Prof. Dr. Senih Çavuşoğlu…

15 günden fazla oldu babasını kaybetti!

Ama onun ve ailesinin acısı şimdi katmerli olarak devam ediyor…

Kafalarda bir sürü soru işareti ile hem de!

Adına yobaz imam demişler doğru demişler…

Babasının selasını okumadığı için!

İşte bunun cevabını arıyor acılı aile…

Bu konuda sonuna kadar gitmeye de kararlı gözüküyorlar!

Tam bir imam-cemaat meselesine dönüşmüş olay çünkü…

Din İşleri Dairesi’nin konudan haberi var soruşturma başlatmışlar, ama geçen süre zarfında tek bir açıklama bile yapılmamış!

Alt tarafı bir açıklama yapacaklar…

Aslanköy İmamı Merhum Cahit Çavuşoğlu’nun selasını niye okumadı bunun için gerekçeleri nedir!

Oğlu Prof. Dr. Senih Çavuşoğlu bu soruyu geçenlerde bir kez daha sordu;

“Aslanköy’ün yobaz imamı 2 hafta önce vefat eden babamın “Müslüman olmaması” gerekçesiyle selasını okumadığı malumunuzdur. 
Bu durum bizler için dini bir problem, aman da keşke okusaydı veya babamı Müslüman saymadılar meselesinden öte inanç veya inançsızlık özgürlüğünü yobaz imamın bir aşağılama ve hakaret etme enstrümanı olarak kullanmasıdır.

Evet, 15 gündür Dinişleri Başkanlığı tarafından soruşturma açıldığı söylenen yobaz imam hakkında ne tür bir işlem yapıldığı hakkında tarafımıza herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır.

Babamın hayatında büyük ve önemli bir yer taşıyan sendikası KTÖS bu konuda daha önce bir bildiri yayınlamıştı ama bugün bir kez daha sordu.

Başta annem olmak üzere, ailem ve dostlarımız bir yanıt bekliyor…”

Haliyle gözler şimdi Dinişleri Dairesi Başkanlığındadır…

Talip Atalay’da yani!

Madem ki kendi bağlı bir imam bir şekilde yellenmiş ve büyük bir tartışmanın başlamasına neden olmuştur…

Bunun vebali de artık bağlı olduğu kurumun ta kendisidir!

Zira bu ülkede yeteri kadar dini konularda tartışmalar yapılmakta insanların inançları fazlasıyla sorgulanmaktadır…

Kuran kursları ya da Hala Sultan İlahiyat Koleji gibi konular toplumu yeteri kadar parçalayıp birbirinden uzaklaştırırken bir de ‘sela’ meselesinin toplum arasında ciddi bir tartışma ortamı yaratması ülkeye ve iç barışa sadece zarar verir!

En önemlisi halkın güvenidir…

Güvenoyu aldılar artık önlerinde hiçbir engel kalmadı…

UBP-HP Koalisyon Hükümeti artık resmileşti ve umarız yapacakları hızlı atamalarla bir de müdür müsteşar kavgası yaşanmadan yol haritalarını çizerler, zira bu konuda da UBP içinde ciddi bir yarış söz konusu gözüküyor!

Bizim için asıl bundan sonrasında ne yapacaklarıdır…

Hem Kıbrıs sorunu hem de ekonomik konularda ve tabi ki Türkiye ile ilişkilerde iki partinin hükümet olması her ne kadar toplumun belli kesimleri tarafından tepki alsa da bunu tersine çevirmek de iki partinin kendi ellerindedir!

Cumartesi günü yapılan güven oylamasında 28 milletvekili olumlu oy kullanmıştır ama çok daha önemlisi ülkede yaşayan tüm yurttaşların güvenini kazanabilmeleridir…

Çünkü eski bir gelenek olan memurun maaşını ödeyen iyi hükümettir algısı çoktan silinip gitmiştir!

Önemli sorunlarımız vardır, bunlara acil çözümler getirilmek zorundadırlar…

Hele de Türkiye ile ilişkiler!

İki ortak artık Ankara’nın yolunu tutup son 15 ay yaşanan sıkıntılı ikili ilişkileri eskisine çevirebilirler mi, gerekli akışı sağlayabilirler mi bunu hep birlikte öğreneceğiz ama çürümüş ve Türkiye’ye muhtaç hale gelmiş sistemi sil baştan kurmak ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıyı da kurmak gibi bir zorunlulukları vardır!

MERAKLI KÖŞE?

Bu nasıl turizm anlayışı?

Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesine son zamanlarda ciddi yatırımlar yapılıyor…

Barlar, kafeler ve restoranlar, hepsi de otantik görünümde!

