Amazon.

Amerika Birleşik Devletleri menşeyli, e-ticaret ve bulut bilişim şirketi.

Kuruluş tarihi 1994.

Hiçbir şey üretmez ama hemen her şeyi satar!

Bu nasıl başarıldı? İnsan aklı ile üretilen teknolojiye, yine insan aklı katılarak.

Geçen yıl da ilk marketini açtı Amazon.

Bu markette para kullanmıyorsunuz, kasiyer yok, denetleyen yok! Cep telefonunuza indirdiğiniz uygulamayı, markete girerken turnikeden okutuyorsunuz. Dilediğiniz ürünü alıp çantanıza atıyorsunuz. Sonra da kapıdan çıkıp gidiyorsunuz.

Sistem nasıl çalışıyor peki? Marketteki kameralar, özel bir yazılımla, raflardaki ürün hareketini, elinize hangi ürünü aldığınızı, çantanıza hangi ürünü attığınızı takip ediyor. Ürünü almaktan vazgeçip, aynı ya da farklı bir rafa koysanız dahi sistem bunu fark edip ona göre işlem yapıyor. Neticede, çantanıza hangi ürünü koyup dışarı çıkmışsanız, o ürünün ücretini hesabınızdan kesmek için cep telefonunuza onay mesajı gönderiyor…

KKTC.

Türkiye’nin garantörlüğü teması üzerine kurulan bir ülke.

Kuruluş tarihi 1983.

Bixi Cola, Bubble Up’tan tutun ayakkabıya, makarnadan tutun elbise kumaşına, narenciyeden tutun beyaz eşyaya… Küçücük coğrafyada her şeyi üretir, her şeyi satardı…

Sonra hemen hepsi yok oldu gitti.

Bu nasıl başarıldı? Yine insan aklı ve teknoloji ile. Ama bu sefer iyi olmayan niyetlerle…

Kimisi ‘’ganimet zihniyeti’’ dedi bu niyete, kimisi ‘’ambargo’’, kimisi de ‘’ayrımcılık’’…

Bu günlerde nüfus konusu gündeme geldi.

Devlet’in en yetkili ağızlarından, beklenmedik yorumlar çıktı.

Her şeyi hesaplı kitaplı konuşan Sayın Maliye Bakanı, nüfus konusunda ‘’herkes kadar’’ yorum yapabildi. ‘’800 bin yaşayan nüfus olduğunu düşünüyorum.’’ dedi.

Diğer taraftan, Sayın İç İşleri Bakanı: ‘’Ülkeye girenler kayıt altına alınmalı, yoksa Serdar Bey 800 bin, başkası başka bir şey der.’’ diye hafiften göndermeli bir yorumda bulundu. Yorumuna başlarken de: ‘’Ben bunu konuşurken utanıyorum açıkçası.’’ Diyerek konuyu biraz da ‘’iç’’selleştirmişti üstelik.

Sayın İçişleri Bakanı boşuna utanmasın. KKTC’nin nüfusunu bilmemek, birçok kesimin işine geliyor…

Neden mi?

Bir ülkenin nüfusu bilinmezse,

Kişi başına düşen milli gelir bilinmez.

İşsizlik oranı bilinmez.

Harcamaların takibinde esneklikler artar.

Gerçek nüfus artış hızı bilinmez.

Sosyal ve kamu yatırımları sağlıklı planlanamaz.

Sağlık aksar, eğitim aksar, güvenlik aksar, aksar da aksar…

Devlet, devlet olduğunu anlamaz, halkın kim olduğu bilinmez.

Bir ülkenin nüfusu bilinmezse, o ülke, ülke olmaktan çıkar!

Ülke han, siyasiler hancı, halk da yolcu olur.

Bir ülkenin nüfusu bilinmezse, diğer ülkeler nezdinde ‘’nüfuzu’’ da olamaz…

Konu KKTC ise, müzakereleri bile etkiler…

Amazon, KKTC’den daha genç. Ama açtığı markette kullandığı teknoloji sayesinde, raflardaki binlerce çeşit ürünleri kayıt ve takip altına alabiliyor.

KKTC ise, girişi çıkışı belli olsa da yolgeçen hanına dönmüş adeta!

Gidelim Amazon’dan yardım isteyelim bari… Saysın bizi… Girenleri, çıkanları, girip de çıkmaktan vazgeçenleri…

Asıl utanılması gereken nüfusu konuşmak değil…

Asıl utanmamız gereken, aklımızdan ve teknolojiden uzaklaşıp, nüfuzumuzu kaybetmek…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899