KAYAD başkanı Meral Akıncı,yumurtalarını satan kızlar olduğunu kaydederek medyadan yardım istedi.Çok genç yaştaki kızların maddi kazanç sağlamak adına bunu yaptığını vurgulayan Akıncı, “o yaşta bu kızlar bunların bilincinde değildir. Niçin ben bunu yapmayayım, niçin ben de bunu almayayım gibi düşünüyorlar. Ekonomik bir takım sıkıntılar yaşayan kızlarımız daha çok bu yola başvuruyor” dedi. Bu konuda gündem oluşturmanın gerekliliğine dikkat çeken Akıncı, medya kurum ve kuruluşlarından destek istedi.
KAYAD başkanı MeralAkıncı, ADA TV’den Nazmi Pınar’a konuştu. Gece kulüplerinde çalıştırılan kadınların dramına ve 25 Kasım’ın önemine değinen Akıncı, şiddetin boyutlarından ve kadına karşı şiddette yasaların yetersizliğinden bahsetti. Akıncı programda şu ifadelere yer verdi:

“ŞİDDETE KARŞI BİR SES UYANDIRMA GÜNÜ”
“25 Kasım, kadına yapılan gerek cinsiyet ayrımcılığı gerekse şiddet yönünden sosyal toplumda adaletsizliklere uğramış kadınları hatırlatma ve bu şiddet gününe karşı bir ses uyandırma günüdür. Bu bütün dünyada belirlenmiş ve bu günde de bu duyarlılığı gösteren tüm insanlar gerek medyada gerekse farklı etkinliklerle ve farklı ortamlarda, farklı araçlarla bunu dile getiriyorlar.

“DÜNYANIN HER YERİNDE ŞİDDET VAR”
Tarihi süreç içerisinde baktığımız zaman şiddet belki farklı toplumlarda farklı algılanmış aynı zamanda da geleneklerin içerisine sıkışıp kalmış, kabul görmüş davranış biçimleriydi. Teknolojinin ve ilmin artması ile bilimsel çalışmaların toplum katmanlarına inmesi ile kadına karşı şiddet daha bire ortaya çıkar durum arz etmiştir.Dünyanın her yerinde kadına ve cinsiyetine yönelik şiddet vardır. Avrupa’da yapılan araştırmalar göstermiştir ki; 15 yaşın üstündeki kadın ve çocukların hayatlarında şiddet görme oranı yüzde 25’tir. Bizde bu kadar derinlemesine araştırmalar henüz yapılmamıştır. O nedenle bunu daha görülür hale getiremiyoruz.

“ŞİDDETİ GÖRÜLÜR HALE GETİREMEDİK”
2014 yılı içerisinde başlayan iki projemiz vardır, bu projelerin ikisi de kadına karşı yapılan şiddetle ilgilidir. Kırsal kesimlerde özellikle Karpaz Bölgesinde aynı zamanda Baro işbirliği ile yasalar üzerinde bir çalışmamız var. Hem mahkemeye ne kadar çıkılıyor, yasalarımız ne kadar var, uygulanıyor nerelerde eksiklikler vardır? Tüm bunları işbirlikleri ile yapacağız. Bu ihtiyaç ise şuradan çıkıyor, demek ki kadına karşı ve cinsiyete karşı yapılan şiddeti görülür hale getiremedik.

“ERKEK KARISINI HEM SEVER HEM DÖVER”
Geleneklerimiz içerisinde kadına karşı şiddet sosyal onayda almıştır. ‘Erkek karısını hem sever hem döver’ bu oldukça onay görmüş bir atasözüdür. Kızını evlendirirken ‘eti benim kemiği senin’ gibi sosyal onay görmüş vecizelerdir, atasözleridir. Bunu da gelenekler kendi içerisine de eritmiş bir nesilden öbür nesile taşımıştır. O nedenle unlar yaşam içerisine de yerleşmiştir. Biz kadınlar, anneler bu durumu kabul ettikten sonra, bu padriarkal erkeklerin hegemonyası olan rejimin içerisinde anne bu görevi üstleniyor ve çocuklarına taşıyor.

“ANNE SENDE BİZİ Mİ DÖVECEKSİN?”
Küçük çapta yapılan araştırmalar göstermiştir ki bugün oldukça aile içi şiddet büyük oranlarda görülmüştür. Anne dayak yer, anne çocuklarını döver, büyük kardeş küçük kardeşini döver, kayınvalide gelini dövüyor… Elimizde öyle şeyler var ki… Çocuk soruyor, ‘ anne sende bizi mi döveceksin!’ O kadar ki sıra bizde mi yani dercesine. Flört aşamasındaki gençlerde bile bu şiddet görülüyor.”

“ARKASI KESİLMİYOR”
Gece kulüpleri bu memleketin en büyük ayıbıdır. Bu olaylar olurken kesinlikle siz hiçbir erkeği görmüyorsunuzdur. Ama o kadınlar bizim ülkemize devlet aracılığıyla getiriliyor. Öyle olduğu halde bu kadınlar suçludur. Yasalar kadınları suçlu buluyorlar. Gülen kadın, kısa etek giyen kadın, davranışları ayıptır günahtır. Bunları terbiye etmek lazım… Tüm bunları söylerken neden biz erkek bakış açısını eğitmeyelim. Burada medyaya görev düşüyor. Yapılan yorum ve eleştirilerin bu şekilde olması lazım. Kaç tane kadınımız gece kulüplerinde çalışan kadınlarımız öldürülmüştür. Bunların arkası kesilmiyor.”

“SAĞLIKLARI İÇİN TEHLİKELİ”
Meral Akıncı, Nazmi Pınar’ın, “üniversitelerde yumurtalarını satan kızlar olduğu, bazı gençlerin de buna aracılık ettiği” şeklinde iddialar bulunduğu yönündeki sorusu üzerine de şunları söyledi: “Doğru, yumurtalarını satan kızlar var. Bu kızlar o yaşta bu kızlar bunların bilincinde değildir. Ekonomik bir takım sıkıntılar yaşayan kızlarımız daha çok başvuruyor. Niçin ben bunu yapmayayım? Niçin ben de bunu almayayım gibi düşünüyorlar…Özellikle medya kurumlarından bize bu konuda destek olmalarını istiyoruz. Biz bunu çok dile getirdik ve gittiğimiz yerlerde de bunu söyledik. Ben eminim ki bu konuda daha bilinçli olurlarsa bu seçimi yaparken başka ihtiyaçlarını yerine getirme yerine sağlık yönünden ve kendi gelecekleri yönünden daha dikkatli davranacaklardır.” 
(STAR KIBRIS)

Editör: TE Bilisim