YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, hükümetin zenginden alıp fakire vereceğine bunun tam tersini yaptığını söyledi.
Arıklı'nın basın açılaması şöyle:
"Hükümetin dün akşam açıkladığı ve ekonomik önlem paketi diye takdim ettiği tedbirler, kamuoyunda büyük infiale neden olmuştur.
Yapılan düzenlemeler, Hükümetin, devlet harcamalarında herhangi bir tasarrufa gitmeden, hiç bir katkı koymadan ve zengin kesime dokunmadan, sadece bordroluların maaşlarından keserek aybaşında maaşları kesintili de olsa ödemesi ve önümüzdeki 2 ay bir kısım özel sektör çalışanına ise 1500 TL tutarında sadaka vermesinden ibarettir.
Dolayısı ile yapılan düzenlemelerin "Ekonomik Tedbirler" diye takdim edilmesi son derece yanlıştır. Bu düzenlemeler, olsa olsa "Mini Mali Düzenleme" olarak adlandırılabilir. Ne var ki bu mini mali düzenlemede çok önem verdiğimiz şeffaflık, eşitlik ve adalet ilkeleri çiğnenmiş, bu sebeple toplumsal tepkilere neden olmuştur.
Şeffaflık yoktur; Çünkü bu 2 aylık bu süre içerisinde ne kadar paraya ihtiyaç duyulduğu, devletin kendisinin ne kadar tasarruf ettiği ve bu tedbirlerle ücretlilerden toplamda ne kadar para kesileceği açıklanmamaktadır. Dolayısı ile taşın altına sadece emekçilerin elini koyan bu bir düzenlemelerin kabulü mümkün değildir.
Bu düzenlemelerde;
Adalet yoktur; Çünkü bu ülkenin nimetinden sadece ücretliler yararlanmamaktadır. İyi zamanlarda bu ülkenin nimetini yiyen bütün kesimler, zor zamanlarda külfetini de paylaşmalıdır. Zengine dokunamayan bu tedbirler paketi, adalet kavramına darbe vuran tedbirlerdir.
Eşitlik yoktur; Çünkü buram buram ırkçılık kokan bir tedbirler paketidir. Bu ülkede yasal olarak bulunan ve çalışan, devlete her türlü yükümlülüğünü yerine getiren, sigorta ve ihtiyat sandığı yatırılan 3. Dünya ülke emekçileri yok sayılmıştır. Hükümet bu insanlar açlığa mahkum etmiştir. Böyle ırkçı bir yaklaşım bu hükümetin ayıbıdır. Kaldı ki ‘Yerli İşgücünü Destekleme Fonu’nda biriken 250 milyon lira bu insanların parasıdır. YDP olarak Hükümeti en azından bu ayıp ve ırkçı yaklaşımdan vazgeçmeye, 3.ülke emekçilerini de paket kapsamına almaya davet ediyoruz...
Bu Hükümet, kapattığı veya çalışmaktan alıkoyduğu işyerlerinin ve işçilerin kaybını telafi etmek şöyle dursun, çalışamayanların ne vergilerini, ne borçlarını ne de kiralarını ödemeye yönelik hiç bir tedbir almamış, bunları öteleyerek güya sorumluluğunu yerine getirmiştir. Kendi yarattığı bu mücbir sebepten kaynaklanan, alacak ve verecekleri ödemek veya dondurmak için hiç bir tedbir düşünememiştir...
Bu paketin toplumda kabul görmesi için Hükümet, önce kendisinin hangi uygulamalarından vaz geçtiğini, kendi içinde hangi tasarruf tedbirlerini aldığını göstermek zorundadır. Bankalarında 32 milyar TL mevduat olan bu ülke fakir bir ülke değildir. 5300 Adet vergi mükellefinin sadece 2000 tanesinden vergi alabilen bir Hükümet beceriksiz bir Hükümettir. Kurumlar Vergisinin % 80 ini 100 tane şirketin ödediği bu sistem ise bozuk bir sistemdir.
YDP olarak bu kısır mali tedbirlerle bu krizin etkilerinin azaltılamayacağını ve daha da artırılacağını iddia ediyoruz. Yapılacak olan iş, çok acil bir şekilde uzmanlardan oluşan bir kriz yönetimi oluşturmak, bunların hazırlayacağı kısa orta ve uzun vadeli ekonomik tedbirler paketini uygulamaya koymak olmalıdır.
Bu Hükümet zenginlere dokunamayacaksa, yokluk döneminde olandan alıp olmayana verecek düzenlemeler yapmaktan kaçınacaksa, toplumsal kaosa neden olmadan bir an evvel istifa seçeneğini gündemime almalıdır..."
