Korkak mıyız diye düşünüyorum da!

Evet.

Çok korkak hem de.

Ödümüz patlıyor.

Oysaherşeyi bilen, görendeğil miyiz?

Kaybedeceklerimizden mi korkuyoruz?

Kaybedecek neyimiz varsa tabi

Öyle ya da böyle korkuyoruz belli ki.

Hem de öyle böyle değil.

Kelli felli bir korku bu.

Kolay kredi alamamaktan.

Vergi kaçıramamaktan.

Devleti dolandıramamaktan.

Korktuğumuz hikaye bu.

***

Ha tabi korkumuz iki yönlü.

En büyüğü çıkarlarımızı kaybetme korkusu.

İkinci korkumuz da korkunç.

Sevme korkusu.

O kadar nefret doluyuz ki!

Siyasetçiyi sevmiyoruz.

Komşumuzu, amirimizi, iş arkadaşımızı.

Memuru, doktoru, öğretmeni.

Türkiyeliyi, Afrikalıyı, Rumu.

Zengini, fakiri.

Kimseyi sevmiyoruz.

Ülkeyi, vatanı bile.

Hoş aslında sevmediğimiz bizzat kendimiz.

Sevmekten korkar olduğumuz bizzat kendimiz.

Ki zaten, kendini sevmeyen başkasını sever mi?

*****

Kıbrıslı korkak.

Kıbrıslı çıkarcı.

Ve ne kötü ki hem sevgisiz, hem faydacı.

Velakin bu nefret ve çıkar ilişkisi götürmüyor.

Bizi ileriye taşıyamıyor.

Taşıyamadığı için bugün başarısızız.

Bu yüzden bugün yapayalnızız

Artık bu tiyatro bitmeli.

Bu iğrenç oyun sona ermeli.

Dürüstlüğün bir erdem olduğu ortada.

Sevmenin bir gereklilik olduğu da

Aslında insan olmanın kuralları.

Ve evet.

Biz artık insan gibi insan olmalıyız.

Buna mecburuz.