“Bu yazıyı yazmaktaki amacım, bilgi kirliliğine ve halka yansıtılmayan bazı gerçeklere ışık tutmaktır.
Babam, Mahmut Boral, 1 Ocak 2021 tarihinde, Covid19 salgınına yenik düşmüştür. Öncelikle, tedavisi boyunca emekle, özveriyle çalışan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederim.

Herkes gibi biz de bu salgının bizim sevdiklerimizin başına gelmesini istemezdik, ummazdık, ve bundan kaçınmak için salgının başladığı günden itibaren, adada daha vaka yokken bile babamızı gözümüzden sakındık.

84 yasında olması ve kronik bazı hastalıklarının olmasından ötürü risk grubunda olduğunun hepimiz ailece bilincindeydik. Bu kronik hastalıklarının babamın vefatından sonra gazeteye yansıtılma şekillerini maalesef bir vicdan rahatlatma eylemi olarak görmek hepimizi ailecek üzmüştür. Bize “Zaten yaşı vardı”, “zaten hastalığı vardı” gibi cümleler kurdurtmaya çalışan medyaya sesleniyorum, kimse burnumuzun ucundaki tehlikeyi, özellikle gereken önlemler alınmadığından ötürü daha da artan tehlikeyi lütfen görmezden gelmesin.
Mahmut Boral’ın, kalp pilinden ötürü zaman zaman ciğerlerinin su toplaması şikayetiyle hastanede birkaç gün tedavi görüp şifa ile taburcu edildiği zamanlar oldu. Yine aynı sebeple 17 Aralık 2020 günü Göğüs Hastalıkları Yoğun Bakım servisine kaldırılan babam Mahmut Boral’ın 21 Aralık itibariyle durumunun iyiye gittiğini ve birkaç gün içinde normal odaya alınacağı haberini aldık.

Babama hastaneye yatış günü olan 17 aralık itibariyle Covid19 PCR testi yapıldı, ve sonucu negatifti. 26 Aralık tarihinde ise, yoğun bakımdaki iki hemşirenin Covid19 pozitif olduğu ve babamın da Covid19 pozitif olduğu haberini aldık. Haberi aldıktan 1 gün sonra babamın durumunun kötüye gittiğini, 2 gün sonra da entube edildiğini öğrendik. Babam yattığı yoğun bakım servisinde tam 9 gün sonra Covid19 pozitif olarak, 26 Aralık tarihinde pandemi yoğun bakım servisine sevk edildi ve bünyesi bu hastalıkla 7 gün savaşabildi.
Bu talihsiz olayla birlikte, sağlık çalışanlarına düzenli olarak PCR testi yapılmadığını da öğrenmiş olduk. Buna ek olarak, babam göğüs hastalıkları yoğun bakım servisinde yattığı sürece, sağlık çalışanları bizden sürekli Atrovent adındaki nebülizör ilacı talep etti ve biz bu ilacı yoğun bakım servisinin içerisine kadar girip vermek zorunda kaldık. Resepsiyonda, veya yoğun bakım ünitesinin dışında muhatap olup bu ilacı verip içeriye ulaşacağından emin olacağımız hiçbir personel yoktu.
Hastanemizin Covid19 salgınına karşı bu önlemsizliğini ve umursamazlığını, aile büyüğümüz, babamız, çınarımız canıyla ödemek durumunda kalmıştır.

Bahsedilen yer Göğüs Hastalıkları Yoğun bakım servisi olunca, 3 veya 4 günde bir tekrarlayan PCR testleri hem hastalar hem sağlık çalışanları için bizce şarttır. Hiçbir Covid19 semptomu olmadan 9 gün önce yoğun bakım ünitesine yatırılıp sadece hemşire ve doktorlarla temas eden bir hastanın, 9 gün sonra aniden Covid19 pozitif olup durumunun birden ağırlaşması, kuluçka dönemi deyip geçiştirilemeyecek kadar nettir.

Risk grubunda ve bu kadar kronik hastalığı olan bir hastanın vücuduna girmeyi başarmış virüsün kuluçka süresinin 9 güne çıkabildiği nadiren görülmüştür.

Tesadüf o ki, hemşirelerin pozitif olmasının hemen ardından, babamın haberi bize ulaşmıştır.
Sonradan aldığımız bir bilgi ise, babamın temaslısı olarak açıklanan bir yoğun bakım hastası olduğudur.

Tarihlerin birbiriyle örtüşmediği yetmezmiş gibi, yoğun bakım servisinde bir hastanın diğer hastadan olan bulaş normalize edilmeye çalışılıyor.

