KKTC DEVLET ELİ İLE RUM KİLİSESİNİN PROPAGANDASINI MI YAPIYOR?


Niye böyle bir başlık ile bir yazı yazma ihtiyacı hissetim. Geçen hafta, RUM başpiskopos 2. Hrisostomos bir açıklama yaptı;
Eğer RUM ulusal çıkarlarına ve ekonomik getirilerine uygun ise doğal gaz boru hattı ile TÜRKİYE’DEN AB YE götürülebilir. Ancak söylem bunun ile kalmadı, yanında bulunan KİDİOU metropol piskoposu da, başpiskopos şunu demek istedi diye ekledi.
-TÜRKİYE bize, yani Kıbrıs Rumlarına mantıklı öneriler ile giderse.
- TÜRK askerine Kıbrıs adasından çekerse.
- vatanımızı, yani Kıbrıs’ı birleştirme imkanını sağlayacak bir anlaşma olursa, o zaman olabilir. Allahın bize lütfettiğin bu zenginliğin bir hattan, TÜRKİYE üzerinden AB ye gidebilir.
Rum ulusal çıkarları, bunların neler olduğunu daha idrak etmedik ise, başladığımız nokta da devam ediyoruz demektir. Başpiskoposun açıklamasını yansıtacak isek tamamını ve ne demek istediğini iyi anlatmak gerekir aksi halde ciddi yanlış anlaşılmalara yol açarız. Bu haber Türkiye basının da yer aldı ve 2. Hrisostomosun olumlu yaklaşımı olarak yer aldı.
Gerçekte neyi nasıl demek istediğinin pek önemi yok mu?
O zaman akla gelen soru şu? Türkiye Kıbrıs da ki askerini çekmeye hazır mı?
Rum kilisesinin görüşüne göre vatanları, yani Kıbrıs’ın birleşmesine engel olan unsurlar ortadan kalkacak mı?
Eğer böyle bir reklam yapılırsa haberin tamamı incelenmeden ki bu kadar hassas bir konu. Beni ve benim gibi düşünen binlerce kişiyi çok rahatsız etmiştir, ondan kaleme aldım.
Benin, ne düşmanlık aşılama amacım ne de küçük görme düşüncem var. Ancak bu gibi ulusal konularda çok hassas olma zorunluluğumuz ön plana çıkması gerekir.
Rum kilisesi, ulusal çıkarlarımız ön planda diye açıklama yaparsa, bunları bilmek zorun da olduğumuzu bir kez daha hatırlatma ihtiyacını hissettim. Onlar bu ada üzerinde yaşayan halk ise. Bizde, ayni ada toprakları üzerinde yaşayan eşit siyasi haklara sahip bağımsız halkız.
Bu ada üzerinde özellikle, deniz de bulunan bir doğal zenginliğin eşit hak sahibiyiz, paylaşım olacaksa bir tarafı biz olmalıyız.
Benim tepkimim, baş piskoposun söylediklerinin bizim çok lehimize olduğunu göstermek gibi, bir haber yapılmasından kaynaklanır.
Bizler, özellikle basın bu tür konularda gerçekçi ve ulusal bilinç ile davranmalı, haklarımızın en üst seviyede korumasını yapmalıyız.