Tahir Gökçebel bugün yaptığı yazılı açıklamada, AKP takiyesiyle siyasi kirlenmede en üst noktaya gelindiğini savundu. Gökçebel, milletvekilliği seçimlerinin yapısal sorunları çözen bir araç olmaktan çıkarılıp, kavanoz demokrasisini tamamlayan bir mesleğe dönüştüğünü ileri sürdü.
Gökçebel, 1974’ten sonra adanın kuzeyinde kurulan rejimin kendi siyasetçilerini de besleyip büyüttüğünü söyledi. Kıbrıs’ın kuzeyinin işgal koşullarında anti demokratik bir şekilde yönetildiğini iddia eden Gökçebel, Türkiye hükümetleri ve “işbirlikçi kukla” yandaş hükümetlerin, yaratılan sakat demokrasiyi, rüşvet, torpil, mal, mülk, vatandaşlık, arsa ve kalkınma bankasından para dağıtımıyla teşvik ederek, beslediğini savundu.
Tahir Gökçebel, şöyle devam etti:
“Kumar, fuhuş, kara para, gazino, betting ofisleri gibi karanlık işlerle sağlamlaştırılan rejim, işbirlikçi hükümetlere ve fırıldak, etik değerleri olmayan politikacılara ihtiyaç duymuştur. Kontrol edilebilen, satın alınabilen politikacı ve kukla hükümetler sayesinde Kıbrıs’ın kuzeyi rahatça yağmalanmış, talan edilerek yandaşlara parsel parsel dağıtılmıştır”
Neo-liberal politikalar ve özelleştirme hamleleriyle yapılan “talanın”, bu gün milletvekilliğinin alınıp satılan bir mala dönüşmesini de getirdiğini iddia eden Gökçebel, bağımsız milletvekili Ejder Aslanbaba’nın da son yıllarda AKP’nin “ikiyüzlü politikanın” doğurduğu bir sonuç olduğunu savundu.
Gökçebel, “(Arslanbaba) Bir yandan Kıbrıs Türk toplumunun yarattığı tüm değerleri yandaş yeşil sermayeye peşkeş çeken, diğer yandan Kıbrıs Türk toplumuna besleme diyen; bir yandan kumar, fuhuş, gazino, kara para, mafya, uyuşturucuyu, suçlularını adaya getiren, diğer yandan da ahlaki sıkıntıdan bahsederek cami, tarikat, külliye, kuran kursu gibi Sünni İslam misyonerliği yapan iki yüzlü siyasetin üretimidir” dedi.
Editör: TE Bilisim
