Büyük bir felaketin daha, olayın doğası gereği peşi sıra gelen yağmurun varlı ile bastırılan alevlerin, son dokunuşlarını yapıp geride kalmasını izledik. Bu büyük yıkıma ve yok oluşa sebep olan yangın felaketinin ardından geriye cevaplanması gereken sorular, her benzeri olayın ardından, alınması gereken fakat işlerine gelmediği için alanmayan dersler kalmış.
* * *
Hal böyle iken son kalan doğal güzelliklerimizi, koruyabilmek adına bu olaylardan çıkan dersleri iyi çalışıp, bir an önce bir dahası tekrarlanmadan önünü kesebilmenin yollarını hayata geçirmek gerekirken, biz günün sonunda o rahatlamanın şükrünü çektiğimiz esnada başka bir anlamsızlık ortaya çıktı.
* * *
Tartışmamız gereken ve acil olarak bu yangının, başlama sebebi, o sebebe bağlı evin izninin ne şekilde alındığının bulup suçluların da en caydırıcı şekilde yaptırımlarını beklerken. Ya da bu olaylarda eksik kalan ekipmanın derhal tamamlanması yolunda hareketler beklerken ki yangın helikopteri dahil, daha bir çok eksikten bahsedilirken, hop konu ayıbı örtem perdesi olarak dinin siyasilerin ağzına sakız olmasına geçiyoruz.
* * *
Allah her birimize akıl vermiş ve öğrenin demiş, üretin demiş, koruyun kollayın, okuyun sorun demiş. Peki bizim anlamsızlar, olayı siyasi ağza çevirip milletin şükrünün üstüne, din politikası yapmaya başlaması belkide yapılabilecek en büyük acizlik değil mi?
* * *
Kim inanır? Ya da kim neye inanır? Kimsenin anlamak zorunda olduğu bir konu değildir. Ancak kim adil, kim eşit, kim hak yemez vs bunlar işte tüm insanlığın sorunu ve çözmesi gereken insani düğümüdür.
* * *
Siz siyasilerin, yapması gereken halkın refahı için, eşitliği korumak, refahı yükselmek, kültürü ve de sanatı yüceltmek, bilme açılabilecek tüm kapıları açmak olmalıdır. Dini bir gelenek taşıyorsanız eğer, ibadetinizi ve tüm imanınızı kendinizce kendi mabetinizde yapın. Çünkü halkların sorunu sizin ne inandığınız değildir, sizin onlara refahı ne ile getireceğiniz daha önemlidir.
* * *
Ülkenin iç güvenliğini ve huzurunu nasıl sağlayacağınız, sizin dini geleneklerinizden daha önemlidir. Çünkü din kişiseldir, siyaset ise toplumsal bir gereksinimdir. İkisi karışınca iş önü alınamaz bir biçimde toplumları felakete sürükler.
* * *
Kim neye inanır bilmiyorum ancak tarihle sabit bir gerçeklik vardır. Bilimi inkar edip dini sorgusuz sualsız merkeze yerleştirenlerin sonu hep felaket olmuştur. Laiklik her daim sizin ilminiz olsun, dininiz ise sizin huzurunuz.

Behiç Anibal…..