Şükürler olsun bu ülkede hala duyarlı insanlar var…

Korkarak da olsa arayıp ihbarlarını yapıyorlar!

Hoş, her zaman olduğu gibi ‘lütfen ismim deşifre edilmesin’ ya da ‘aman beni yakmayın’ deseler de yine de gösterdikleri medeni cesaretten dolayı kendilerini kutlarız…

Herkese örnek olmaları temennilerimizle!

Yine bir kadın okurumuzdu arayan…

Duyunca cinnet geçirmiş şikayet etme gereği duymuş!

Yine bir kadının başına gelenler…

Şiddet yani!

Yine erkek müsveddeleri anlayacağınız!

 Eşini fena halde dövmüş…

Hem de yumruklayarak!

Hastanelik etmiş!

Dayak yiyen karısı da gidip polise şikayetçi olmuş…

Adamı almışlar ifadeye darp raporunu da göstermişler!

Ama çok değil sadece 3 saat sonra salıvermişler…

İddialar bir belediye başkanının kardeşi olduğu yönünde!

Daha doğrusu iddia değil gerçeğin ta kendisi…

G. Mağusa polisi kadına şiddet uygulayan bu zatı niye bu kadar sürede bıraktı bilemiyoruz!

Belediye Başkanı olan ağabeyi devreye girmiş olabilir mi?

Eğer öyleyse çok ayıp etmiş…

Makamı böyle şiddet olaylarına karşı kullandıysa zaten o makamı da hak etmiyordur!

Ülke küçük yer ya yaparsın birkaç telefon görüşmesi olay kapanır gider…

Adam sadece karısını darp etmiyor aynı zamanda tehdit de ediyor!

“Şikayetçi olursan daha beter yaparım” diye…

Kadın şu anda sığınma evinde devletin koruması altında!

Orada daha ne kar kalır, ifadesini değiştirir mi, baskılara boyun eğer mi bilinmez…

Şimdi ona desek, ‘şikayetçi ol’ tabi ki davulun sesi uzaktan hoş gelir!

Ya bundan sonrası?

O kadına kim sahip çıkacak, nerede barınacak, ne yiyip içecek bunları da ortaya koymak gerek!

Hani Başbakan Erhürman açıklama yapar ve polisteki şiddet birimiyle övünür ya…

İşte kazın ayağı hiç de öyle değil!

Ortada eşi tarafından fena halde dayak yiyen ve tehdit edilen bir kadın var şiddet mağduru…

Hem de ağabeyi belediye başkanı olan bir erkek müsveddesi!

Hadi buyurun ol zaman…

Özellikle de Başbakan Tufan Erhürman!

Hele de kadın vekiller…

Bütün sivil toplum örgütleri!

Hani şu kadınlar gününde bir kamyon dolusu açıklama yapan herke, ama herkes…

Şiddete maruz kalan ve aynı zamanda eşi tarafından tehdit edilen bir kadın bundan sonra ne yapsın?

Onun için bir yol haritanız var mı?

Ya onun elinden tutacaksınız, darpçı eşini de içeri attıracaksınız…

Ya da bir daha bu gibi konularda hiç ama hiç konuşmayacaksınız!

MERAKLI KÖŞE?

 Hangi otel bu?

Basında çıktı…

Ama sadece bir otel olarak!

İsim yok…

Gidip Kumyalı’da ağaçları katledip oradaki kumları otellerine taşıyorlarmış!

Bu konuda yasal boşlukta yararlanıyorlarmış…

Ağaç katliamı ve yasal boşluk öyle mi?

Bizim kafamıza hiç yatmadı doğrusu…

Çevre zurnanın son deliği mi?

Bakan Ataoğlu kendi açıkladı…

Yurt dışından gelen turistler KKTC’de en fazla çevre kirliliğinden şikayetçi oluyormuş!

Bunu biz zaten yıllar önceden biliyorduk da bu işin başındakiler farkında mı?

Bu konuda ne yaptılar?

Ya da;

Çevre tek bir bakanlık olmadığı müddetçe bu rezalete son vermek mümkün mü?

Soruşturulan kişi yönetimde olur mu?

Oysa bir kendisinin görevden alındığı biliyorduk…

Meğerse göreve devam ediyormuş!

Şeker Sigorta’dan bir üye…

Hakkında soruşturma yapılıyor ama!

Halen yönetim kurulu üyeliği devam ediyor…

Nasıl bir mantıksa artık!

MESAJ KUTUSU

Sayın Derviş EROĞLU, Güzelyurt’taki parti toplantısında yaptığınız konuşmada UBP’nin iktidara geleceği olan günlerin çok yakın olduğunu ifade etmişsiniz! Bir yerlerden mesaj mı aldınız yoksa tecrübelerin verdiği bir yetenek mi bu?

Sayın Hakan FELLAHOĞLU, geçenlerde partili bir arkadaşla önce geçen seçimlere yönelik tartıştığınız sonra da az kalsın dövüşmeye başlamaya ramak kaldığı konuşuluyor! Hayırdır neyi paylaşamadınız da böyle bir gerginlik yaşadınız?

Sayın Umure ÖRS, trafik kazası geçiren bir vatandaşın çalışamaz olmasına rağmen hastaneden rapor verilmediğini ve sizin de duyarsız kaldığınız yönünde şikayet aldık. Peki bu vatandaş devletten hakkın olan maaşı alamazsa hırsızlık mı yapsın acaba?

Sayın Savaş TOKSÖZ, sosyal medyada yaptığınız açıklamaların kendi görüşünüz mü yoksa parti görüşü mü olduğu yönünde sorular gelmeye başladı. Vatandaş haksız da olmasa gerek değil mi? Bir dahaki sefere artık inşallah…

Sayın Özer KANLI, muhalefet olmayı pek beceremeyen UBP sayenizde bunu da artık öğrenmeye başladı. Bu arada bazı partililer de parti yayın organında yeteri kadar yer bulmadıklarından şikayetçi olmaya başladılar bilesiniz!

Sayın Mustafa YAVER, G.Mağusa Hastanesi acil girişindeki yolda büyük çukurlar oluşmaya başlamış özellikle de ambülans şoförleri en kısa zamanda sorunun çözülmesini bekliyorlar. Kıdemli hastane amiri olarak artık top sizde…

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, eşini yumrukla dövüp darp eden ve sağlık raporuna rağmen G.Mağusa polisinden 3 saatte serbest bırakılan vatandaşın torpilli olduğu iddiaları yapılmaya başlandı. Konuyu bir mercek altına almakta yarar görüyoruz…

Sayın Zeki ÇELER, bazı gazete ve televizyonlarda çalışan genç meslektaşlardan asgari ücretin atında çalıştırıldıklarına dair ihbarlar yapılıyor. Onlar ne yazık ki işten atılma ihtimali üzerine şikayetlerini kendileri yapamıyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Adil ÖZYILKAN, Lefkoşa’da sel felaketi gecesi tüm ekibinizle birlikte sabaha kadar nöbette kalmanız vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu arada en fazla da hastane bahçesinden geçen dere sizi korkutmuş diyorlar…

Sayın İzzet TÜRKMEN, cezaevinde artık sadece mahkumlar değil gardiyanlar da uyuz hastalığından korkar hale geldiler. Hem sendikacı hem de bir çalışan olarak umarız bir hal çareniz vardır artık!