa hakkınızda suç duyurusunda bulunacağını biliyor muydunuz? Sıcak günler sizi bekliyor savunmaya iyi hazırlanın deriz!

Sayın Hasan TAÇOY, UBP Kurultayında aday olmama kararı alıp bir genel başkan adayına destek sözü vermişsiniz. Siz hiç merak etmeyin bu sadece aramızda kalacak ve hiçbir kimseyle de paylaşmayacağız!

Sayın Kemal KÖPRÜLÜ, KKTC Ankara Büyükelçiliği göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun zira yerinde ve doğru bir kara oldu bu. Ülkemiz muhakkak ki beceri ve tecrübelerinizden fazlasıyla yararlanacaktır, tebrik ederiz…

Sayın Şükrü ÇANKAYA, ikiz torunların dünyaya gelmesine artık çok kısa bir süre kala kredi kartlarını gençlere teslim ettiğinizi duyduk. Bebekleri kucağınıza alınıza keyfiniz öyle bir yerine gelecek ki hiç maraz etmeyeceksiniz…

Sayın Asım ÖZER, Kıb-Tek yönetim kurulu üyeliğinden önce istifa edip sonra geri döndüğünüz konuşuluyor. Şu anda kurumu yalnız bırakmaya gelmez zira sizin gibi hesap kitap adamlarına ihtiyaç duyuluyor…

Sayın Sinan GÜNEŞ, Girne Kaymakamlık göreviniz hayırlara vesile olsun. Özellikle kıyılar konusunda sizi büyük görevler bekliyor zira eski yönetim biraz fazlasıyla sessiz kalıp üç maymunları oynadılar diye eleştiriler almıştı…

Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, süt fiyatları konusunda fazlasıyla insafsız kararlar ürettiğiniz ve yüzde 100’e varan zam istediğinizden şikayet aldık. Tamam hayvancı zorda da vatandaşı kim düşünecek bu memlekette?

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Çanakkale kamplarının haksız yere kötülenmesine hem seyirci kalıyorsunuz hem de bazı kesimlere alet oluyorsunuz! Aksine bu ziyaretleri sizin kendinizin teşvik etmesi gerekmez miydi?

Sayın Şaban EMRE, bu yıl çam kese böceği ilaçlama ihalesinde biraz fazla sessiz kaldığınız gözleniyormuş. Demek ki sizi de pes ettirdiler desenize! Bakalım adrese teslim ihalelere kim ve ne zaman dur diyecek!