Fukaralık da yok pandemiden dolayı herhangi bir ekonomik darboğaz da…

Baksanıza…

Tanınmayan bir devlet olan KKTC’nin dünya genelinde bulunan 39 temsilciliğinde inanılmaz lüks makam araçları varmış. Sanırsınız bizim temsilciler ABD temsilcisi filan…

Bu kadar gösterişe meraklı bir toplum olarak daha dün Cumhurbaşkanlığı köşkü veya sarayının ne kadar gerekli olduğunu konuşurken bugün vezir-i azamların arabalarını tartışır gibiyiz.

Cadillactan aklınıza gelebilecek her türlü lüks arabaya kadar temsilciliklerimizde araçlar bulunduğunu ortaya çıkarak bir araştırma yine gösterişe ve har vurup harman savurmaya yönelik aşırı ilgimiz bir kez daha dikkat çekiyor.

Biliyoruz ki biz tanınmış bir devlet değiliz.

Biliyoruz ki T.C. harici tüm ülkelerdeki temsilciliklerimiz o ülkelerde kurulu birer şirket gibi kayıtlı olup birer işverenleri var. Oralardaki işverenliklere bağlı olarak zimmetlenmiş bazı temsilcilikler dahi var ki bu temsilciler ile temsilciliklerin denetimlerinin nasıl yapıldığı bilinmiyor. Şirketin parası devletin parası olup nasıl harcandığının takibi çok da mümkün değil.

Buralarda yaşananlar ile ilgili bile kafaları bulandıranlar varken, oralarda neler olup bittiğini merak etmemek elde mi?

Maaşlar, izaz ikramlar, ofislerde kullanılan eşyalardan çalışan giderlerine, ofislerin masraflarından yol masraflarına ve dahi kullanılan resmi hizmet araçlarına kadar neler neler var oralarda acaba?

***

Bu temsilciliklerde yaşamlarını onlarca yıldır ilgili ülkede kuran hem buradan hem oradan emeklilik hakkı kazanacak olan; Kıbrıslı olduğu dahi unutulanlar var aralarında…

Resmi hizmet araçlarının son derece lüks olanları olduğunun haberine rastladım dün basında. Çok lüks temsilci arabalarımız arasında Cadillaclardan ultra lüks mersedeslere kadar neler neler yokmuş meğersem.

Tanınmayan KKTC’nin olağanüstü zenginlik içinde yaşayan temsilci ve temsilcilikleri.

39 temsilciliğin KKTC’nin turizm ve tanıtma fonunda çektikleri paraların çoğunun oralarda süren resmi göreve harcanıyor olduğunu anlıyoruz bu durumda…

***

KKTC ekonomik darboğazdaymış.

Ticari ve ekonomik faaliyetler durmuş.

Turizm batmış.

Diğer sektörlere lokomotif olan yüksek öğrenim dahil her türlü meselede aksaklıklar varmış. Ve temsilciliklerimiz ile buralardan payını alma şansına sahip edilenler her şeyden uzakta bambaşka bir hayatı KKTC bütçesinden sürdürüyormuş…

Kaçı yurt dışında görevli bulundukları ülkelerde tanınıyor?

Mesela 39 tane temsilciliğin 22’si Türkiye’deymiş neden?

Geriye kalan 17 ülkedeki temsilciliklerimizin bugüne kadar gösterdiği bir başarıyı neden biz hiç duyamıyoruz. Bunlar sayesinde kazanılan bir avantaj neden hiç konuşulmuyor.

Çünkü yok!

Tamam oralardaki yurttaşlarımızın belki erişebileceği bir ofis olması adına güzel diye düşünülebilir de o zaman bu lüks neden?

***

Gereksiz şatafat, büyük gösteriş…

Hepsi de KKTC gibi sıkışmışlığını yarım asırdır aşamamış bir devletin ensesinden.

Bu akılla daha çok uzun yıllar bizim bir yere varabilme şansımız yok beyler…

O halde beklemeye gerek yok. Har vurun, harman savurun!

Dr. Çiğdem DÜRÜST