Ne bu, ne de sağlık çalışanlarından gelen bulaş kesinlikle kabul edilebilir değildir.

Bu yazıyı bir çağrı olarak alınız.

Hem hastalar hem sağlık çalışanları için önlemlerin artırılması, düzenli testler ve koruyucu ekipmanların tedarik edilmesi şarttır.
Biz pandeminin ciddiyetinin zaten farkındaydık, en acı yoldan bir kez daha kavramış olduk.

Umarım bu önlemsizliklerin bedelini başka kimse canıyla ödemek zorunda kalmaz. Bu yazıyı bir sitem olarak değil önlemlerin ve denetimin artırılması adına bir çağrı olarak almanızı temenni eder, hepinize sağlıklı günler dilerim…”

(Selim Boral)

MAHMUT BORAL

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, Yeni yıl akşamı vatandaş büyük çoğunluk olarak evlere kapanırken kumarhanelerde sabahlara kadar sosyal mesafeden uzak eğlence partileri düzenlendi. Artık iş işten geçti ama bu konuda devletin iradesinin de kimlerin elinde olduğu ortaya çıkmış oldu.

Sayın Erhan ARIKLI, tüp gaza yapılan 5 TL’lik indirim belli ki bazı kesimleri endişelendirdi. Bu arada bir şey daha ortaya çıktı ki yeni hükümet döneminde ağzınızla kuş tutsanız yine birilerine hiçbir zaman yaranamayacaksınız.Demek daha fazla indirim ve ucuzluk yapmak ta şart oldu!

Sayın Meryem ÖZKURT, yeni yıl akşamı özel eğlence programında kumarhaneli bir otelin ekranlarda reklamını yapmak kamuoyunda büyük tepki ile karşılandı. Devletin televizyonları artık onların sponsörlüğüne kaldıysa vay halimize!

Sayın Hasan TOPAL, devletin üst düzey makamlarına HP’li eski 3 vekil olarak yaptığınız yoğun yeni yıl ziyaretleri dikkatlerden kaçmadı. Yeni yılda meclisin nisap sağlaması yine sizlerin elinde olacak dileyin artık hükümetten ne dilerseniz! Şimdilik bütün ipler sizin elinizde!

Sayın Bayram KARAMAN, Dome Hotel çalışanlarının , otelin karantina oteli olmaktan çıkarılmasından sonra maaşları önemli derecede düşürülürken bir çoğu haklı olarak yeni iş arayışına girdi. Bir araştırın bakalım sizin otel listeden niye çıkarıldı, perde gerisinde kimler var!

Sayın Bülent BERKAY, özel sektörün sadece para vermekle desteklenemeyeceğini hükümetin gözüne sokan ender yöneticilerden birisi oldunuz. Bakalım mesajı alabilecekler mi yoksa işlerine gelmeyip üç maymunu mu oynayacaklar! Ağzınıza dilinize sağlık!

Sayın Dursun OĞUZ, yeni yılda da yıldızı parlayacak ender siyasilerden birisi olarak görülüyorsunuz. Birkaç aya kadar yeni değişim ve sürprizlere hazır olmanız gerekiyor. Siyasetteki hızlı yükselişiniz hayli artacak gibi görülüyor…

Sayın Münevver ÇAĞIN, Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünüz hayırlı olsun, Saray için doğru bir seçimdi zira son aylarda ciddi hatalar yapan ve tartışmalara neden olan bir ofis haline gelmişti. Başarılı olacağınızdan kuşkumuz yoktur!

Sayın Resmiye CANALTAY, bugün sizin için artık bir dönüm noktası haline geldi. Eğer partiniz ve bağımsızlar fire vermezse önemli bir makamın başına geçeceksiniz, aksi olursa hem büyük tartışmalar yaşanacak hem de hayal kırıklığı yaşamış olacaksınız. Hakkınızda hayırlı artık…

Sayın Selim BORAL, pek muhterem pederinizin talihsiz vefatınızı üzüntü ile öğrendik. Size ve tüm aileye başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara bundan böyle sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Ahmet ARKIN, casino sektörü bir kez daha yeni yılda açık kalmayı başararak devletin içinde ne kadar etkili ve yetkili olduğunu kanıtladı. Bu arada ödediğiniz vergileri de hesaba katmak gerek değil mi?

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, sosyal medya hesabınızda Koop-Bank Yönetim Kurulu Başkanı olarak gözükmeniz bazı banka çalışan ve yöneticileri arasında eleştiri konusu olmuş, en kosa zamanda düzeltmeniz isteniyor…