Kişi başına düşen milli gelir 50.000 Dolar.
Neriman Cahit edebiyat alanında Nobel aldı.
Ömer Evre, En İyi Kısa Film Oscarını kazandı.
KKTC, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi oldu.
Lütfiye Özipek, KKTC’yi temsilen Eurovision’da 1. seçildi.
Senih Çavuşoğlu D&AD Award’a layık görüldü.
Girne Kültür başkenti oldu.
Mesela yani.
Ama keşke olsa.
Olsa da sevinsek.
Olsa da mutlu olsak.
*****
Bunlar olamadı.
Hepsi birer hayal.
Bu yüzden zaten mutlu da değiliz.
Bu yüzden umutlu da değiliz.
Hala trafik kurbanları vermeye devam ediyoruz.
Kaldırımsız sokaklarda yürür gibi yapıyoruz.
Yollar, caddeler heryer zifiri karanlık.
Belediyeler yok hükmünde.
Devlet bütçesinde yatırım sıfır.
Türkiye’den para yok.
Hayat Pahalılığı iki aydır eksi(-)!
1 kilo domates 8 TL, 1 kilo et 80 TL.
Mutsuzuz, umutsusuz, keyifsiziz.
Bir kişi hariç!
*****
Başbakan olalı 6 ay oldu.
Bu 6 ayın 1 ayı yurtdışında.
Hep geziyor.
Gezmeye de devam edeceğim diyor.
Ona göre KKTC en başarılı dönemini yaşıyor.
Cumhurbaşkanı olma òzelliklerine de sahipmiş hem.
Ama yılbaşında insanlar eve hapsolmuş.
Olsun.
Hastanelere güvenilmiyormuş.
Güvenilmesin.
Devlet okullarına gidilmiyormuş.
Gidilmesin.
Gençler göç ediyormuş.
Etsin.
Bunlara rağmen Başbakan çok mutlu.
Hatta KKTC’nin en mutlu ve tek mutlu kişisi.
Allah mutluluğunu daim etsin.
*****
Hayata pozitif bakmak güzel.
Feng shui takılmak da.
Ama ya gerçekler bambaşka ise.
Yine de mutlu olmak mümkün mü?
Paris’teymiş gibi Lefkoşa’da yaşamak mümkün mü?
Gerçeklere göre mümkün değil.
Ama eğer hayallerde yaşıyorsak mümkün.
Yani hayaller ve hayatlar.
Peki kim gerçekçi?
Halk mı, Ersin Tatar mı?
Hade buna da birileri cevap versin bakalım!