ABD'li dilbilimci, anarşist, insan hakları savunucusu, yazar Naom Chomsky Eşitlik olmadan demokrasi olmaz demiş. Güzel demiş.

Çünkü eşitlik olmazsa adalet olmaz.Ayrımcılık olur.Haksızlık olur.İnsanlar Mutsuz olur. Güçlüler hep kazanır güçsüzler hep kaybeden olur.

Cenevrede 5+1 görüşmeleri son hızla sürerken bu toplantılara damgasını vuracak konuda işte bu eşitlik olacak gibi görünüyor.

Kıbrıs Türk tarafını temsilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatarın orada KKTC Bayraklı maskesi ile bulunuyor olması ise oldukça manidar.

Yaptığı yemini unutan ,sırasında bulunduğu makamdan korkan değil gereğini yerine getiren bir yaklaşım.

Biz Cenevrede yapılan bu görüşmeleri sadece Kıbrıs konuşuluyor gibi görsekte aslında Cenevrede yapılan pazarlıklar özellikle Türkiye, Yunanistan ve İngilterenin bu bölgedeki gelecekteki menfaatleri ilede ilgili.

Yani masada yalnız Kıbrıs için hamleler atılmıyor. Emin olun tarafların Dünya ve bölge üzerindeki menfaatleri ile ilgili diğer birçok konuda Kıbrısla birlikte değerlendiriliyor.

Yazımızın başlığı Kıbrısta barışı engelleyenler olduğuna göre Kıbrısta barış sorunsalına tekrar dönelim isterseniz.

18. yüzyılın şartlarında birçok filozof barış üzerine çalışmalarda bulunurken, Immanuel Kant, 1795 yılında yazdığı ve felsefi bir deneme olarak nitelendirilen kitabı ile ebedi barışın nasıl sağlanacağı konusunda fikirlerini ortaya koydu.

Kant, Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme adlı kitabında, ebedi barışın sağlanması için 6 ön madde ortaya koyarken, ön koşullardan sonra ise 3 nihai madde ortaya koyarak ebedi barışın anahtarını kendi fikirlerine göre ifade etti.

İşte kısa bir anlatımla, Kant'a göre edebi barışın sağlanması için yapılması gerekenler...

Birinci ön madde: İçinde gizli bir şekilde savaş nedeni bulunan hiçbir anlaşma, barış anlaşması sayılamaz.

İkinci ön madde: İster küçük, ister büyük olsun, hiçbir bağımsız devlet, diğer herhangi bir devletin hakimiyeti altına tevarüs, mübadele, alım-satım veya hibe yollarıyla asla geçmemelidir. Üçüncü ön madde: Daimi ordular zamanla ortadan tamamıyla kalkmalıdır.

Dördüncü ön madde: Devlet, dış menfaatlerini desteklemek için borçlanmalara girişmemelidir.

Beşinci ön madde: Hiçbir devlet, diğer bir devletin esas teşkilatına veya hükümetine zor kullanarak karışmamalıdır.

Altıncı ön madde: Hiçbir devlet, savaşta, ileride barış akdedileceği zaman devletlerin birbirlerine karşılıklı güven duymalarını imkansız kılacak yollara başvurmamalıdır;

Birinci nihai madde: Her devletin esas teşkilatı cumhuriyetçi olmalıdır.

İkinci nihai madde: Devletler hukuku hür devletlerden kurulu bir federasyona dayanmalıdır.

Üçüncü nihai madde: Dünya vatandaşlığı hukuku, evrensel bir misafirlik şartlarıyla sınırlandırılmalıdır.

Kant'a göre bu maddeler uygulandığı takdirde dünyamız çok daha güzel bir yer olacak ve ebedi barış tam anlamıyla tüm dünyada var olacak.

Barışın anakucağı olan karşılıklı tanıma-tanınma, eşit, adil ve özgür bir ilişkiyi gerektirir.

Karşılıklı tanıma-tanınma ilişkisinde tarafların birbirlerini eşit görmemesi, adalet ilkesini yaralar ve karşılıklı özgürlüğü ortadan kaldırır ki, bu durum çatışmaları yeniden alevlendirecek zemindir.

Karşılıklı ilişkide bir tarafın bir tarafı adaletsiz, özgürlüksüz ve eşitsiz bir diyaloğa çağırması hakarettir ve Aristoteles’in dediği gibi, “savaş hakaretten doğar.

Şimdi Kantın ebedi barışın sağlanması için ortaya koyduğu maddeleri düşünürsek;

Kıbrıslı Rumlarla 45 yılı aşkındır yapılan görüşemlerde Kıbrısta bir ortaklık için demokrasininde esası olan siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlığı Kıbrıslı Türklere vermemek için direnen Rum tarafı ile Kıbrısta ebedi barışın sağlanması mümkün mü?

4.Rum Cumhurbaşkanı Kleridesin 1971'de Rum gazeteci Stavros Angelides'e söylemiş olduğu sözlerle bitirelim;

''Kıbrıs hükümetinin mutlak kontrolü Kıbrıs Rumlarının elinde bulunuyor; başımızda ne bir Türk Başkan Yardımcısı, ne onun vetosu, ne de üç Türk bakan var ; tüm bakanlıklar bizde, tüm bakanlar bizden. Uluslararası platformda tanınan tek hükümet bizim hükümetimiz. Bugün Türklerin elinde bulunan toprak sadece % 3. Türkleri içimize tekrar neden alalım? ’’