Canlı müzik yapan yerler daha kalabalık…

Ama buralarda bir takım sorunlar yaşanıyor!

İnsanlar orada yelem yerken belli bir saatten sonra garsonlar geziyor masaları, soruyorlar;

“Saat 22.00’de canlı müzik var kalacak mısınız?” diye…

Kalmak isterseniz verilen cevap şu:

“15 TL daha ödemek zorundasınız…”

O paralar da canlı müzik yapanlar içinmiş!

Her halde böyle bir sistem dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur…

Nasıl bir açgözlülükse artık bu!

Marketlere bu kayak niye?

Absürt uygulama devam ediyor…

Markette kasadaki kız soruyor, naylon poşet ister misiniz diye?

Yanınızda çanta yoksa mecbursunuz bunlara tanesini 25 kuruş ödemeye!

Poşetlerin üzerinde market isimleri kocaman renkli…

Onlar artık reklamlarını beleşe yapıyor, çünkü poşet parasını size ödetiyorlar!

Aylardır durum böyle…

Görünüşte çok olmasa da damlaya damlaya göl oluyor misali!

Bu arada fonda bu konuda ne kadar para toplandı, nereye kullanıldı açıklama yapacaklardı ama bu konuda bir ses seda yok…

Sahi bu paralar çevre temizliği için kullanıldı mı yoksa memur maaşlarına mı gitti dersiniz?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, Sağlık Bakanlığı müsteşarlık görevinde çok ciddi bir rekabet yaşandığı konuşuluyor. Bu arada adaylardan birinin görev yaptığı özel bir şirketle parasal sorunlar yaşadığı ve yakında mahkemelik olacağını biliyor muydunuz? Haberiniz olsun istedik!

Sayın Mehmet HARMANCI, Başkent’te yıllığı 900 bin TL’den çıktığınız billboard ihalesinde 5 Milyon TL’ye kadar fiyat verecek olan işletmeler olduğunu biliyor muydunuz? Yaşanacak olan rekabetli belediyenin kasasına çok ciddi bir kaynak aktarılmış olacak yaşadınız desenize!

Sayın Serdar DENKTAŞ, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde UBP’de yaşanacak olan karışıklıktan ötürü birilerinin DP ile bir proje gerçekleştirme projesi hazırladığını ve yakında kapınızı çalacaklarını biliyor muydunuz? Eğer gerçekleşirse yine dört ayak üzerine düşmüş olacaksınız!

Sayın Talip ATALAY, ölen bir vatandaşın selasını okumayarak bölgede büyük bir huzursuzluk yaratan din adamının soruşturması bu kadar uzun sürdüğüne göre acaba emir biraz yüksek yerden mi geldi dersiniz! Konuya hassasiyet göstermeniz bekleniyor!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, eski bakan bir ara sosyal yardım alan kişileri mercek altına alıp büyük bir araştırma başlatmıştı ama şimdi makamda değil. Çok sayıda maaş alan kişinin durumu suistimal ettiği ve haksız maaş çektiği iddia ediliyor bilginiz olsun istedik!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, siyasetteki son gelişmeler ve hükümet değişikliğinden sonra Cumhurbaşkanlığında en iddialı aday olduğunuz konuşulmaya başlandı. Zira sadece partililer değil artık parti dışındakiler de duruşunuza tam destek vermeye başladı…

Sayın Ünal ÜSTEL, sizin bakanlıkta da çok ciddi olarak müsteşarlık ve özel kalem müdürlüğü için kıyasıya bir rekabet yaşandığı gözleniyormuş. Çok gecikmeden kar verin ki partililer arasından kırgınlıklar ve küskünlükler yaşanmasın!

Sayın Tolga ATAKAN, bu ülkeni artık olmazsa olmazı hale gelen bilişim yasasın bir an önce uygulamaya sokmak zorundasınız çünkü korsan internet gazetelerinden en fazla iş insanları zarar görmeye başladı. Bu arada Ankara ile imzalanan ehliyet işbirliği iki tarafta da memnuniyet yarattı, tebrik ederiz…

Sayın Zorlu TÖRE, Rum refikleriniz artık sizin açıklamaları muhatap alıp eleştiri açıklaması yapsa bile bu da aslında büyük bir gelişmedir değil mi? Zira oradan gelen her eleştiri burada size puan olarak geri gelecektir, keyfini çıkarın deriz…

Sayın Ersin TATAR, kabineyi sunmadan önce Büyükelçilik ziyaretini basına saati saatine sızdıranların peşlerine düştüğünüz söyleniyor. Bunun için öncelikle çok yakınlarınızdan başlarsanız sonuca çok kolay ulaşacaksınızdır bizden hatırlatması!